“Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Sizden biriniz, karınca ısırmasından ne kadar acı duyarsa, şehid olan kimse de ölümden ancak o kadar acı duyar.”
Hadis-i Şerif (Tirmizi, Fedailü’l-cihad, 26/1668; Nesai, Cihad, 35; İbn-i Mace, Cihad, 16)
“İnsan dilini tutup konuşmadıkça, ayıbı da hüneri de gizli kalır.”
Sadi-i Şirazi (r.a.)
Biri ile olan randevusunu kaçırınca olan üzüntüsünden daha çok , Rabbimizle olan Namaz randevularını kaçırınca üzülen dostlara selam olsun.
“Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ALLAH'a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine caizesini versin. Ashab-ı kiram: Ya Resulallah! Misafirin caizesi nedir, diye sordular. Fahr-i Kainat (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de: Onu bir gün ve bir gece ağırlamaktır. Misafirlik üç gündür. Misafiri üç günden fazla ağırlamak ise sadakadır, buyurdular.”
Hadis-i Şerif (Buhari, Edeb, 31, 85; Müslim, Lukata, 14)
“Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Sizden kimse sakın sol eliyle yiyip içmesin. Çünkü şeytan soluyla yer içer.”
Hadis-i Şerif (Muslim, Esribe 106; Muvatta, Sifatu'n-Nebi 5; Ebu Davud, Et'ime 20; Tirmizi, Et'ime 9)
“Sen bir mektupsun. Aç kendini oku. Gideceğin yere uygun mu? bak. Uygunsa zarfı da, mektubu da iyi muhafaza et. Kıyamet sabahına kadar. Ama gideceğin yere uygun değilse yırt, yenisini yaz.”
Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)
Hz. Ali (r.a.) anlatıyor: Bir gün Hz. Ömer (r.a.)’ı binekli olarak ve telaş içinde, hızlı hızlı giderken gördüm. Ya Emire’l-müminin nereye gidiyorsun? diye sordum. Devlete ait develerden biri kaçmış, onu aramaya gidiyorum diye cevap verdi.
O zaman ben: İnan ki senden sonra bu milleti idare edecek olanlara ağır bir yük bırakıyorsun. Herkes senin yaptığını yapamaz dedim. Bunun üzerine şöyle konuştu: ALLAH Rasulü aleyhissalatü vesselamı, Hak Peygamber olarak gönderen ALLAH’a yemin ederim ki, Fırat kenarında bir kurt kapsa koyunu korkarım ki kıyamet gününde onun hesabı Ömer’den sorulur.
Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in vefatından sonraki yıllardır. Bir akrabası Hz. Aişe (r.a.)’ı ziyaret eder. Hz. Aişe (r.a.) onun için bir sofra kurdurtur. Ve sonra dayanamayıp ağlamaya başlar. Akraba sebebini sorar. Hz. Aişe (r.a.): Ben doyuncaya kadar her yemek yiyişim de ağlarım der. Akraba daha da meraklanıp, sorar: Niçin?
Çünkü ALLAH’ın Elçisi bütün ömrü boyunca doyuncaya kadar hiç yemedi. Sıkıntı içerisindeydi. Bir günde iki öğün yemedi. Ekmek yediği zaman hurma yemedi, hurma yediği zaman ekmek yemedi. Sürekli başkalarını kendine tercih ettiği için hep böyle yaşadı. Şimdi ise insanlar yediklerini eritmek için ilaç kullanıyor. Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bütün ömrü boyunca kızartılmış bir koyunu hiç görmemiştir. Kaynak: M. Yusuf Kandehlevi, Hayatü’s-Sahabe, III/219.