İslami Forum

Tam Versiyon: midye yiyen hanefi
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Selamun Aleyküm. bildiğiniz gibi bazı işler mezhepten çıkarıyor. mesela bir hanefi imamın arkasında Fatiha okursa mezhepten çıkıyor. merak ettiğim midye yiyen bir hanefi, mezhepten mı çıkar yoksa hanefi içtihadına göre mekruh mu işler??
Mezhepten çıkmazsınız tabiki..Ancak kerih görülmüştür yani mekruhtur.
Aleykumselam Fatiha okununca yada midye yenince mezhepten çıkma diye bir şey olmuyor. Hanefi midye yerse mezhebine göre evet mekruhtur.
Genellikle pis sularda yaşadıkları için midyelerin içinde çeşitli hastalıkları barındırdığını duymuştum.
Başlığı görünce aklıma geldi.
Evet bilindiği üzere hanefi dışındaki mezhepler teferruatı olmak ile birlikte deniz mahsullerini helal sayıyor. Hanefi mezhebinde ise balık türünde olanlar haricindekileri haram sayıyor. Bunun sebebi olarak pis olmasını ve mide bulandırıcı olmasını delil getiriyor. (mide bulandırıcı olması kısmı kişiden kişiye değişebilir. Kimine göre mide bulandırıcı olan başkasına göre gayet leziz ve iştah açıcı olabilir. Örneğin işkembe.)

Konu hakkında fetva verecek değilim ancak benim görüşüme göre bu hükümlerin yeniden ele alınması ve değerlendirilmesi gerekir. Çünkü eğer her balık türündeki deniz mahsülü yenilebilir derseniz bunun içine zehirli olan balon balığı, aslan balığı ve yine bazı türlerinin zehirli olduğu kaya balıkları da girer ki. Bu resmen adamı katil eder.
Bu düşünce ile yine kendi düşünceme göre mezhep imamları zamanında zehirli olan balıklar keşfedilmemiş olmalı eğer keşfedişlmiş olsa elbette "denizden babam çıksa yerim" demezdi.

Buna göre denizdeki her balık türü yenmez ve imam Azama göre haram olan deniz mahsulleri de yeniden değerlendirilmeli.

Bu konu ve diğer bütün fıkhi konular aslında bir komisyon tarafından yeniden ele alınıp değerlendirilmeli ve günümüz şartlarına uygun hale getirilmeli. Gelişen teknoloji ve bilim sayesinde neyin insan sağlığına faydalı yada zararlı olduğu artık daha kesin tespit edilebiliyor. Bu komisyon içerisinde elbette Müslüman bilim insanları ve alimler olmalı.
Çünkü bu ve birçok fıkhı konuda kesin bir nas yok, alimlerimizin görüşleri var.
Alpi Hocam Allah razı olsun.
Sizin de belirttiğiniz gibi Kur'anda bu konuda kullanılan kelime TAYYİP dir.
Meallerde bu kelime TEMİZ olarak çevriliyor. Halbuki Temiz kelimesini karşılığı TAHİR dir. Kur'an Tahir demiyor, Tayyip olanlar helaldir diyor.

Tayyip kelimesi içinde temizliği barındırmakla beraber daha geniş manaya sahiptir. İnsana hoş gelen, tiksinti vermeyen; dolayı ile temiz de olan demek.

Ama her temiz olan Tayyip olmayabilir. Bu da sizin belirttiğiniz gibi, yöresel ve kültürel olarak da değişebilir. Hatta şahsa göre bile değişebilir.

Bence de bu konularda fıkıh gözden geçirilmelidir. Fıkıh insan yaşamı ile beraber yaşayan, canlı, diri olmalı.
Aklıma sonradan geldi, ilave edeyim:
Hadislerle sabittir ki, İslamda Kertenkele ve çekirge yemek helaldir. Sahabi efendilerimiz yemişler, ve Peygamberimiz (SAV) onlar yerken görmüş fakat men veya müdahale etmemiştir.

Biz yiyebiliyor muyuz?

Yani yukarıda dediğim gibi, sadece temizlik, tayyiplik değil; kültürel ve orfi olarak da meseleye bakmalı.