Acının fırtınası
Gönlüme tuğyanı akıtıyorken
Yüreğimin hicran
Kayalığına çarpan dalgalar
Bulutların
Harbinden çıkan
Dinmez uğultular,
Hüznün kapısında ki biçareler,
Ne heceliyorlar
Yarım asırlık
Bir ömürde kalmadı
Atık figanım sonsuzluğun
Katresiyle nefes aldığım isyanım
Okyanuslarda
Arandığım balıklara
Bakındığım yıldızlara salındığım,
Gecenin hazanını yaşarım
Öyle bir
Çetrefilli umuttu ki
Aşkına inandığım
Gülizar’da gülü hülyalara daldığım
Aşk için
Çırpındığım, nihayette
İşte yalnızım suya hasret çölde,
Gülü özlemle anmaktayım
Son
Demlerimi
Yudumladığım
Şu kalan takatimle
Sevdanın izlerinde
Aranmaktayım, inanmaktayım
Kalmasa da
Bir umudum, aşkın
Güzelliğini yaşarım perişanım,
Bizarım, amansız hastalığı anmaktayım
O an
Ve biten Bir zamanın
Hengâmesinde ki katrede
Ey sevgili sen ne olusun
Beni hiç anma, kal sevgilinle
Kalan
Ömründe Sen meşkinde,
Mısralarda ki ahenkle
Sadakatin bahçelerinde,
Rahmetin iklimindeki sevginle
Mustafa Cilasun
Aşk, ruhu
Ve gönlü meftun eden
Halden geçiren
Haşyet zerk eden
Firkate eriştiren demdir…
Mustafa Cilasun