HELALLEŞMEK...
Bir köyde bir zalim ağa varmış. Ağa, köylünün birbirleri ile ihtilaflı konuları istismar ederek onları birbirlerine düşürüp, saltanatını kolayca sürdürüyormuş. Ağanın gücü köylü arasındaki menfaat çatışmalarından kaynaklanırmış. Ağanın önünde mazlum olan köy halkı, birbirleriyle mücadele konularında ise hukuk gözetmezler, çeşitli haksızlıklara batarlarmış.

Günlerden bir gün köye yeni bir imam tayin olmuş. İmam irfan ehli bir insanmış ve ilk bakışta durumu teşhis etmiş. Köylülerin ağaya karşı mazlum, birbirlerine muameleleriyle ise zulme battıklarını görmüş...

Bir çözüm aramış bu iki taraflı meseleye.

Kararını verdikten sonra, hoparlörden köylüye bir ilanda bulunmuş. İlk cuma namazına bütün köylüyü eksiksiz gelmeleri için davet etmiş. Cemaate katılan herkesin de birer yumurta getirip, cami son cemaat yerindeki sepete koymalarını rica etmiş.

Köylü bir anlam veremese de:
"Alt tarafı bir yumurta!"
deyip sorgulamadan isteneni yapmışlar. Cemaatin yumurtaları sepette toplanmış.

Namaz ve hutbe sonrasında, bir bahane yaratıp, yumurtalara artık ihtiyaç kalmadığını ve herkesin kendi yumurtasını almasını söylemiş. Ancak karışan yumurtaların hangisi kimin belli değil! Sahte bir esefle cemaat arasında topluca helalleşme isteyerek özür dilemiş... Nihayet hayırlı bir talepmiş! İnsanlar dertlerini kalplerine gömüp sıraya girmişler, helalleşmişler!..

Son köylü son kişiyle helalleşirken, köyün hakim noktasındaki ağa konağından kadınların çığlıkları yükselmiş:

-Komşulaaaarr yetişiiinnn... Ağa öldüüü...

s.başer