RE: Dini söz ve kitaplar
İmâm-ı Gazalî’ hazretlerinden hikmetli sözler
Ne kadar kibirli dursa da bardağın önünde eğilir çaydanlık. Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir, niçin?
Bedenine değil kendine değer ver, ve gönlünü olgunlaştır ! Çünkü kişi; bedeni kadar değil, ruhu kadar insandır.
kişi; bedeni kadar değil,
ruhu kadar insandır.
Şüphe duymayan hakikati bulamaz.
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.
söz söyleyeceğin zaman düşün! Eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus.
Çocuktaki utanma hali ondaki akıl nurunun alametidir.
Ölüm Allah’ın sevgili kullarına, bir bardak tatlı soğuk suyu içmek kadar kolay gelir.
İlmi ile amel etmeyen alim; başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir.
Belaya şükretmek lazımdır.
küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın!
Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir.
Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür.
Cuma günü günah işlemeden geçerse, diğer günler de selametle geçer.
ölüm daha evvel gelebilir. Pişman olur, kalırsın. Yarın tevbe etmeyi bugün tevbe etmekten kolay zannediyorsun, yanılıyorsun.
Bil ki, kalble gıybet etmek, dille etmek gibi haramdır.
Bir kimsenin noksanını, kusurunu başkasına söylemek doğru olmadığı gibi, kendi kendine söylemek de caiz değildir.
Sabır insana mahsustur. Hayvanlarda sabır yoktur. Meleklerin ise sabra ihtiyacı yoktur.
Tamahkar, aç gözlü olma, kalbin katı ve kara olur.
Çok mal artırmak için hasislik yapma.
Dargın ve küskün olanları barıştır ki yarın kıyamet gününde sevinenlerden olasın.
Dünyada kimi sever ve kim ile düşüp kalkarsan kıyamette onunla haşrolursun. O halde alimlerin ve salihlerin sohbetine devam et..!
Allahü teâlânın verdiği nimeti, Onun sevdiği yerde harcamak şükür; sevmediği yerde kullanmak ise küfran-ı nimettir nimeti inkârdır
Allah-ü teâlânın, her yaptığımızı her düşündüğümüzü bildiğini unutmamalıyız.
İnsanlar birbirinin dışını görür. Allahü teâlâ ise, hem dışını, hem içini görür. Bunu bilen bir kimsenin işleri ve düşünceleri edepli olur.
Aklı olan kimse nefsine demelidir ki: Benim sermayem, yalnız ömrümdür. Başka bir şeyim yoktur. Bu sermaye, o kadar kıymetlidir ki,
her çıkan nefes hiçbir şeyle tekrar ele geçmez ve nefesler sayılıdır, azalmaktadır.
bu günü elden kaçırmamak bunu saadete kavuşmak için kullanmamaktan daha büyük ziyan olur mu?
Yarın ölecekmiş gibi bütün âzâlarını haramdan koru.
Ey nefsim, sonra tevbe ederim ve iyi şeyler yaparım, diyorsan, ölüm daha önce gelebilir, pişman olup kalırsın., aldanıyorsun.
Servetinin tam listesini çoluk çocuğuna verme. Çünkü az görecek olurlarsa kendilerini zayıf zannederler. Çok görecek olurlarsa yaşayışlarında değişiklik isterler.
çocukları hırpalamadan belli ölçüde idare etmeye çalış.
Karşındaki adam sana ölçüsüz davranır, küstahlıkta bulunursa sen de nezih ve ağırbaşlı davran.
Karşındaki Seni kızdıracak olursa, yine ölçülü konuşmaya çalış, kendi şerefini düşün.
Devrin hükümdarı sana yakınlık gösterirse, onunla mızrak ucunda bulunduğunu hesapla.
hükümdarla yakını arasına girme. Ancak iyilik ve hayırlı işlerde gir.
hükümdarla yakınları arasına giren kişinin düşüşü ani ve süratli olur.
Büyüklerin sofrasında dikkatli ol: Ey oğul! Büyüklerle bir sofraya oturduğun zaman fazla su isteme. Etin kemiği ile fazla meşgul olma.
Hiçbir yemeği ayıplama ve küçümseme. Sonra sofra sahibini üzmüş olursun.
Gözü aç ve savurgan olma:
oğul! bir miskin gibi gözü aç; mal kıymeti bilmeyen, ileriyi görmeyen bir sefih gibi savurgan olma.
