You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !

Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !

Acemi Üye
Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Yerler ve gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca Allah-u Teâlâ'nın cennetleri vardır.

el-Kelbî der ki; Adn cenneti, Me'vâ cenneti, Firdevs cenneti ve Naîm cenneti. Bunların her birisinin eni, bir birine eklene­cek olursa göğün ve yerin eni kadardır.

Yaratılan nesneler arasında en büyüğü cennettir. Bu Allahü Teâlâ'nın mü'min kullarına bahşetmiş olduğu nimetin büyüklüğünü ifade eder. Nitekim İsmail Süddî şöyle demiştir: «Yerler ve gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca Allahü Teâlâ'nın cennetleri vardır. Ve her birinin büyüklüğü yer ile gök kadardır.» (Ebu'l-Leys Semerkandî, Tefsiru'l Kur'an/ Alî İmran Suresi 133. ayet tefsiri)

Aynı rivayet : İsmail es-Süddî der ki: Eğer gökler ve yerler kırılıp dökülecek ve hardal yapılacak olursa, her bir hardal tanesi karşılığında eni gökle yerin eni kadar olan bir cennet ortaya çıkar. (İmam Kurtubî, el-Câmi'li Ahkâmi'l-Kur'ân, Alî İmran Suresi 133. Ayet Tefsir Bâbı)

Süddî şöyle demiştir: Allah Teâlâ, cennetin "enini", yedi kat yerin ve yedi kat göğün enine benzetmiştir. Halbuki, cennetin boyunun, eninden daha fazla olduğunda ise şüphe yoktur. Böylece Cenâb-ı Hakk, cennetin boyunun, bunun kat kat fazlası olduğuna dikkat çekmek için, "en"i zikretmiştir. el-Hasen dedi ki: Bütün gökler ve yerler se­rilmiş hali ile biri diğerine eklenecek olursa. (El-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an)

Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennet’te yüz derece vardır. Tüm alemler o derecelerin birin de toplanmış olsalar onların hepsini içerisine alır.” (Müsned: 10806) Âlem = Allah’ın dışındaki herkes ve her şeydir.
Son Düzenleme: 28-01-2024, Saat:09:20 AM, Düzenleyen: ebuammara.
Acemi Üye
RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Cennetler, umumiyetle sekiz tabakadır. Onların her tabakasında, çok cennetler vardır. Ve , her cennetin de, nice dereceleri vardır ki; hadde hesaba gelmez. (İnsan-ı Kâmil)
Son Düzenleme: 30-11-2017, Saat:05:05 PM, Düzenleyen: ebuammara.
Acemi Üye
RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Cennetin içerisinde 800 tane [cennet var ve] onların adları var. En güzeli Firdevs-i Âlâ. (Râmûz, 125. Sohbeti , ZÂHİD KOTKU HAZRETLERİ)
Son Düzenleme: 22-02-2019, Saat:10:09 AM, Düzenleyen: ebuammara.
Acemi Üye
RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
[b][b]Rasûlüllah şöyle buyurmuştur: Cennet
yüz derecedir. Her derece arasındaki mesafe yüz yıldır. (Tirmizî, Sıfatü’l-Cenne, 4 (H. No: 2529)

Cennetin dereceleri Kur'an'ın ayetleri kadardır. Her ayet bir dereceye tekabül eder. Ve bu altıbin ikiyüz onaltı ayettir. Ve her derecenin arası yerle gök arası gibidir. Böylece âlâyı illiyyîn'e kadar varılır. Onun yetmiş bin rüknü vardır ki onlar yakuttandır. Öyle bir yakut ki nurunun aksi günler ve geceler mesafesinde parlar. (Ramuzu'l-Ehadîs , 283/9)

Cennet yüz derecedir. Her iki derecenin arası beşyüz yıllık yoldur. (Ramuzu'l-Ehadîs , 200/12)


