Polis olduğunu nerden biliyorsun. Şu terör harbi büyükmüş dedirtiyorsunuz bana cidden
Ha tamam hadi polis yaptı diyelim. Hiçbir suçu olamyan otobüsün, ağacın, dükkanların, arabasların vs vs kırılması, darp edilmesi, yakılması ne demek ?
biraz araştırın, polis olduğu açık. provakasyon yapan belki yüzde 15-20 lik grupların eylemlerini genele yaymayın. gezi parkı olayını gerçek manada protesto edenler "polise saldırmayın haklı davamız haksızlığa düşmesin" çağrısını asla bırakmadılar, fakat iş bir süredir amacından saptı ve masumluğunu epey yitirdi. bu hareket iktidarın tam manasıyla halka hakim olamadığını gösterdiğinden akplileri ve akp mensuplarını kudurttu, bilirim.
Bana olan önerini kendinde değerlendirmelisin belkide bikaç polisin yaptığı bişeyi ki olayın detayını bilmiyoruz bütün polislere yıkmakla amacın nedir ? Hükümet kadar taş düşsün kafanıza. Ha ben hükümet yanlısı mıyım ? Hayır. Ben haklıdan yanayım ve belkide sayenizde şuan hükümet sütten çıkmış ak kaşık. Haberiniz olsun.
polislerin tamamı zaten o görevi yaparak bir masumiyeti yitirmişlerdir, Allahın lanetlediği tağuta askerlik işidir bu. orası ayrı. zulmetme olayı konusunda ise tam olarak vakıf olmadığınızı görüyorum meseleye, polisin yaptığı şeyi artık tayyip bile aşırı görebiliyor. insanları hedef alarak biber gazlarını kurşun gibi kullanmaya başladılar, bu dediğim 3-5 polis memuru değil genel olarak aldıkları emir hep bu yöndeydi.
şu yazı taksimde bulunmuş birinin eleştiri yazısı, okunmasını tavsiye ediyorum:
Alıntı:gezi parkı'ndaki ilk geceden bu yana taksim'deki eylemcilerle beraberim.
taksim tahrir olur mu olmaz mı tartışmasına girmeyeceğim fakat bir kaç hatırlatmam olacak.
ağaçlar için başlatılan bu eylemi destekliyorum.
meselenin ağaçtan hükümet karşıtı dev bir gösteriye dönüşmesini ise makul karşılıyorum.
çünkü polisin sert müdahalesi etkiye tepki doğurdu.
ancak ilerleyen günler taksim'deki eylemcilerin tahrir'den ders almadıklarını gösterdi.
özetlemek gerekirse;
1- tahrir sivil bir eylemdi. partiler üstü bir yapısı vardı. halktan kabul gördü. ancak taksim kısa bir süre içinde chp'nin menfaat alanına dönüştü. gezi parkı kararının altında imzası olan chp'nin taksim'e sahip çıkması zaten bir tezattı. üstüne kurumsal olarak meydana inmesi sivil bir direniş eylemini parti merkezli kısır bir alana hapsetti. nitekim erdoğan bunu çok iyi kullandı ve %50'lik halk desteğini öne sürerek kendine manevra alanı açmış oldu.
2- taksim'de aslolan barışçıl bir gösteri olmalıydı. ilk günlerde taksim eylemcileri bunu başardılar. ancak bir kaç gün geçmeden marjinal gruplar taksim'i ele geçirdi. esnafa, yani halka zarar verildi. bütün kepenkler kapatıldı. başta saray muhallebicisi olmak üzere bazı dükkanlar yağmalandı. camları indirildi. kepenklerine zarar verildi. bunların üstüne, "şu dükkan bize sahip çıkmadı, şu bize sahip çıktı" şeklinde ayrıştırıcı bir dil kullanıldı.
3- arap baharı örneğinde görüleceği üzere bu tarz bir hareketi kitleselleştiren esas unsur medyadır. taksim eylemcileri daha ilk günden "yandaş medya" propogandası yaparak, saat başı da olsa kendileri hakkında haber yapan televizyonları suçladı. polisin alandan çekildiği gün ise bu televizyonların araçlarına zarar verdi. böyle bir noktadan sonra hangi televizyon kanalı böyle bir saldırıya iyiniyetle karşılık verir?
4- üsküdar iskelesinde dün akp'ye ait, her sabah halka çorba dağıtılan konteyner alkışlar arasında ateşe verildi. akp'nin bazı merkezlerine saldırılar oldu. demokrasi söylemiyle meydana inen kitlelerin bu hareketleri halkı irrite edecek cinstendi. bu şartlarda ilk gün oluşan ve ağaç kesilmesi ve ranta karşı oluşan toplumsal tepki kısıtlanmış oldu.
