MYAMMAR ARAKAN MÜSLÜMANLARI
Yeni şafak İslam ve ihsan İslah haber T24 den alıntıdır

Bismillahirrahmânirrahîm.
Elhamdü lillâhi rabbil'alemin
Errahmânir'rahim
Mâliki yevmiddin
İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în
İhdinessırâtel müstakîm
Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn


Myanmar, resmi adıyla Myanmar Birliği Cumhuriyeti Burma ya da Birmanya, adıyla bilinen ülke. Myanmar, Güneydoğu Asya'da, Andaman Denizi ve Bengal Körfezi kıyısında yer alıyor. Myanmar'da 7 eyalet bulunuyor. Ülkenin Kuzeybatı sınırında yer alan Arakan bu eyaletlerden birisi.Myanmar'ın komşu olduğu ülkeler; Tayland, Laos, Çin, Hindistan ve Bangladeş.

Myanmar, 1948 yılında bağımsızlığını ilan eden bir ülke. Bağımsızlığını ilan etmesi ne yazık ki yönetimin sivillerin eline geçmesi manasına gelmiyor. O günden bu yana ülke yönetiminde cuntacılar ve Budist yanlısı yöneticiler var.
Sorunların temel sebebi: 1982'deki 'vatansızlık' kararı!Arakan'da 3 buçuk milyon Müslüman yaşıyordu. Ancak Myanmar hükümetinin haksız uygulamaları ve katliamları sonucu bugün bu rakamın 1 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.

Rohingyaların yaşadığı katliamların en önemli nedeni Myanmar hükümetinin, kurulduğu günden bu yana sürdürdüğü ve 1982 yılında kabul edilen Vatandaşlık Kanunu ile de resmileştirdiği Rohingyaların tanınmaması durumu. 1982’de çıkarılan kanun ülkedeki bütün etnik grupları vatandaş olarak kabul ederken, Rohingyalar ülkenin vatandaşı olarak kabul edilmemiş ve resmen ‘vatansız bir halk’ konumuna düştü.

Arakan'da 3 buçuk milyon Müslüman yaşıyordu. Ancak Myanmar hükümetinin haksız uygulamaları ve katliamları sonucu bugün bu rakamın 1 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.

Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanların Bengal (Bangladeşli) olduğunu ve 1800'lü yıllardaki İngiliz sömürgesi döneminde buraya getirildiğini savunarak kimlik vermeyi reddediyor.ülkenin yüzde 89'u Budist yüzde 20 si Müslüman nüfusu bulunuyor.Myanmar dışındaki Arakanlı Müslüman nüfusu ise 1 milyonun üzerinde Ağırlıklı olarak Bangladeş, Hindistan gibi ülkelere sığınan Arakanlı Mülteci Müslümanlar bulunduğu ülkelerden geri gönderilmekle tehdit ediliyor.
Arakanlı Müslümanlar, Myanmar hükümetinin zulmünden kaçarak bazı ülkelere sığınıyor.


Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamlarını sürdüren Myanmar ordusunun saldırılarından kaçmaya çalışan binlerce Arakanlı, yaşadıkları bölgeleri terk etti. Arakanlı Müslümanları tanımayan ve 'Bengal' olduğunu iddia eden Myanmar yönetimi 1948'ten günümüze kadar sistematik bir katliam politikası izliyor. Uluslararası toplum ise yaşananlara tepkisiz.

Myanmar Arakanlılara propoganda başlatıyor. "Arakan Myanmar'ın vilayeti değildir. Onlar Bangladeşten gelen illegal göçmenlerdir" söylemiyle Müslümanları tarih boyu maruz kaldığı dışlamayla bir kez daha yüzleştiriyor.Myanmar hükümeti tarafından dışlanan ve yok sayılan Arakanlı Müslümanların talepleri
Vatandaşlık hakkının verilmesiTopraklarına yönelik saldırıların durdurulması Haklarının tanınması

Rohingya ismi 'ruhu kurtuluşa eren' manasına geliyor. Arakanlı Müslümanlar ölülerini defnederken bu ifadeyi kullanıyor. Zaman içerisinde Arakanlı Müslümanlar arasında yaygın hale gelen bu kullanım, bugün hala devam ediyor.

