İslami Forum

Tam Versiyon: Boşanmak ile ilgili ayetler
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2
Eğer boşamada kararlı davranırsa (boşanırlar) Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir (2/227)

Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç 'ay hali ve temizlenme süresi' beklerler Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah'ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz Kocaları, bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almada (başkalarından) daha çok hak sahibidirler Onların lehine de aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var Allah Aziz'dir Hakim'dir (2/228)

Boşanma iki defadır (Sonra) Ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak (gerekir) Onlara (kadınlara) verdiğiniz bir şeyi geri almanız size helal değildir; ancak ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları (durumu başka) Eğer ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde ikisi için de günah yoktur İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; onlara tecavüz etmeyin Kim Allah'ın sınırlarına tecavüz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir (2/229)

Yine onu (kadını üçüncü defa) boşarsa, (kadın) onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz Eğer (bu koca da) onu boşarsa, onlar (ilk koca ile karısı) Allah'ın sınırlarını ayakta tutacaklarını sanıyorlarsa, tekrar birbirlerine dönmelerinde ikisi için günah yoktur İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; bilen bir topluluk için bunları (böyle) açıklar (2/230)

Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamlamışlarsa, onları ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek için onları (yanınızda) tutmayın Kim böyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmiş olur Allah'ın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Allah'ın size verdiği nimeti ve size öğüt olarak indirdiği Kitab'ı ve hikmeti anın Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah herşeyi bilendir (2/231)

Kadınları boşadığınızda bekleme sürelerini de tamamlamışlarsa -birbirleriyle maruf (bilinen meşru biçimde) anlaştıkları takdirde- onlara, kendilerini kocalarına nikahlamalarına engel çıkarmayın İşte içinizde Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere bununla (böyle) öğüt verilir Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir Allah bilir, de siz bilmezsiniz (2/232)

Kendilerine el sürmediğiniz mehirlerini tesbit etmediğiniz kadınları boşamanızda sizin için bir sakınca yoktur Onları yararlandırın, zengin olan kendi gücü, darda olan da kendi gücü oranında, maruf (meşru ve örfe uygun) bir şekilde yararlandırsın (Bu) iyilik edenler üzerinde bir haktır (2/236)

Eğer onlara mehir tesbit eder de el sürmeden boşarsanız bu durumda -kendileri veya nikah bağı elinde olanın bağışlaması hariç- tesbit ettiğiniz (mehr)in yarısı onlarındır Sizin (tümünü veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır Aranızdaki üstünlüğü (derece farkını) unutmayın Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı görendir (2/237)

(Kocası tarafından) Boşanan (kadın)ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay)ları vardır Bu sakınanlar üzerinde bir hak (borç) tır (2/241)

Bir eşi bırakıp yerine bir başka eşi almak isterseniz, onlardan birine (öncekine) yüklerle (mal ve para) vermişseniz bile ondan hiçbir şey almayın Ona iftira ederek ve apaçık bir günaha girerek verdiğinizi alacak mısınız? (4/20)

Onu nasıl alırsınız ki, birbirinize katılmış (birleşerek içli-dışlı olmuş)tınız Onlar sizden kesin bir güvence (kuvvetli bir ahid) de almışlardı (4/21)

(Kadın ile kocanın) Aralarının açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem, kadının da ailesinden bir hakem gönderin Bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da aralarında başarı sağlar Şüphesiz, Allah, bilendir, haberdar olandır (4/35)

Ey peygamber, eşlerine söyle: "Eğer siz dünya hayatını ve onun süslü-çekiciliğini istiyorsanız, gelin sizi yararlandırayım ve güzel bir salma tarzıyla sizi salıvereyim" (33/28)

"Eğer siz Allah'ı elçisini ve ahiret yurdunu istiyorsanız artık hiç şüphesiz Allah, içinizden güzellikte bulunanlar için büyük bir ecir hazırlamıştır" (33/29)

Ey iman edenler, mü'min kadınları nikahlayıp sonra onlara dokunmadan boşarsanız, bu durumda sizin için üzerlerine sayacağınız bir iddet yoktur Artık (hemen) onları yararlandırın (onlara yetecek bir miktar verin) ve güzel bir salma tarzıyla onları salıverin (33/49)

Bundan sonra (başka) kadınlar ve bunları başka eşlerle değiştirmek -güzellikleri senin hoşuna gitse bile- sana helal olmaz; ancak sağ elinin malik olduğu (cariyeler) başka Allah herşeyi gözetleyip denetleyendir (33/52)

Ey Peygamber, kadınları boşadığınız zaman, iddetleri süresinde (temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti sayın Rabbiniz Allah'tan korkun Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar; ancak açık 'çirkin bir hayasızlık' göstermeleri durumu başka Bunlar Allah'ın sınırlarıdır Kim Allah'ın sınırlarını çiğnerse, gerçekte o, kendi nefsine zulmetmiş olur Sen bilmezsin; olabilir ki Allah bunun arkasından bir iş oluşturur (65/1)

Sonra (üç iddet bekleme) sürelerine ulaştıkları zaman, artık onları maruf (bilinen güzel bir tarz) üzere tutun ya da maruf üzere onlardan ayrılın İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahid tutun Şahidliği Allah için dosdoğru yerine getirin İşte bununla, Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilir Kim Allah'tan korkup-sakınırsa, (Allah) ona bir çıkış yolu gösterir; (65/2)