5- taksim eylemcileri yanlış bir şekilde söylemlerini haksızlıklar üzerine değil, erdoğan'a küfretmek üzerine kurdu. sabahtan akşama kadar erdoğan'a küfrederek istifası istendi. bu da kendi kendini aşağılattıran bir eylemci profili ortaya çıkardı. biz tahrir'de küfür değil feyruz şarkıları dinlemiştik halbuki.
6- şurası bir gerçek ki, devrimler kontrollü bir zihinle gerçekleşir. tahrir bunu başardı. tunus bunu başardı. yemen kısmen bunu başardı. fakat taksim'de su gibi içki tüketildi. bu da kontrolsüz bir durum ortaya çıkardı. gezi parkı'nın ilk gecesinde "arkadaşlar çok fazla içki tüketip kafayı bulmayın, sabaha kadar bize lazımsınız" anonsu bile yapıldı.
arap baharını ilk günden bu yana takip eden biriyim. bu açıdan taksim'i anbean izledim. artılarını ve eksilerini dikkatle inceledim.
eğer hataları minimalize edilseydi ve pasif direniş agresif direnişe dönüşmeseydi, taksim'den bir tahrir çıkarmak mümkün olabilirdi. fakat yukarıda saydığım hatalar şu an için bunu imkansız hale getiriyor.
Hala polisleri suçlayacak insafsızlığı yapıyorsan benim seninle muhabbetim olamaz. Git sabah namazına giden polislere küfredenlerin arasına katıl. Zira şuanda gözümde bunlardan farkın yok. Bide müslümanız, güldürmeyin yahu ağlanacak halimize gülmek istemiyorum. Hem Tayyip deyip duruyorsun da olayın arkasında Akp değil başka siyasi partinin olduğu körün bile görebileceği bişey. Partinin adını söylemiyorum çünkü başka bi tartışma açmak istemiyorum. Benim sizin gibi partilere garezim yok hepsiylede dalgamı geçerim hepsininde haklı. haksız olduğu yerde tavrımı koyarım arkadaş. Sizin gibi at gözlüğümü takıp herşeyi yalanlayacak vicdanım yok çok şükür. İnsanların polisi hedef alarak yaptıklarını da biliyoruz. Senin genellediğin ama belkide 3-5 olan polisi savunmam ve sen genellereyerek kul hakkına girmediğinin de farkına varman gerek. Bana öğretilen en başta bi toplumu kötülersen o toplumda 1 kişi bile temiz insan olsun hakkını ödeyemezsin. Sana yapabileceğim en büyük iyilik bu nasihatımı paylaşmak olur. Ama biliyorum ki boşuna eskitmiş olcam klavyemi çünkü sende zihniyet bu işte.
kardeşim ben provakasyonları savunmuyorum, savunmadım da. fakat tutup polisleri savunacaksanız bizim varabileceğimiz ortak bir nokta yok. partilerin birinin yaptığını hak görüp birininkini batıl görmüyoruz, genel amaç itibariyle hepsi batıl bir yola hizmet ediyorlar. fakat tutup da birini daha ehven görmenin mantığını hala anlamış değilim, buyrun devam edin şu anki halim ile hiçbir şey anlatabilecek durumda değilim Allah yardım etsin.
Orda toplanan insanların tek bi ortak noktası var, o da hükümeti istememeleri. İş ağaç mağaç davasından çıkalı çok oldu zaten. @karadamlalar kardeşiminde dediği gibi, orda yaptıklarında samimi olanlar zaten diyor, provokatörler var, haklı durumdayken haksız duruma düşmeyelim diye. Karşıt gruplar, siyasi partiler(Chp, Bdp vs. vs.) tarafından sömürülmeye başladığında samimiyet zaten kalmıyor. Şahsen ben onların destekçisi değilim. Ama zannetmeyin ki direniş gösterenler arasında, masum, tarafsız insanlar yok.
Akp hükümetine karşı çıkanların, amacı sadece yürüyüş yapmak olanların, tarafsız olanların yanındayım her daim.
Ak Parti istiyorki biz ne yaparsak yapalım kimse karşı çıkmasın. Biz ne dersek o olsun. Koyun nesil yetişsin. Ne yaparsak yapalım itiraz edilmesin. Öyle bi dünya yok. Kimse hala hükümeti savunmasın.
Gidip bizzat eyleme katılmadan, bunları görmeden yorum yapmak güç ama,
Eminim ki Ak Gençlik ten şu yapılanı savunan çok insan vardır
Sonunda Mahrem ve Münzevi
bi tarafta ne yaptigi belli olmayan akp bi yanda cogu imansiz din dusmani ve sirf o yuzden orda olan bi grup.