Myanmar'da zulüm ve baskı altında olan Arakanlı Müslümanlar, dua görüntüleri sebebiyle Myanmar hükümeti tarafından 'terörist' olarak adlandırıldı. Arakanlı Müslümanların evleri yakıldı yıkıldı, köylerinden terk etmeye zorlandı. Zulmün her türlüsüne şahit olan Arakanlı Müslümanların yaşadıklarına dünya sessiz kalıyor.
Vatansız bir halk: Arakanlı Müslümanlar

MYAMMAR ARAKAN MÜSLÜMANLARI
Arakanda katliam var

Yeni şafak İslam ve ihsan İslah haber T24 den alıntıdır

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
Hamd o âlemlerin Rabbi,
O Rahmân ve Rahim,
O, din gününün maliki Allah'ın.
Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti
ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,
O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların 
ve o sapmışların yoluna değil.

Müslüman nüfusu azaltmak için Arakandan Burma’nın merkezinden,Bangladeş’ten Budistler, Müslümanların yaşadığı Kuzey Arakan’a yerleşmeye teşvik ediliyorlar. Gelenlerin ev, arazi ile gereksinim duydukları her şey Müslümanlardan sağlanıyor.

Müslümanların evlenmelerinde engellemeler var. evlilik izni almak isteyen çiftler rüşvet ödemek zorunda. İzin için 2–3 yıl beklemek gerekiyor. Vergiyi ödeyemeyen çiftler evlenemiyor.vergiyi ödeyenler izin alamıyor. Bazı çiftler evlenmek kaçak olarak Bangladeş’e gidiyor. Evlenenlerin ikiden fazla çocuk sahibi olmalarına izin verilmiyor.

Müslümanlar devletin imkânından faydalanamıyor. hastalandıklarında devlet hastanelerine gidemezler.devlet dairelerinde çalışmaları yasak.Arakan’da Müslüman memur yok.İngiliz parlamenterlerin raporuna göre, Myanmar okullarında Müslümanların en fazla liseye kadar eğitim almalarına izin veriliyor.

Kimlik kartları olmadığı için Arakanlı Müslümanların iş bulması imkânsız.
Arakan’da 3 buçuk milyon Müslüman yaşıyordu. Ancak Myanmar hükümetinin haksız uygulamaları ve katliamları sonucu bugün bu rakamın 1 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.

Kayıtlara göre bu sözler, Burma Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Aung Gyi Maungdaw tarafından 15 Kasım 1961'de söylenmiştir.“Ne Bengalli, ne Chittagonglu Kalar ne de ‘Rakhine Müslümanları’. Onlar, bütün bunlar yerine kendilerini ifade eden etnik bir isim olarak Arapça bir kelime olan Rohingya’yı tercih ettiler…”

Myanmar’ın yer altı kaynaklarında ABD, Avrupa ülkeleri Çin gibi birçok dış aktör bölgeden pay istemektedir.ASEAN, İİT, Çin ve Hindistan gibi bölgesel güçler, ABD nin Myanmar siyaseti üzerinde hedeflerinin farklı olması,krizlere kutuplaşmalara sebep olabilmektedir. Çin-Myanmar petrol hattı.yıllık 22 milyon ton

Çin-Myanmar Petrol boru hattı yıllık 22 milyon ton, doğalgaz boru hattı yıllık 12 milyar metreküp taşıma kapasitesine sahip.
Myanmar’ın 3.2 milyar varil petrole ve 18 trilyon doğalgaz rezervine sahip olduğu tahmin ediliyor. ülkenin kanıtlanmamış ve kaydedilmemiş kaynaklarının çok daha büyük oranda olduğu belirtiliyor.

2010 yılından itibaren doğalgaz ve petrol olmak üzere Arakan’dan başlayıp Çin’in Yunnan eyaletine kadar uzanan iki ayrı boru hattının yapımına başlandı.Arakan petrolünün yanı sıra 30 yıl boyunca Afrika ve Orta Doğu’dan Çin’e giden tankerlerin boşaltılacağı limanlar ve Malaka Boğazı’na alternatif boru hatları, Çin’in Singapur ve Malezya’ya olan bağımlılığını da azaltacak. Myanmar ise bu projeden 29 milyar dolarlık bir gelir elde edecek.boru hatları ve çevresi Myanmar hükümetince askeri bölge ilan edilecek Myanmar burada 13 bin 500 asker bulunduracak. Boru hatlarının bulunduğu köyler boşaltılıp kamulaştırılacak.

