Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz. Ankebut-57
Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bilseler! Ankebut-64
Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Orada bütün mü'minlere iki cennetten daha söz edilmektedir:
"Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır. Öyleyken Rabbinin hangi nimetini yalanlayabilirsiniz? Bu cennetler koyu yeşildirler." (Rahman: 62-64) (En Mühim Mesaj; KUR'ÂN - Konulu Tefsir)
Ayet-i kerimede geçen دُونِ “gayr” manasındadır. Bu takdirde ayet-i kerime, her bir ehl-i cennete evvelki iki cennetten gayrı, iki cennet daha verileceğini ifade eder. Yani her bir mü’mine, dört cennet verileceğini tebşir eder.(Semendel Yayınlarından Rahman Suresi’nin Tefsiri)
“Rabbinizin bağışlamasına ve genişliği göklerle yer kadar olan ve müttakiler için hazırlanmış bir cennete doğru yarışırcasına koşuşun!” (Al-î İmran, 3/133)
Ayetten bu genişlikteki cennetin herkes için geçerli olduğunu göstermektedir. Çünkü ayetin başında yer alan “Rabbinizin bağışlamasına…” ifadesi, bir çoğul olmakla beraber, yarışma gruplar arasında değil, fertler arasında olur. Bu sebeple, -kanaatimize göre- buradaki yarış fertlere yöneliktir ve “Yani cennete giren bir kişiye, “Gökler ve yer, kumaş gibi yayılıp birbirine ulanınca cennetin enine bir ölçü olur. Uzunluğunu ise Allah'tan başka kimse bilmez.”
Ayetten bu genişlikteki cennetin herkes için geçerli olduğunu göstermektedir. Çünkü ayetin başında yer alan “Rabbinizin bağışlamasına…” ifadesi, bir çoğul olmakla beraber, yarışma gruplar arasında değil, fertler arasında olur. Bu sebeple, -kanaatimize göre- buradaki yarış fertlere yöneliktir ve “Yani cennete giren bir kişiye, “Gökler ve yer, kumaş gibi yayılıp birbirine ulanınca cennetin enine bir ölçü olur. Uzunluğunu ise Allah'tan başka kimse bilmez.” yorumu da doğrudur.
bin yıllık göğe kadar yükselen cennet mekânı verileceği, inciden
çadırlarla bezenmiş, bahâ biçilemeyen, dörtbin kızıl altından kapısı olan
cennetlere sultan kılınacaktır. (Bîcan, Muhammediyye, 3: 673-674)
"İşte bu cehennem" buyurularak, cehennem azabının marife olarak zikredilmesi, cennetin mükâfaatının ise, "iki cennet" diye nekire (belirsiz) getirilmesi cennet derecelerinin sınırsız derecede çokluğuna, nimetlerinin sayılamayacak kadar fazlalığına bir işarettir. Bir de, azabın en ilerisinin cehennem; mükafaat derecelerinin ilkinin (en küçüğünün) ise cennet olduğunun, cennette girişten sonra, daha nice mertebeler ve lutfu ilahî olarak fazladan verilen sevablar olduğunun anlaşılmasına işarettir.(Er-Râzi, Tefsir-i Kebir)
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi