You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Tarihin Diyalektiği

Tarihin Diyalektiği

Cezalı Üye
Tarihin Diyalektiği
bilim ve dinin birbiri ile çeliştiği ve düşman unsurlar olduğu şeklinde yaygın bir kanaat vardır devrimizde. esasen bu tamamen yanlış bir kavramsallaştırma ve sahte bir diyalektikten ibarettir.

hem insan şuurunun hem de toplumsal şuurun mertebeleri vardır. velayet(evliyalık) dediğimiz olgu, kişinin kendi iç aleminde derinleşmesi ve şuurunu yükseltmesidir. peygamberler ise toplumsal şuurun temsilcileridirler ve içinde yaşadıkları çağın ve toplumların kolektif şuurunun geldikleri düzeyi gösterirler.

şuurun her seviyesi çift kutuplu olduğu için bir aydınlık bir de karanlık yüzün mevcudiyeti söz konusudur. mesela ikinci mertebede musa ve firavun ikilisi vardır. bu mertebe katı kuralcılığın, dogmaların ve teokrasilerin üretildiği bölgedir. burada yalnızca dinlerin değil, aynı zamanda negatif dinlerin de katı dogmatikliği söz konusudur. mesela kim jong-un’un kore’si, iran’dan daha az dogmatik değildir; eksiği yok fazlası vardır. bu mantığı benzer örneklere de genelleyebiliriz.

dogmatiklik seviyesinde kalan her insan veya toplum, kendini hangi isim veya sıfatla sunarsa sunsun, gerçekte musevi mertebede kalmıştır ve gerçekte o musa kavmine mensuptur. firavunluk manası da bir antitez ve karanlık yüz olarak bu bölgeye dahildir.

üçüncü mertebeyi hz. isa temsil eder. burası aydınlanmanın yaşandığı, katı dogmaların aşıldığı ve evrensel sırların zahir olmaya başladığı bölgedir. bu bölgenin karanlık yüz temsilcisi de kolayca tahmin edileceği üzere deccaldır.

evet, bilim-fen-science, üçüncü mertebenin ürünüdür; ancak “batı”, yaşadığı aydınlanmayı aydınlık yüzden değil, karanlık yüzden yapmıştır. o yüzden elde ettiği ilmin içi boştur ve ilahi marifet vermez; içi boş ceviz veya incisiz istiridye gibidir. zira hakiki ilim aynı zamanda insandaki marifeti de geliştirir.

islam dünyası toplumsal şuur itibariyle henüz üçüncü mertebeye çıkamamıştır. bunun mücadelesini vermektedir. batı ise karanlık yüzden de olsa bunu başarmıştır. önce onların başarmasının sebebi yaşla alakalıdır. hiristiyanlık islam’dan 600 yıl önce yola çıkmıştır ve kendi antitezi olan deccalizme evrilmiştir. unutmayın! antitez, tezden ayrı değildir; birbirlerinin varlık sebebidirler.

ilerleyiş, zıtlar arasında mekik dokumakla mümkün olduğu için, gelecekte bir düzeltme hareketi ile “batı”dan isa dinine dönmesini bekleyebiliriz; hem de hurafelerden arındırılmış ve saflaşmış bir isa dinine ki, islamın hakikati ile eşleşmesi kaçınılmazdır. bizim de benzer bir düzeltme hareketi ile antitezi yani kemalizmi aşmamız gerekecektir. kemalizm ki, dogmatik bir din anlayışına tepki ve antitez olarak varlık sahasına çıkmıştı.

kemalizmi aşmayı onunla kör dövüşüne girmek olarak anlamak son derece yanlıştır. böyle bir algı ancak dogmatiklerin harcıdır. aşmaktan kasıt; ilimde, fikirde, sanatta, anlayışta onun fersah fersah ötesine geçmek ve onu atıl vaziyete düşürmektir. aksi takdirde her kof saldırı ancak onun ömrünü uzatacaktır.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yönetici
RE: Tarihin Diyalektiği
@antimetter şu foruma bir tek bilimsel bir şey yazmadın.
İslam'ın bilimle çeliştiğini falan yazıyorsun bir tek delil yazmıyorsun.
İslam'ın bilime katkısı olmadığını iddia etmek için kör kütük cahil olman gerekir.
Biraz kitap oku.
İslam alimlerinin-Müslüman bilim adamlarının hayatlarını oku gözün gönlün aydınlansın (cehaletin gitsin anlamında).
Diğerleri iyi vatandaş, İslam iyi insan yetiştirmeyi amaçlar.


Herkes aynı fikirdeyse,
hiç kimse yeterince
düşünmüyor demektir.
Mevlana
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yönetici
RE: Tarihin Diyalektiği
Ya hu sen, kafa tasındaki su ve protein bileşiminin düşünmene sebep olduğunu söyleyen değil misin?
Bu mu senin bilimselliğin?
Diğerleri iyi vatandaş, İslam iyi insan yetiştirmeyi amaçlar.


Herkes aynı fikirdeyse,
hiç kimse yeterince
düşünmüyor demektir.
Mevlana
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yönetici
RE: Tarihin Diyalektiği
Çok bilimsel oldu kutluyorum. alkýþ
Diğerleri iyi vatandaş, İslam iyi insan yetiştirmeyi amaçlar.


Herkes aynı fikirdeyse,
hiç kimse yeterince
düşünmüyor demektir.
Mevlana
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.