MYAMMAR ARAKAN MÜSLÜMANLARI
Arakanda katliam var hayvanlar uyuyor

Myanmar'daki insani krizin çözümü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuyu uluslararası platforma taşıyacak. Erdoğan ilk olarak 9-10 Eylül tarihlerinde Kazakistan'ın başkenti Astana'da İslam ülkelerinin liderleriyle krizin çözümü konusunda görüş alışverişinde bulunacak. 19-25 Eylül tarihleri arasında ABD New York kentinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapacağı konuşmanın önemli bir bölümünü Arakan krizine ayıracak.

Erdoğan,BM zirvesinde Arakan krizini sona erdirme çağrısı yapacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan arife gününde ise Moritanya Pakistan İran
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Suud Kralı olmak üzere aralarında Türki Cumhuriyetlerin olduğu 13 İslam ülkesi lideriyle telefonla görüşme gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Myanmar'daki insani krizin çözümüyle ilgili telefon diplomasisini önümüzdeki günlerde de sürdüreceği öğrenildi. Erdoğan, sorunu uluslararası toplumun gündemine taşımak için de harekete geçti.

Arakan'daki zulmü Deniz Feneri Derneği Yeni Asıra anlattı.GÖZLERİNİ KIRPMADAN ÇOCUKLARIN KOLLARINI KESİYORLAR

Arakan son yılların en acımasız katliamlarından birine şahit "İnsanların yüzünden korku ve dehşet hiç eksik olmuyor. sokaklarda tedirginlik hakim" dedi. Budizmin nefreti ve öfkeyi yasaklamasına rağmen Arakan'daki Budistler tam bir zalim
4 gündür buradayım.rejim görevlileri Türklere sıcak bakmıyor. Beni havalimanına sokmak istemediler. Ancak Beni almazsanız 'Turist olarak gittim almadılar" diyerek ülkeye girebildim."

Ülkede Müslümanlar hiçbir dini vecibesini yerine getiremiyor, getirenler büyük cezalarla karşı karşıya Bana 'Kurban kesme dediler. Ben Müslümanım keseceğim dedim.birçok hayvanı kaçak kesip insanlara dağıttık. burası tamamen bir cehennem Her sokak başında, her yerde ağlama,ve gözyaşı... Her yerde dehşeti Müslümanlara yapılan sadece bir acı değil. bir saplantı, bir psikopatlık" diye konuştu.

Arakanda katliam var hayvanlar uyuyor)
GÖZLERİNİ KIRPMADAN ÇOCUKLARIN KOLLARINI KESİYORLAR 'GÖZÜMÜN ÖNÜNDE KESTİLER
'burası tamamen bir cehennem Her sokak başında, her yerde ağlama,ve gözyaşı... Her yerde dehşeti Müslümanlara yapılan sadece bir acı değil. bir saplantı, bir psikopatlık" diye konuştu.

Burmalılar kadın, yaşlı ve çocuk ayırmadan Arakanlı Müslümanlara her fırsatta saldırdı "İnsanları canlı canlı kesiyorlar. Gözümün önünde bir çocuğun iki elini kestiler. 'Ne yapıyorsunuz' diye çıkıştığımda Sen karışma. Hırsızlık yaptı. Bu yüzden iki elini kestik' dediler. Her yaptıklarına kılıf bulmuşlar. 'Karakolumuza saldırı oldu diyerek Müslüman köyünü talan ediyorlar. Burada her şeye bahane bulup saldırıyorlar katliamın dozu artıyor. Dünya sessiz kalmamalı mutlaka zulüm durdurulmalı...

1784 yılında Müslümanların iktidarı kaybetmelerinden sonra Burmalı Budistler, Müslümanları ezmeye, imha etmeye yönelik politika uyguladılar. Ülke Müslümanları, 1938 yılında kısmi bir bağımsızlık elde etmiş olsalar da iktidarı ele geçiren cunta, Müslümanlara büyük eziyetlerde bulundu.

