RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Ebu Nuaym der ki:
... Ebân'dan,
... Ebu Saîd el-Hudrî der ki:
"Ey Allah'ın Rasûlü, Cennet ehlinin çocukları olacak mı? Çünkü çocuk sevinci tamamlar" denildi.
"Canım elinde olana yemin olsun ki, evet, çocuğun olması bunu arzu ettiğiniz bir zaman kadar bir şeydir, karına düşer, emer ve genç olur" buyurdular.
(Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 275. Senedindeki Ebân, İbn Ebî Ayyaştır ve metruktür, bk, Takrîb et-Tehzîb, I, 31.)
... Ebu Sald el-Hudri Rasâlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu demiştir:
"Cennet ehlinden birinin çocuğu hemen istediği gibi olur. Karına düşmesi (hamli), sütten kesilmesi ve genç olması hemen bir anda olur." (Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, II, 124, Ahbar İsbehân, II, 296.)
... Ebu Saîd el-Hudri Rasûlullah'dan şunu rivayet etmiştir:
"Cennet ehlinden herhangi biri Cennet'te çocuk arzu eder, çocuğun hamli (karma düşmesi), sütten kesilip genç olması bir anda olur." (Beyhakî, el-Ba's ve'n-Nuşûr, 397.)
Hâkim der ki:
Üstad Ebûs-Sehl şöyle demiştir:
"Ayağı kaymış (kalbinde eğrilik bulunan)'lar, bu hadisi inkâr ederler, yani Cennet'te doğum olduğunu bildiren hadisi.
Ama aslında bu konuda çeşitli senedlerle rivayette bulunulmuştur. Peygambere bu sorulmuş ve olacağı cevabını vermiştir. Buna dair rivayetleri vermiştik. Allah Sübhanehû de;
"orada canların çektiği, gözlerin zevk aldığı şeyler var" (Zuhruf, 71) buyuruyor.
Üstelik müminin bu mümkün arzusunu (çocuğu olması arzusunu) Cennet'te arzulaması, bunu canının çekmesi imkansız da değildir. Sonra bu mümkün arzu, temiz, yakınlaştırıcı, lezzetler üstü bir lezzet, göz nuru, kalbin parçası bir arzudur, bu arzu Allah'ın nimetlere boğduğu babalardan, tertemiz eşleri ile olacaktır.
Eğer, "hadislerde onların hayız-nifas görmeyecekleri belirtiliyor, o zaman çocuk nerde olacak?" denirse derim ki:
"Hayız, uzun süren bir gebelik ve doğurma ile ilgili bir hadisedir. Meselâ dünyanın tüm ülkelerinde içecek, yiyecek ve giyecekler bilindiği üzere birçok zorluk, sıkıntı ve yorgunlukları gerektiriyor, peşinden sakınılacak korkulacak tehlike ve neticeleri söz konusu oluyor. Dünyada haram olan ve bütün belâların başı olan içkiyi düşünün. Bu içkiyi Allah Teâlâ Cennet ehli için hiçbir belâsı olmayacak, bilakis birçok lezzete sahip bir içki olarak hazır edecektir, imdi çocuk meselesi niçin bunun gibi olmasın?"
Ebûs-Sehl'in sözleri bitti.
Ben derim ki:
"Cennet'te doğum hadisesinin olmayacağını söyleyenler kalplerindeki bir eğirilikten dolayı değil, Ebû Razın hadisinden dolayı olmayacağını söylüyorlar.
O hadisde "tevâlüd (birbirinden doğma) yoktur" deniyordu.
Atâ ve başkalarının, Cennet kadınları hayızdan ve çocuktan temizdirler şeklindeki sözlerini de aktarmıştık.
Tirmizî bu konu ile ilgili olarak selef ve halef âlimlerinin iki görüşünü nakletmiştir.
Biz İshâk'ın bu konudaki "olmayacaktır" görüşünü de naklettik.
Ebû Ümâme, naklettiği hadisde,"fakat menide yok meniyye (ölüm) de yok" diyordu. Yani Cennet, tenasül (bir nesli diğer birinin takip etmesi) yeri değildir, baka ve ebediyet yeridir. Orada olan ölmez ki nesli onun yerine geçecek olsun?
Ebû Said el-Hudri'nin hadisinin senedleri içinde en iyi (ceyyid) olanı da Tirmizî'nin senedidir, bununla birlikte bu hadis ğaribtir demiştir, sadece Ebûs-Siddik en-Nâciden geldiğini söylemiştir, ifadelerde de tutarlılık yoktur (muddaribdir).
Bazen "çocuk arzu ettiği zaman" bazan "elbet çocuk arzu eder" bazan "Cennet ehlinin çocukları olur" şeklinde gelmiştir.
Eğer Rasûlullah bunu söyledi ise bu şüphe olmayan bir haktır. Bu farklı ifâdeler arasında çelişki de yoktur. Ebu Razın hadisine de ters değildir, yani "tevâlüd yok" hadisine. Çünki bu hadis, "dünyadaki bilinen birbirinden doğma" yoktur diyor. Bu, Cennette bir anda (kısa bir müddette) gebe kalıp, doğma, dişleme ve genç olmaya zıt değildir.
Bunu ilk beğenen sen ol.