Allah, cennetten geniş bir şey yarattı. Bu her türlü emsalsiz nimetlerle bezenmiş cennet ; Allah vahdaniyetine inananlar, Rasûllerini tasdîk ve Kuran hükümlerine itaat edenler içindir. O cennetin yüce mertebelerine kavuşturan "tevhîd ve itaat" dır. Bunların hepsi Allah'ın ihsanıdır. Kullarından kime dilerse ona verir. Dilemediğine vermez. Onun ihsanı büyüktür, lütufları ise çok çok boldur. (Semerkandi , Tefsîrul Kur'an , Hadid /21 Tefsiri)[/b][/b]
Acemi Üye
RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Ubade bin Samit (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Cennette yüz derece vardır. Her derecenin arası gökle yer arası gibidir. Firdevs en yüksek derecedir. Firdevs cennetinde dört ırmak akar. O ırmakların üzerinde arş vardır. Allah’tan cenneti istediğiniz vakit, Firdevs’i isteyin. Firdevs önceki sadık müminlerin meskenidir. Firdevs’in sahiplerinin meskeni Rahman’ın arşının altındadır’ buyurdu.”
(Tirmizî - 2531)
Acemi Üye
RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Abdulláh bin Ömer (ra)’den rivâyet edildiğine göre, Resûlulláh (sav) şöyle buyurmuştur:
“Size Cennet ehlinin en aşağı derecede olanını haber vereyim mi?” Ashâb, “Buyur yâ Resûlelláh” dediler. Resûlulláh (sav) şöyle anlattı:
“En aşağı derecede olan kimse, Cennet’in kapısından girince; hizmetçi gençler onu karşılayarak: ‘Hóş geldin, safâ geldin efendimiz! Bizi ziyâret etme zamânın geldi’ derler. O sırada kırk yıllık mesâfeye halılar döşenir. Sonra o kimse sağına ve soluna bakar, Cennetleri görür. ‘Bunlar kimindir?’ deyince; ‘Senindir’ denir. Biraz ilerleyince ona áid yetmiş koridorlu kırmızı yâkúttan yâhúd yeşil zümrüd taşından yapılmış bir binâ yükselir. Her koridorda yetmiş salon, her salonda yetmiş kapı vardır. Ona, ‘İçeri gir’ denilir. Sarâya çıkar. Biraz yürüyünce, saltanatının genişliği bir mil kare olan tahta ulaşır. Orada ona áid köşkler vardır. Oturunca, kendisine yetmiş altın tabakla yemek gelir. Yemekler biribirine benzemez. O kadar lezzetlidir ki; ilk lokmadan aldığı tadı, son lokmasından da alır. Sonra çeşitli içecekler gelir, cânının istediğinden içer. Daha sonra hizmetçiler, ‘Onu hánımlar ile başbaşa bırakın’ derler ve yanından çıkarlar.
“Onlar gidince, tahtının üzerine oturmuş, üzerinde ayrı ayrı renklerden yetmiş kat ipek elbise giyinmiş, ceylân gözlü hûrîlerden nâdîde bir hánım görür. O kadar güzel ve teni beyâzdır ki, yetmiş kat elbisenin altından et, kan ve kemiklerinin de altından bacak kemiklerindeki ilikleri gözükür. Ona, ‘Sen kimsin?’ der. O da, ‘Ben, senin için hâzırlanmış olan hûrîlerdenim’ diye cevâb verir. Ona bir bakar, kırk yıl gözünü ondan ayıramaz. Sonra başını kaldırıp odaya bakınca, ondan daha güzel birini görür. Kendisine, ‘Seninle berâber olma, başbaşa kalma zamânı gelmedi mi?’ der. Yanına varır, ona da kırk yıl baka kalır.
“Bütün ni‘metlere kavuşup, daha üstün ni‘met kalmadığını sandıktan sonra, yüce Elláh onlara bir tecellî eder. O esnâda Rahmân olan Rabbin yüzüne bakarlar. O sırada O Zât-ı Akdes, ‘Ey Cennet ehli! Beni tesbîh ve tevhîd edin!’ deyince, yaptıkları tesbîh ve tevhîd seslerinin yankıları duyulur. Daha sonra Elláh, ‘Ey Dâvûd! Güzel sesinle -dünyâda yaptığın gibi- Beni ta‘zím ve tesbîh et’ buyurur. Dâvûd (as) da Yüce Rabbini tesbîh, tekbîr ve tevhîd eder.” (et-Tergíb ve’t-Terhîb, c. 7, s. 310-311.)
Acemi Üye
RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
İbn Mes'ud (r.a.)'dan şöyle rivayet olunmuştur:
-''Cennete en son girecek olan kişiye Allah (c.c):
-''Kalk cennete gir'' deyince adam suratını asarak bitkin bir durumda:
-''Bana bir şey bıraktın mı ki?'' der. Allah (c.c):
-''Evet, güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar olan her şey senindir'' der. (et-Tergíb ve’t-Terhîb, Taberanî ceyyid istnadla rivayet etmiştir.)
Acemi Üye
RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Ebu Nuaym der ki:
... Ebân'dan,
... Ebu Saîd el-Hudrî der ki:
"Ey Allah'ın Rasûlü, Cennet ehlinin çocukları olacak mı? Çünkü çocuk sevinci tamamlar" denildi.
"Canım elinde olana yemin olsun ki, evet, çocuğun olması bunu arzu ettiğiniz bir zaman kadar bir şeydir, karına düşer, emer ve genç olur" buyurdular.
(Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 275. Senedindeki Ebân, İbn Ebî Ayyaştır ve metruktür, bk, Takrîb et-Tehzîb, I, 31.)

... Ebu Sald el-Hudri Rasâlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu demiştir:
"Cennet ehlinden birinin çocuğu hemen istediği gibi olur. Karına düşmesi (hamli), sütten kesilmesi ve genç olması hemen bir anda olur." (Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, II, 124, Ahbar İsbehân, II, 296.)

... Ebu Saîd el-Hudri Rasûlullah'dan şunu rivayet etmiştir:
"Cennet ehlinden herhangi biri Cennet'te çocuk arzu eder, çocuğun hamli (karma düşmesi), sütten kesilip genç olması bir anda olur." (Beyhakî, el-Ba's ve'n-Nuşûr, 397.)