Bismillahirrahmânirrahîm.
Elhamdü lillâhi rabbil'alemin
Errahmânir'rahim
Mâliki yevmiddin
İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în
İhdinessırâtel müstakîm
Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn


Arakan'da zulmün tarihi burmanın
Paungzarr köyünden bir kişinin anlattıkları şu şekilde: “Köylere giren güvenlik yetkilileri, köyün erkeklerine toplantı yapacaklarını söylediler. Evlerden çıkıp köy dışında toplanan erkekler, oyalanırken diğer bir grup polis ve rahip köye girerek onlarca kadına tecavüz ettiler. “

Arakan'da zulmün tarihi Arakanlı müslümanları koruyan hiç bir kuvvet yoktur. ugradıkları zulüm, tecavüz evlerinden çıkarılmaya karşı koruyucuları bulunmamaktadır.Burmalı Rahiplerin ölcülük ettiği katliamı meşrulaştıran bir çok kanun tasarısı kabul edilip yürütmeye konmaktadır. Hükümet destekli bu sistematik soykırım faaliyeti günden güne hıncını ve hırsını arttırarak devam etmektedir. 

MYANMAR’daki cinayetler bitmek bilmiyor, her gün yeni faciaların haberi alınıyor, dünya ise bizim haricimizde derîn bir naz ve gaflet uykusuna dalmış, uyuyor!

BURMA, BRİMANYA YA DA YENİ ADIYLA MYANMAR Yeni şafak İslam ve ihsan İslah haber T24 den alıntıdır

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
Hamd o âlemlerin Rabbi,
O Rahmân ve Rahim,
O, din gününün maliki Allah'ın.
Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti
ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,
O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların 
ve o sapmışların yoluna değil.

Eski Hintli ve Moğolların deyimiyle Altınlar Ülkesi. "(Burma altınları" kavramı da buradan gelmektedir).Myanmar Güneydoğu Asya'da bulunan; kuzey ve kuzeydoğusunda Çin, batısında Hindistan ve Bangladeş, doğusunda Laos, güneydoğusunda Tayland ile komşu olup, Bengal Körfezi ve Andaman Denizinde geniş kıyılara sahip bir ülke. Uzak Doğu Asya'nın bütün tipik özelliklerine sahiptir.

Burma, yaklaşık 18 yıldır "Myanmar" ismi taşıyor. Eski İngiliz sömürgesinin adı önceleri Burma idi. 1989'da askeri rejimin ülkeye verdiği Myanmar adı ise ülkenin en büyük etnik grubu Myanma'dan geliyor. BM'nin Myanmar ismini tanımasına rağmen çok sayıda devletin Burma'da ısrar etmesinin nedeni ülkenin askeri rejimini onaylamadığını göstermek.

Burma tarihi eskidir. Orta Asya'dan Çin, Moğol ve Türk kavimler buraya göç yapmışlardır. 13. asırda Kubilay tarafından işgal edilmiştir.çeşitli hanedanların idaresi altında refah seviyesi yüksek bir ülke hâline gelen Burma, 1882'de İngiliz istilasına uğradı. İngilizler sömürgesi Hindistan'a bağladıkları Burma'yı daha sonra kendilerine bağladılar (1886).

Burma tarihi İkinci Dünya Savaşında Japonların işgaline uğrayan burma Japonların yenilgisiyle İngilizlere karşı bağımsızlık savaşı başlatarak, bağımsızlığını ilân etti. 1974'te sosyalist bir idare kuruldu. 1988'de demokrasi hareketini bastırarak iktidara el koyan askeri yönetim, bütün partileri dağıttı. Askeri yönetimin başında bulunan General Saw Maung, geçirdiği sinirsel bir rahatsızlık yüzünden görevi bırakmak mecburiyetinde kaldı. Yerine General Tan Shwe geçti (1993).