Sana ait hakları belirle. Dostuna saygılı, düşmanına insaflı ol.
Su içerken acele ile bardağı dikerek, hort hort içme. Vücuda zarardır. Yavaş yavaş arada nefes alarak iç.
Dükkânını erken aç, geç kapa ve Besmele çek ve “La havle velâ kuvvete illâ billahilaliyyilazîm”i oku.
Dünya ahiretin tarlası ve hidayet konaklarından bir konaktır.
Allah Teâlâ ilim nurlarını insanoğlundan esirgememiştir;
Allah Teâlâ cimrilik yapmaktan münezzehtir.
İlim nurlarının kalbe akmamasının sebebi, o kalpleri doldurmuş bulunan bulanıklık ve kötülüklerdir.
kalpler kaplara benzer; bir kap su ile dolu ise, havanın o kaba girmesine imkân yoktur.
Kalp mâsiva ile dolu oldukça Allah’ın celâl marifeti oraya girmez.
İlimlerin en şerefli olanı Allah’ın sıfat ve fiillerini bildiren ilimdir. İnsan bu ilimle kemâle ulaşır. Kâmil olmanın saadetini duyar.
İnsanoğlu, Allah’ın celâl ve kemâl sıfatlarının komşuluğuna ulaştığı zaman, ona büyük saadetler kazandıracağı muhakkaktır.
Kalplerin ve insan basiretinin cilası zikirdir. Zikri ancak muttaki kullar yapabilirler.
takva zikrin kapısı; zikir keşfin kapısı, keşif ise büyük zafere açılan kapının ta kendisidir.
Kalbiyle arasındaki perdeler aralanan bir kimseye, mülk ve melekûtun tecellisi görünür. Böyle bir kimse, genişliği yerle gökleri içine alan cenneti müşahede eder
İbadetlerin esası kalbin tezkiyesidir. Kalbin tasfiyesi de marifet nurunun orada doğması ile mümkündür.
Akılcıların dini inkârları sakın seni şaşırtmasın; zira şarkta bulunan bir insanın garbdaki hakikati bilmesi imkânsızdır.
Etrafta ilâhî rüzgârlar esiyor; kalp gözlerini örten perdeleri açıyor. İşte bu gözler Levh-i Mahfuzda, yazılı olan birtakım hakikatleri görürler.
Güler yüzle karşıladığın kimse, seni asık bir yüzle karşılar ve bilgileriyle sana mihnet yüklerse, Allah böyle kimselerin sayılarını artırmasın!
Müminin kalbi ölmez, ilmi, ölüm anında silinip gitmez. Kalbindeki berraklık kesinlikle sönmez.
Hasan Basrî der ki ‘Toprak imanın merkezini yiyip bitiremez’.
Kur’an takvanın, hidayetin ve keşfin anahtarı olduğunu açıkça beyan eder.
Fakat ne yazık ki halk farzı terk etmiş ve vesveselere sebep olan fuzulî ilimlerle uğraşır olmuştur. İşte bu ilimleri vesile ederek şeytan onları yoldan çıkarmaktadır.
Âlimlerin birbirlerine hücum ettiklerini, birbirlerine haset ettiklerini gördüğün zaman, onların dünya hayatına karşılık ahiretlerini sattıklarına hükmet!
Kadınların görevlerinden biri de kocalarının malını israf etmemeleridir.
Her şeyin bir direği vardır. Dinin direği de fıkıh ilmidir.
Ey Oğul! Nasihat etmek kolaydır. Mühim olan onu tutup gereğince amel etmektir. Bu ise çok zordur.
Akıl sınırlıdır. Onunla erilmez. Her şey Resûlullah’ın (s.a.v) ruh feyzine tutunmaktan ibarettir. Ben ona yapıştım ve kurtuldum.
Sana Allah’ı hatırlatacak bir arkadaş bulunca ona sımsıkı sarıl, ondan ayrılma, onu küçümseme. Onu kendin için bir devlet bil.
Dünya ve ahiretin yaratılmasından maksat ilim ve ibadettir.
Bir kula her şartta ilim ve ibadetle
meşgul olması, onlar için yorulması ve ancak onlara bakması gerekir.
Ölü olsun, diri olsun sakın kimseyi küçük görme; sonra helâk olursun. Çünkü bilemezsin, belki o senden daha hayırlı biridir.
