Eylemden uzak duran, gerçeklerin dışına düşüyor mu? Eylemden uzak duranlar, gerçeklerin dışına düşüyor. Mesala hiç ilaç kullanmayan biri ilacın şifa verip vermediğini bilemez. Hiç dua etmeyen duanın faydasını bilemez. Çesitli hastalıkların bir araya gelmesi ile ağır bir kronik hastalık meydana gelebiliyor mesala. Bu ağır hastalık hangi yolları izleyerek düzeltilir bunu kestirebilmek için pek çok deneme yapılması gerekir. Kur-an şifası için hangi şartlar yerine gelmelidir bunuda deneyerek görebilir insan. Mesala hem ilaç hem ayet ilede hastalık düzelebilir.Öldükten sonraki hayatta böyle belirsizlik vardır bu konudada. Hiç hayatları boyunca iman etmeyenler insanlar var. Bunlar gerçeklerin dışına düşüyor iman etmeyerek buda bir örnek. Öldükten sonra hayat olacağına hiç inanmayan biri  ,eğer kabir hayatı varsa buraya hazırlıksız gelmiş olur. Ahirette hiç iman etmeyerek kayıp edilebilir. Ahiret hayatı hiç yok denilerek peşinden hüküm verip yok sayılırsa, var olması durumunda kayıp edilmiş olur. Bu konuda vurgulanmak istenilenler hayatımıza ve kabir hayatımıza ve ahiret hayatına yön verebilir. Bir ışık vardır mesala üçüncü gözü yani kalp gözü açık olan görür bu ışığı. Bu ışığı görmeyen peşinden hüküm verip benim görmediğim ışık yoktur demesi doğru olmaz. Eğer günün birinde üçüncü gözünüz yani kalp gözünüz açılırsa,başka insanların yok sandığı şeylerin gerçekten var olduğunu görürsünüz. Peygamber olan kişi ahiretin var olduğunu biliyor ve insanlara tebliğ ediyor. Kendimiz peygamber değilsek ahiretin varlığını kesin bilemeyiz buda bir örnek. Ahiret yok diyip kesin hüküm veren biri, eğer ahiret varsa bunu kayıp edebilir. Ahiret vardır ama kanıtı yoktur. Kanıt görmediğimiz birşeyi inkar edersek, var olması durumunda yalancı çıkar ve hüsrana uğrarız bu da bir yaşantının gerçeği.

Birkaç nokta:

Evvela Kuran elbette ki bir ilim kitabidir. Ama burada ilim den kastim (عِلْم)

Kuran bilim kitabi midir ( bilim den kasit عرفان) neden olmasin. عَرَفَ bilmek demektir, عرفان da bu fiilin isim formudur. Yani ilim elde edilince bence bilim edinilmiş olur.

Neyse kuran ilim kitabi olduğuna gore ve ben de bu kitabi kilavuz edinmek isgedigime gore yani inandigima gore bana gore ahiretin var olduguna kanit vardir. Inanan Kimse yok diyemez.

Her eylemden uzak duran gerceklerin disina dusmez. Yani bunu ornekleyerek gosterebilirim. Ornegin ben gunah isleyen kimseye yapilmamasi gerekeni ( mesela ayiplamamak ve kinamamak gerektigini) bilirim ama bununla birlikte ne yapilmasi gerektigini bilmeyebilirim. Dolayosiyla bu sartlar altinda yapabilecegim en iyi sey kuvvetle muhtemel ondan uzak durmak olacaktir. ( yanisi su eger eylem yapilacak ise ya gunah isleyen kisiye yada ona zarar vermeden hatta ona yararim dokunsa bile kendime zarar verebilirim. Bu sebepten herhangi bir eylem gerekmez.)

Dua mi dediniz. Ben akilli ve bilgili bir zat isem bunun kadar guclu bir silah bilmiyorum derim.

Cesitli hastaliklarin bir araya gelip agir , kronik bir hastalk olusturmasi.

Bence bu yerine gore kisinin kendisine karsi veya hatta belki diger insanlara yada Allah in koydugu bazi kanunlara karsi gelme durumu yani suc durumu ve genellikle yaslilik doneminde seyreden bir durum.

Sacma bir cumle mi kurdum diye dusundunuz. Istediginizi elbette dusunebilirsiniz. Ama bence bu boyle.

Ve karsi cikilan veya esrarini cogu kimselerin bilmedigi 2 tane iddiayi yeniliyorum:

1) iddia: Muhammed (s.a.v.) yaslanmamis ve yuzu kiris burus olmamis idi.

Merak etmeyin Ebu bekir ( sıddık) (r.a.) ile Resulullah (s.a.v) arasinda taha suresi ile alakali gecen hadiseyi atlamiyorum. Kocamak yaslanip ihtiyar olmaktan cok farklidir , ki bu kelimenin Arapcasina da bakmak lazim.

2) iddia: Resulullah irtihali sırasında da dişleri dokulmemis ve beyaz idi.

Ayrica lavabo - tuvalet ihtiyaci ile alakali iddiam da da hala cok farkli dusunmuyorum.

Zaten o baslik altinda da ben Resulullah in (s.a.v.) organlari tam degildi felan dememistim hic. Elbette ki o bir beşer idi. Ve organlari tam idi. Ancak sozgelimi benim 2 elim var olsa da ben her yerde bu 2 elimin 2 sini kullanmak yada istifade etmek zorunda degilim degil mi ?

Yani yada soyle dusunun onunuzde cok zengin bir sofra bulunsun ve bu sofradaki her sey mubah ( helal) olsun. Ben simdi bu sofradan sadece ve sadece 3 tane hurma alip onunla karnimi doyurup kalksam kime ne ?

Iddia nin arkasinda bir olcu yatiyor . Malesef biz bunu bilmiyoruz en azindan ben bilmiyorum henuz. Ama peygamber (s.a.v.) biliyordu.

Zaten ilk iddianin dogrulanmasina baska kanitlar da var mesela imam gazali azrail a.s. nin Resulullaha gelip

Ya Resululah istersen ruhunu kabzederim ve istersen de giderim

Demis. Ancak Resulullah (s.a.v.) Allah 'a kavusmayi tercih etmistir.

...

Alpi nin beyan ettigi

" bizim elimizde Resulullahin tuvalete gittigine dair hadisler var"

Ifadesine gelince. Ben dusuncemde ayniyim. Yani hasa. Hadisler yok demedim demiyorum da. Hadislere tam bir sekilde inaniyorum da. Hayir benim dedigim cok baska bir detay.

Ben diyorum ki elimizdeki en saglam kilavuz kurani kerimdir. Ve benim bir musluman olarak bir gorevim de onu anlamak ve elimden geldigi kadar tatbik etmektir.

Guvenilebilecek en saglam rehber budur. Niye tali yollara gireyim ki?

Son bir detay bazi yollar ve kesifler (ornegin bir hastaligin tedavisi) malesef calismak ile alinamiyor ve istenen veya beklenen sey bu sekilde hasil olmuyor. Ne kadar calisirsaniz calisin, olmuyor.

Cunku bazi yollar sadece aşk ile alinabiliyor.

Baska benim bilmedigim ve bilemeyecegim bir suru yollar da var tabi.

الله أعلم.

(Ramazan ayinizi tebrik eder hayirli ramazanlar dilerim.)

Cümle müslüman ümmetinin ramazan ayı hayırlı ve bereketli olsun.Amin. Okuyan ve cevap verenler,zaman ayıranlar,elinize emeğinize sağlık. Allah inşallah imandan ayırmasın.Amin.