1980'lerde Burma Birliği adını Myanmar Birliği olarak değiştirdi ülke, tek bir ulustan oluşmaz bir birçok insan ancak kağıt üzerinde anlam taşır. Bağımsızlıktan sonra İravadi vadisinnde yaşayan halklar hükümeti tanımamış silahlı mücadele günümüze kadar devam etmiştir. Ülke bazen silahlı direniş hareketlerinin bazen muhalif toplulukların, bazen de kaçakçı çetelerin denetimine girmektedir. Tayland ve Laosda yasadışı afyon ticareti önemli bir sorun olarak gündemdedir.

Nüfusu Birmanların oluşturmasına karşın Myanmar'da pek çok etnik grup vardır. dağlık bölgelerde ve ırmak kenarlarında küçük köylerde yaşayan etnik grupların en önemlileri Monlar, Çinler (dost, arkadaş), Kaçinler (dans eden arkadaş), Rohingyalılar, Şanlar, Karenler, Akhalar'dır.
Burma nüfusu Budacı'dır. Buda tapınakları günümüze kadar kalmıştır. Burma'daki Pagan Ovası'nın hemen hemen her yerinde Buda tapınakları ve türbeleri görülür.

 

ALTIN ÜÇGEN
Yeni şafak İslam ve ihsan İslah haber T24 den alıntıdır

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
Hamd o âlemlerin Rabbi,
O Rahmân ve Rahim,
O, din gününün maliki Allah'ın.
Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti
ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,
O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların 
ve o sapmışların yoluna değil.


Dünya uyuşturucu trafığinin en önemli noktalarından biri olan "altın üçgen Burma, Laos ve Tayland arasındaki alanı kapsar. Dağlı halklar yoğun bir haşhaş ve afyon ekimi yapıyor. Dünyadaki eroinin yaklaşık üçte ikisi bu bölgeden yayılmaktadır.

Dünyanın en yoksul ülkelerinden Burma'da halkın günde 8 litrebenzin hakları var. 3 gün içerisinde hakkınızı kullanmazsanız iptal ediyorlar. petrolün üçte biri Burma topraklarından çıkıyor. diğeri karaborsacıların ağına düşüyor. ülkede kadın erkek herkes etek giyiyor. Eteğe longy diyorlar. İngiliz sömürüsünün değiştiremediği en belirgin geleneklerden birisi bu. Devlet adamları bile resmi törenlerde longy ile çıkıyor halkın karşısına. 

1988'DE 3 BİN KİŞİ ÖLDÜ
Cuntaya karşı rahiplerin eylemlerine onbinlerce kişi katılıyor. Protesto,ev hapsinde tutulan Aung San Suu Kyi'nin serbest bırakılmasını isteyen bir isyana dönüşüyor.cunta 1988 gösterilerini şiddetle bastırmış, olaylarda 3 bin kişi yaşamını yitirmişti. Bu seferki gösterilerin benzer bir şekilde bastırılmaması için BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon dâhil pek çok uluslararası çevreden Burma yönetimine çağrılar yağıyor.

Resmi medya organlarında Budist rahiplerden eylemlerine son vermeleri isteniyor; aksi takdirde 'güçlü bir yanıt alacakları' uyarısında bulunuluyor. Budist rahiplerin siyasete karışmaması söylenen haberlerde, din adamlarının yabancı medya tarafından yönlendirildiği savunuluyor. Gösterileri düzenleyen örgüt, cunta yönetiminin devrilmesini amaçlayan kitlesel yürüyüşlerin süreceğini söylüyor. yürüyüşler bugün de binlerce kişinin katılımıyla sürüyor. Yürüyüşlerin başlangıç yeri Rangun'daki Şvedagon Tapınağı

1962'DEN BU YANA DİKTATÖRLÜK VAR
1948'de İngiliz sömürgeciliğinden bağımsızlık elde eden Burma 1962'den beri askeri diktatörlükle yönetiliyor.1988 gösterilerinin şiddetle bastırılmasının ardından, 1990 seçiminde muhalefet lideri Aung San Suu Kyi nin Ulusal Demokrasi partisinin ezici zaferi, askeri liderler tarafından tanınmamış Askerlerin desteklediği Ulusal Birlik Partisi ise seçimde yüzde 2 oy alabilmişti. 