Hâkim der ki:
Üstad Ebûs-Sehl şöyle demiştir:
"Ayağı kaymış (kalbinde eğrilik bulunan)'lar, bu hadisi inkâr ederler, yani Cennet'te doğum olduğunu bildiren hadisi.
Ama aslında bu konuda çeşitli senedlerle rivayette bulunulmuştur. Peygambere bu sorulmuş ve olacağı cevabını vermiştir. Buna dair rivayetleri vermiştik. Allah Sübhanehû de;
"orada canların çektiği, gözlerin zevk aldığı şeyler var" (Zuhruf, 71) buyuruyor.
Üstelik müminin bu mümkün arzusunu (çocuğu olması arzusunu) Cennet'te arzulaması, bunu canının çekmesi imkansız da değildir. Sonra bu mümkün arzu, temiz, yakınlaştırıcı, lezzetler üstü bir lezzet, göz nuru, kalbin parçası bir arzudur, bu arzu Allah'ın nimetlere boğduğu babalardan, tertemiz eşleri ile olacaktır.
Eğer, "hadislerde onların hayız-nifas görmeyecekleri belirtiliyor, o zaman çocuk nerde olacak?" denirse derim ki:
"Hayız, uzun süren bir gebelik ve doğurma ile ilgili bir hadisedir. Meselâ dünyanın tüm ülkelerinde içecek, yiyecek ve giyecekler bilindiği üzere birçok zorluk, sıkıntı ve yorgunlukları gerektiriyor, peşinden sakınılacak korkulacak tehlike ve neticeleri söz konusu oluyor. Dünyada haram olan ve bütün belâların başı olan içkiyi düşünün. Bu içkiyi Allah Teâlâ Cennet ehli için hiçbir belâsı olmayacak, bilakis birçok lezzete sahip bir içki olarak hazır edecektir, imdi çocuk meselesi niçin bunun gibi olmasın?"
Ebûs-Sehl'in sözleri bitti.

Ben derim ki:
"Cennet'te doğum hadisesinin olmayacağını söyleyenler kalplerindeki bir eğirilikten dolayı değil, Ebû Razın hadisinden dolayı olmayacağını söylüyorlar.
O hadisde "tevâlüd (birbirinden doğma) yoktur" deniyordu.
Atâ ve başkalarının, Cennet kadınları hayızdan ve çocuktan temizdirler şeklindeki sözlerini de aktarmıştık.
Tirmizî bu konu ile ilgili olarak selef ve halef âlimlerinin iki görüşünü nakletmiştir.
Biz İshâk'ın bu konudaki "olmayacaktır" görüşünü de naklettik.
Ebû Ümâme, naklettiği hadisde,"fakat menide yok meniyye (ölüm) de yok" diyordu. Yani Cennet, tenasül (bir nesli diğer birinin takip etmesi) yeri değildir, baka ve ebediyet yeridir. Orada olan ölmez ki nesli onun yerine geçecek olsun?
Ebû Said el-Hudri'nin hadisinin senedleri içinde en iyi (ceyyid) olanı da Tirmizî'nin senedidir, bununla birlikte bu hadis ğaribtir demiştir, sadece Ebûs-Siddik en-Nâciden geldiğini söylemiştir, ifadelerde de tutarlılık yoktur (muddaribdir).
Bazen "çocuk arzu ettiği zaman" bazan "elbet çocuk arzu eder" bazan "Cennet ehlinin çocukları olur" şeklinde gelmiştir.
Eğer Rasûlullah bunu söyledi ise bu şüphe olmayan bir haktır. Bu farklı ifâdeler arasında çelişki de yoktur. Ebu Razın hadisine de ters değildir, yani "tevâlüd yok" hadisine. Çünki bu hadis, "dünyadaki bilinen birbirinden doğma" yoktur diyor. Bu, Cennette bir anda (kısa bir müddette) gebe kalıp, doğma, dişleme ve genç olmaya zıt değildir.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Acemi Üye
RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Yaratılan nesneler arasında en büyüğü cennettir. Bu Allahü Teâlâ'nın mü'min kullarına bahşetmiş olduğu nimetin büyüklüğünü ifade eder. Nitekim İsmail Süddî (r.a.) şöyle demiştir: «Yerler ve gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca Allahü Teâlâ'nın cennetleri vardır. Ve her birinin büyüklüğü yer ile gök kadardır.» (Ebu'l-Leys Semerkandi, Tefsîrul-Kur'an - Alî İmran Suresi 133. ayet tefsiri)

2532 - Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennet’te yüz derece vardır. Tüm alemler o derecelerin birin de toplanmış olsalar onların hepsini içerisine alır.” (Müsned: 10806) Âlem = Allah’ın dışındaki herkes ve her şeydir.
Acemi Üye
RE: Yerler ve Gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca cennetler vardır !
Muhakkiklerin Anlattıklarına Göre, Amel Cenneti Yüz Derecedir. Her Derece de Yüze Bölünmüştür. Muhammed Aleyhisselâm’ın Ümmeti Bu Derecelerde Olurlar. Aynı Zamanda Bu Yüz Derece, Cennetin Her Katında Vardır. [Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan – Envârü’l Âşıkîn]

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.