Helal yemek lazımdır. İslâm’a uygun kazanmak lazımdır. Çünkü din, hakikat ancak helâl yemekle meydana gelir.
Say ki öldün; yalvardın, yakardın, sana bir gün daha verildi. Bugünü o gün bil, öyle yaşa.
İnsanlara ve özellikle dünya ehline halinden şikayet etme. Sonra Allah seni onlara bırakır, perişan olursun.
Mü’minin kalbi ölmez,
Mü’minin kalbi Kalbindeki berraklık kesinlikle sönmez.
İmam gazali kalplerin keşfi
Ebu Hureyre ra ya bir kadın gelip
ben günah tevbem kabul olur mu» diye sorar hureyre ra günâhın nedir» diye sorar Kadın «zina yaptım ve zinadan olan çocuğumu öldürdüm» cevabını verir ebu hureyre sen mahvoldun ve cana kıydın, yemin ederim ki, senin tevbe kabul edilmez» karşılığını verir sizce kadının tevbesi kabul olurmu
Ulu Allah buyuruyor Onlar ki, Allah'ın yanına başka bir ilâh katıp tapmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana kıymazlar, onlar Allah'ın gerçek kullarıdırlar
Kim haram işlerse cezaya çarpılır.
Kim haram işlerse Kıyamet günü azabı kat kat olur
Kim haram işlerse perişanlık içinde azab ile ebediyyen başbaşa bırakılır. Yalnız tevbe ederek salih ameller işleyen başka
adamın biri çölde çirkin bir yüz görür sen kimsin» der. Çirkin yüz «ben çirkin amellerinim», diyince Adam «senden nasıl kurtulurum diye sorar çirkin yüz kurtuluşun yolu Peygamber'e selât-ü selâm getirmektir cevabını verir
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor Bana getirilen selât-ü selâm, sırat köprüsü üzerinde ışıktır,
*
cuma günü seksen kere selât-ü selâm getiren kimsenin geçmiş seksen yıl-lık günahı affedilir»
adamın biri Peygamber'imize selâm getirmez ve rüyada Hz Muhammed Sav i görür efendimiz yüz çevirir Adam sorar beni nasıl tanımazsın, ben ümmetindenim diyince HZ Sav buyurur sen selât-ü selâm getirerek beni hatırlama-dın ki! Benim ümmetimi tanımam, üzerime getirecekleri selât-ü selâm ile ölçülüdür
Adamın biri her sabah uyanınca
Peygamber'imize yüz kere selât-ü selâm getirirdi Bir müddet sonra Peygamber'imizi rüyasında gördu Peygamber'imiz seni tanıyorum ve sana şefaat edeceğim» diye müjde verdi çünkü ümmetimi tanımam, selât-ü selâm ile ölçülüdür
Allah CC buyurur ki Ey Rasulüm! De ki, eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyunuz da Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin.
Hiç şüphesiz Allah, bağışlayıcı ve esirgeyicidir
Peygamber'imiz buyurur
Allah'ı seviyorsanız, tebliğ ettiğim dini kabul ederek bana uyunuz.
*
ben O'nun bildirisini size ulaştıran ve sizinle ilgili hükümlerini açıklayan bir Allah Rasûlüyüm.
*
Eğer benim O'nun adına yaptığım davete uyarsanız, o sizi sever ve günahlarınızıbağışlar.
*
Hiç şüphesiz O, bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Mü'minlerin Allah'ı sevmesi, O'nun emrine uymakla, ibadetine koşmakla ve hoşnutluğunu aramakla olur.
Allah CC nün mü'minleri sevmesi, onlara merhametle muamele edip mükâfatlandırması, günahlarını bağışlaması, onlara rahmet ve başarı ihsan eylemesi demektir.
İmam-ı Gazalî der ki,
Cenneti sevdiğini söylediği halde ibadet etmeyen kimse yalancıdır
Peygamber'imizi sevdiğini ileri sürdüğü halde alimler ile fakirleri sevmeyen yalancıdır.
Cehennemden korktuğunu iddia ettiği halde günah işlemekten vazgeçmeyen kimse yalancıdır.
Rabia-i Adviyye
Allah'a isyan ediyorsun,
oysa O'nu sever görünüyorsun
Hayatım hakkı için bu durum, mantık prensiplerini alt-üst eder.