Dünyanın gözü günlerdir Burma'daki Budist rahiplerin ayaklanmasında. Burmada Rahipler protestolara liderlik edip, cuntaya meydan okuyor. İki haftayı aşkın süredir Burma'nın en kutsal yeri olan Shwedagon pagoda toplanan rahipler, kızgın öğlen güneşinin altında ayin yaptılar.Burmalı insan hakları üyelerinden biri, insanların evlerinde kalmalarını aksi takdirde askerlerin ateş açacaklarını belirtti

Salı gününün ilk ışıklarıyla birlikte Burma başkenti Rangoon'da büyük kan döküleceğinin işaretleri geldi. silahlı polisler barikatların arkasında yerleşiyordu, önemli bir Budist tapınağının yakınındaki bir sokağı kapatıyor. Hükümete ait kamyonlar, ise mahalle mahalle gezip, halkı eylem yürüyüşüne katılmamaları noktasında uyarıyordu. Perşembe günü ilk kurşunlar sıkıldı ve 9 gösterici hayatını yitirdi.

Burmalı Müslümanlar Arakan'da 1430 da İslam devleti kurarlar.devlet 350 yıl varlığını korur. Ancak Arakan'ı işgal ederek İslam devletini ortadan kaldırdılar. 1784 de Müslümanların iktidarı kaybetmelerinden hemen sonra Burmalı Budistler, Müslümanları ezmeye,imha etmeye yönelik bir politika uyguladılar.Müslümanlar 1938 de bağımsızlık elde etmiş olsalar da iktidarı ele geçiren cunta Müslümanlara eziyetlerde bulundu.
100 binlerce Müslüman kıyımdan geçirildi

II. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Pinlong Anlaşmasıyla kurulan Burma Devletinin bir parçası olan Arakan, Budist Rakhin (1 milyon nüfuslu) ve Müslüman Rohingyalılardan (4 milyon) oluşmaktadır. Rohingyalı kimliği çeşitli zamanlarda bölgeye gelen Arap, Acem, Türk, Kuzey Afrikalı, Moğol, Patan ve Bengal Müslüman gruplarının karışımlarından oluşan etnik grubu temsil etmektedir.

1937'de Burma ve Arakan İngiliz yönetimindeki Hindistan'dan ayrıldılar.Arakan, Burma'ya dâhil edildi. Burmalılar Müslümanları etnik temizlikten geçirmek için hiçbir fırsatı kaçırmadı 1938'de, Müslümanlar aleyhindeki ilk ayaklanma Rangoon'da, orta ve aşağı Burma'da meydana geldi binlerce Müslüman öldürülerek 500 binden fazla insan bölgeyi terk etmek zorunda bırakıldı.

1942'ye gelindiğinde 1939'da Burma'yı işgale başlayan faşist Japon yönetimi Arakan'a ulaştı. Müslümanlara yönelik Budist anarşi devam etti. Mart 1942 de Rakhinler Çanbilli köyüne saldırdı Silahsız insanlar hayatları için nehirlere atladı ormanlara kaçtı binlerce Rohingyalı katledilmekten kurtulamadı.

Burma Lombaissar Taungyinyo Ghat Myeban ve Ramree şehirlerinde saldırılar yaşandı. 40 bin insan işkencelerle katledildi.katliamlar Arakan'ın tüm şehir ve köylerinde devam etti. Birkaç ay içerisinde Arakan mültecileri milyona ulaşmış, hayatını kaybedenler ise 100 bine varmıştı.

Arakan'da mülteci sayısı 1,5 milyona yok edilen yerleşim birimi 10 bine katledilen Rohingyalı Müslüman sayısı 200 bine ulaştı.bugün katliam günlerini yaşamış olan Rohingyalılar asla hafızalarından silinmeyen korkunç olayları hatırlamaktadır.

Burma, 1948 de İngiliz yönetiminin sona ermesiyle bağımsızlığını kazandı. 1962 de askeri darbeyle iktidara gelen komünist General Ne Win, devletin tüm imkânlarını Müslümanları yok etmek için seferber etti.Burma Sosyalist Parti Programı"nda, Müslümanların dinlerinden uzaklaştırılması hedefleniyordu.

