Bazan içinde fırtınalar kopar. Ama sen
dua dua susarsın,
''Ey Rabbim!...'' dersin;
''Gören Sen'sin, Bilen SEN.
İşiten SEN.
Sabrı veren Sen...''

Halden hâle halsizliğim...
Sözden âlâ, sessizliğim
Rabbimm...!
Ben seninle olduktan sonra, umrumda değil kimsesizliğim...

Bana seslen, senin sesin geceyi kelebeklerle süsleyecek.
Bana bak, senin bakışın bana cennet pınarı olacak.
Ey aydınlık! Sabahı gülümse bu upuzun gecelerin ardından.
Senin gülüşünün her mucizesi beni kendime bigane  yapıyor.
Ey yeşilin huzuru! Bizim viran bahçemize yağmur ol.
Seher vakti, bahçemiz gülümüz sana selam verecek.
Ey peyderpey mutluluğum! Yemyeşil ovalarımın yağmuru
Eymest-u harab , senin harabın beni viran ediyor.
Sen kıvılcım ol bütün siirimi ateşe ver, yak.
Gül, kadim bir aşkı efsaneye dönüştüren bir seda ile, bir nevada.
Meltem, benim viran şehrimden saçlarına tarak yapacak
Senin gülüşünün her mucizesi beni gökkuşaağı şehrine götürecek.
Ey huzurun yeşili! Bizim sevrimizin çiçeğine yağmur ol.
Seher vakti, bahçem ağaçlarım sana selam duracak...

12 \ Eylül \

Virane kalbime ne yaptın?
Bak deli aşkım, ne yaptın?
Alışkanlık kozasında rahat uyuyordum
Kelebek kanadıma ne yaptın?
Gözlerinin kadehinden daha içmeden sarhoş oldum
Meyhanem sarhoş oldu, ne yaptın?
Yaslanılmaya layık değil miydim?
Omuzlarımın hasretine ne yaptın?
Beni yordun, kendinde yorgun gittin
Ey yolcu! Yuvama ne yaptın?
Dünyam yağmurlu oldu gözyaşlarınla
Yuvamın çatısına ne yaptın?

Gökyüzünü, günü ve geceyi karıştırıyorum
Rüzgarla ve yağmurla dans ediyorum
Birazcık sevgi ve balın bir damlasıyla
Dans ediyorum..