*
Eğer sevgin doğru olsaydı, O'nun emirlerine uyardın Çünkü aşık, sevgilisinin sözünden çıkmaz
*
Sevginin alâmeti, sevgilinin arzusuna, uymak ve onunla ters düşmekten sakınmaktır.
bir gün bir gurup imam Şibli hz lerini ziyaret eder. Büyük Veli kimsiniz» diye sorar. biz seni sevenleriz» diye, cevap verirler.
Şiblî elinde taş onları taşlamaya başlar, adamlar kaçınca. Veli benden niye kaçıyorsunuz, eğer beni sevseydiniz, belâmdan kaçınmazdınız» diye azarlar.
İmam şibli hz
Muhabbet ehli, sevgi kadehinden içtiler, beldeler ve yeryüzü onlara dar geldi, Allah'ı hakkı ile bildiler,
O'nun sevgi kadehinden içtiler,
ululuk ve kudreti karşısında şaşkın kaldılar. O'nun denizinde boğuldular, yalnız O'na seslenmekten zevk alır oldular.
Ey mevlâm! Sevgini hatırlamak sarhoş etti beni Sen sarhoş olmayan hiç bir aşık gördün mü?
deve sarhoş olduğu zaman kırk gün yem yemezmiş peki sizin Allah için hiç bir yiyecek veya içecekten vazgeçtiğiniz oldu mu?
Hz. Ali der ki
Cenneti seven kimse iyiliklere koşar.
*
Cehennemden korkan kimse, Nefsini aşırı arzulardan alakor.
*
Ölümün kaçınılmazlığına inanan kimsenin gözünde dünyalık hazlar önemsizleşir.
Allah sevgisinin yarım zerresini taşıyan kimse insanoğlunun sözünü hiç duyar mı sen onu testere ile ikiye biçsen onun acısını bile duymaz.»
Dünyayı sevmesine rağmen Allah'ızikretmekten lezzet aldığını söyleyen kimse,aldanmıştır
İnsanları pohpohlamayı sevdiği halde amelde ihlâsı sevdiğini id-dia eden kimse,aldanmıştır
Nefsinin burnunu kırmaksızın Allah'ı sevdiğini ileri süren kimse
aldanmıştır
Peygamber'imiz buyuruyor ümmetim Dünyayı sevecek, ahireti unutacaklardır.
Peygamber'imiz buyuruyor ümmetim Malı sevecekler, fakat ahiret günü hesaplaşmasını unutacaklardır.
Peygamber'imiz buyuruyor ümmetim Mahlukatı sevecekler, yaratıcıyı unutacaklardır Günahları sevecekler, tevbeyi unutacaklardır.
Peygamber'imiz buyuruyor ümmetim Köşkleri sevecekler, mezarları unutacaklardır.
Mansur İbni Ammar
ey delikanlı! Gençliğin seni aldatmasın.
Boş kuruntulara dalarak tevbe etmeyi hep ileriye bırakan ve öleceğini düşünmeyen nice genç vardır
nice genç Yarın, ya da öbür gün tevbe edeceğim» diye cevap verir. Oy-sa tevbeye sıra getirmeden ölüm meleği ona geliverir ve kabrin boşluğuna yuvarlanır,
kabrin boşluğunda ne malın, ne kölenin, ne çoluk-çocuğun ve ne de ana-babanın bir faydası vardır.
Allah'ım! Bize ölmeden evvel tevbe etmeyi nasib eyle,
Allah'ım! gaflette iken bizi ikaz buyur ve elçilerin önderi olan Peygamber'imizin şefaatinden faydalanmamızı müyesser eyle.
Müminin özelliği, günah işler işlemez hemen o gün, hatta o anda tevbe etmesi, işlediği kusura karşı pişmanlık duyması,
Müminin özelliği dünyadan azık edecek kadar bir paya razı olarak onun ile oyalanmaması, kendini ahiret için amel etmeye vermesi ve Allah'a ihlâs içinde ibadet etmesidir
münafık bir adam karısına sadaka vermemek yemini verdirmiş, bir gün kadın Allah rızası için sadaka
verdim diyince şeytan adam ateş yakıp gir içeri diye emretmiş kadın
ziynetlerini giyip süslenmiş adam bu nedir diyince kadın cevaplar seven sevgilisi için süslenir, ben sevgilimi ziyarete gidiyorum» diyerek kendini tandıra atmış,
Bunu ilk beğenen sen ol.