Burmada Müslümanlar siyasi haklarından mahrum edildi.İslami eğitim kurumları, camiler kapatıldı. Hacca gitmek, kurban kesmek,namaz kılmak yasaklandı. General Ne Win tutuklamaları, işkenceleri arttırdı.uygulamalar sonucunda bir milyondan fazla Müslüman Burma'yı terk etmek zorunda kaldı. hükümet vahşetin gizli kalması için ülkeye gazeteci hatta turist bile kabul etmedi.

İnsan hakları raporlarına göre, 1962-1984 yılları arasında 20.000 Arakan Müslümanı öldürüldü. Yüzlerce kadına tecavüz edildi ve Müslümanların mal varlıklarına el konuldu. Devletin iletişim araçları, İslam dini hakkında iftiralar yaymak için kullanıldı. 1978 ybaharında, 200.000 Müslüman Bangladeş'e göçmek zorunda kaldı.

Kaddafi'den Türkiye'ye mektup
Kaynak donanım haber forum

Savaş gemilerini tüm ülkelerden önce tepemize yollayan sevgili Türkiye

Abd uşakları ülkemizde kargaşa yaratıp binlerce insanımızı öldürdüğünde bu uşaklara silah, muhimmat ve para desteğinde bulunan Türkiye

Siyasi karalamalar yapılırken gıkı çıkmayan üzerine hakkımızda karalama yapan aziz Türkiye

Irak halkının başına gelenlerin Libya halkınında başına geleceğini bilen işbirlikçi Türkiye

Müslümanım diyerek haçlı ordusuyla birlikte halkımızı katleden Türkiye

Abd ye ayak takımlıgı yapan namuslu Türkiye

Petrolümüze, vatanımıza, namusumuza göz diken teröristlerle birlikte hareket eden şerefli Türkiye

6 aydan bu yana 20 binden fazla insanımızın öldürülmesine destek veren delikanlı Türkiye

Sessizliğiniz şuçlulugunuzu Aklamaz, Hiç bir hainlik bedelsiz kalmaz sevgili Türkiye

Kıbrıs savaşında tek destekçiniz olan beni ve ülkemi sırtımızdan vurdugunuz için

Kardeş tutumunuz için teşekkür ediyor aynı hainlikleri, acıyı ve göz yaşını yaşamamanızı diliyorum canım Türkiye...

Saddam hüseyinin hayatı

ABD'nin Irak'ı işgaliyle iktidardan düşen ve Duceyl davasında ölüm cezasına çarptırılan Saddam Irak'ı 23 yıl yönetti.   Tikrit'te 28 Nisan 1937 tarihinde doğan Saddam siyasi yaşamına 20 yaşında Baas partisine katılarak başladı.
    
Saddam Hüseyin, 1958 yılında Irak lideri Abdülkerim Kasım'a düzenlenen 
suikast girişimiyle ülke dışına çıktı. Suriye ve 
Mısır'daki sürgün yıllarını hukuk eğitimi alarak geçirdi.Baas partisinin 1968 yılında kansız darbeyle iktidarı ele geçirmesi
iç güvenlikten sorumlu bir pozisyona getirildi kısa süre içinde Baaslı olmayanların hükümetten uzaklaştırılmasını sağladı.     
    
General Ahmet Hasan Bekir'i 1979 yılında devirerek iktidara gelen ve o 
günden sonra ABD askeri müdahalesinin yapıldığı 2003'e kadar Irak'ı yöneten 
Saddam Hüseyin, iktidara gelir gelmez ilk olarak, kendi yönetimine muhalefet etme 
olasılığı bulunan 450 parti üyesini idam ettirdi.
     
Saddam'ın, yönetimi sırasında değer verdiği en önemli unsur Irak ordusu oldu. Cumhuriyet Muhafızlarını, kendisinin ve rejimin koruyucusu olarak eğiten Saddam,''birçok suikast ve darbe girişiminden kurtulmasını Irak halkından çok, kendisini koruyan orduya borçlu'' bir liderdi. 
    
Devlet Başkanlığı görevinin yanı sıra Devrim Komuta Konseyi Başkanlığını da 
üstlenen Saddam, petrol gelirlerine dayanarak geniş çaplı bir kalkınma programı 
başlattı.Arap dünyasında önderliği eline almaya ve Basra Körfezi'nde egemenlik kurma politikası izleyen Saddam, Hürmüz Boğazı'nın 
denetimini geçirmek amacıyla 1980'de İran'a saldırdı. Irak, 2 Ağustos 1990'da Saddam'ın emriyle Kuveyt'i işgal etti. BM 6 Ağustosta Irak'a ambargo ilan etti ve 25 Ağustosta da Irakın güç kullanmasına
izin verdi.     
    

Saddam hüseyinin idamı
Devrik liderin yanı sıra eski Devrim Mahkemesi Başkanı Avad Hamid el Bander 
ile eski istihbarat şefi Barzan El Tikriti de idama mahkum edildi. Davada eski 
Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasin Ramazan'a ömür boyu hapis cezası verildi.Saddam Hüseyin ile 6 yardımcısının Kürtlere yönelik soykırımla suçlandığı Enfal davasıysa sürüyor.
     
Saddam rejimi sırasında yönetimde aktif görevler üstlenen oğulları Uday ve 
Kusay, Amerikan askerlerinin 22 Temmuz 2003'te düzenlediği bir operasyonda 
Musul'da öldürüldü.Saddam Hüseyin'in kızları Ragad ve Rana Ürdün'e yerleşirken, diğer kızı Hale annesi Sacide ile Irak dışına çıktı. 
Raghad ve Rana'nın eşleri, iki kardeş olan General Hüseyin Kamil ve Saddam 
Kamil 1995'te Ürdün'e iltica etmiş ve Saddamı devirme planları yapmıştı. 
Irak'ın silahları konusunda Batı'ya bilgi vermekle suçlanan iki kardeş, 1996'da 
Irak'a döndüklerinde idam edilmişti.

Saddam Hüseyin hakkındaki suçlamar şöyle:
Saddam Hüseyinin Irak ordusu Kuveyt'ten ABD önderliğinde atıldıktan sonra, 1991'de Şii ayaklanmasını kanlı Saddam binlerce kişinin ölümünden sorumlu tutuluyor.(1980-1988) Halepçe'ye kimyasal bomba atmak ve 5 bin kişiyi öldürmek Enfal olayı: 1987-1988'de Saddam Iraklılara soykırım'' uygulamaktan sorumlu tutuluyor.

Irakta referandum

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY), 25 Eylül'de düzenlemeyi planladığı bağımsızlık referandumunun yakından ilgilendirdiği bir kesim 250 bin Türkmen.111 sandalyeli Bölgesel Yönetim Parlamentosu'nda 5 sandalyesi olan Türkmenler de "referandum ertelensin" ve "referandum 25 Eylül'de yapılsın" şeklinde iki farklı görüşe ayrılmış.
Irak Türkmen Cephesi'nden (ITC) Aydın Maruf, "referandum zamanının yanlış olduğunu"ITC'den ayrılanlar tarafından kurulan Türkmen Kalkınma Partisi'nden Muhammed İlhanlı ise, "Referandumu desteklediklerini, IKBY'de fiilen bir devlet olduğunu ve referandum ile bu yapının adının konulacağını" söylüyor.

IKBY Parlamentosundan Türkmen Cephesi Milletvekili Aydın Maruf "Referandum Irak Anayasası'na aykırı"Referandumun zamanlaması hatalı Referandum, demokratik bir haktır ama Irak, savaş durumunda. Kürdistan Bölgesi'nde parlamento sorunu hala çözülemedi. KDP (Kürdistan Demokratik Partisi) ve Goran Hareketi arasında siyasi sorun var. En önemlisi (Türkiye-IKBY arasındaki petrol anlaşması nedeniyle) Bağdat, üç senedir bütçe göndermiyor burada mali kriz var" diyor.

IKBY Parlamentosundan Türkmen Cephesi Milletvekili Aydın Maruf "Referandum Irak Anayasası'na aykırı IKBY'nin Irak'ın bir parçası referandum kararı Irak Anayasası'na aykırı anayasası, federal yapıyı teyit ediyor. Ayrılma hakkı tanımamış. Biz Türkmenler, Irak Anayasası içerisinde yapılan her oluşuma destek veririz"
Irak bütününde ve IKBY'deki istisnai durum nedeniyle Türkmenlerin referanduma sıcak bakmadığını" da vurguluyor.