Kadınlarınızdan artık adetten kesilmiş olanlarla henüz adet görmemiş bulunanların iddet (bekleme süre)leri -eğer şüpheye düşecek olursanız (bilin ki)- üç aydır Hamile kadınların bekleme-süresi ise, yüklerini bırakmaları (ile biter) Kim Allah'tan korkup-sakınırsa (Allah) ona işinde bir kolaylık gösterir(65/4)

(Boşadığınız) Kadınları, gücünüz oranında oturmakta olduğunuz yerin bir yanında oturtun, onlara 'darlık ve sıkıntıya düşürmek amacıyla' zarar vermeyin Eğer onlar hamile iseler, yüklerini bırakıncaya (doğumlarını yapıncaya) kadar onlara nafaka verin Şayet sizler için (çocuğu) emzirirlerse onlara ücretlerini ödeyin (Durum ve ilişkilerinizi) Kendi aranızda maruf (güzellikle ve İslam'a uygun bir tarz) üzere görüşüp-konuşun Eğer güçlük içine girerseniz, bu durumda (çocuğu) onun (babası) için bir başkası emzirebilir (65/6)

Belki onun Rabbi, -eğer o sizi boşayacak olursa- ona yerinize sizlerden daha hayırlı Müslüman, mü'min, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler' verir (66/5)
İnsanın aklının ucundan gecebilirmi bosanmak evliliği bence herkes dikkate iyice almali bende almaliyim bende evlileri görüyorum cünkü deger verdiğin insanla hayat yolculuguna cıkıyorsun birden kopup ayrilmak onun için herkes Anlasabileceği bir insanla bu yola cıkar inşallah.

Not:Ben bi ara ciddi düşünmüştüm ama olmadi herzaman anladimki sevgi,saygi,güven anlayiş olmadan olmuyor yolda yürüyebilmek için bunlar gerekli.
Ciddi düşüneceğin insanı iyi seçmek gerek tabi haklısın black.
eger bızım secımımıze kalacaksa evlenecegımız ınsan omur boyu evlenemeyız yok kası boyle olsun yok gozu soyle olsun yok su huyundan vazgecsın yok oylede yok boyle...allah hayırlısını versın dıyın gecın arkadas...
kendi etrafımdan iki örnek vereyim. biri teyzemin kızı: kocası uzman çavuş idi. kocası 2005 yılında bingölde tuzağa düşürüldü ve dizinden yaralndı epey zahmet çekti ameliyatlar falan filan sonunda malulen emekli oldu. bacağındada öyle önemli bir hasar kalmadı. sonra devlet elemanı memleketinde tapu dairesine memur olarak atadı. hem emekli maaşı hemde memur maaşı keyifler yerinde. elaman bacağından vurulduğu zamnlarda hastanede poposunu temizleyen kendisinden en az 5-6 yaş küçük teyze kızımı biri 5 yaşında diğer ise 10 aylık iki çucuğu olduğu halde boşadı. yeni bir tane aldı.


ikincisi komşum. biri 12 yaşlarında kız çocuğu diğer ise 1 yaşlarında erkek çocuğu olduğu halde kocası birgün çalıştığı fabrikadaki 3 çocuklu bir kadını ayartarak kaçıyorlar. sonuç boşanma....


şimdi sorum şu: bu boşanmış ailelerin çocuklarının psikolojik durumları, yıkımları ne olacak? kim verecek bunların hesabını??? bu çocuklar nasıl bir psikoloji ile büyüyecekler???

Bundan sonra (başka) kadınlar ve bunları başka eşlerle değiştirmek -güzellikleri senin hoşuna gitse bile- sana helal olmaz; ancak sağ elinin malik olduğu (cariyeler) başka Allah herşeyi gözetleyip denetleyendir (33/52)

bu ayeti anlamıyorum. başka eşlerle değiştirmek ne demek??? cariyeler hariç islamda neden erkek için eşe sadakat yok???? aynı hakkı kadınlar için verseydi ne düşünürdünüz. kadınlara 4 erkeğe kadar varabilme!! bu gün sizin yanınızda yarın diğer kocasının ....


24/33 : "...Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen câriyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir."

cariyelerinizi fuhuşa zorlamayın demekle ne kastediliyor bu ayette?

cariye ne demektir? sevdiklerinizin cariye olmasını arzu edermiydiniz????
islam tek eşliliği tavsiye eder. fakat islamiyetin indiği zamanlarda vs erkeklerin bir çoğu vefat ettiği için bekar ve dul kadın sayısı oldukça fazlaydı. bu yüzden birden fazla evlilik yapmak caizdi. Allahın en sevmediği şeylerin başında gelir bir çiftin boşanması. Allah kimseye göstermesin inş.
Amin çok derin mevzu bu paylaşım.....
Aişe bint ebi bekr es sıddık.. Kendisi Hz. ebubekirin kızıdır.. kendisi 614 de doğdu ve hicretin 2. yılı evlendi. zifafa girmesi ise çok sonra 3 ya da takribi 4 sene sonra olmuştur.. Rasullah'ın (s) evlilik normlarının bazıları hususidir, geneli ihtiva etmez. Evliliklerinin bir çok hikmetleri vardır...

cariye, savaş sırasında esir alınan kadınlardır.. mezkur dönemde cariyeler, savaş nedeni ile erkeksiz-dul kalmaktadırlar... bu nedenle dönemin şartları itibari ile cariyeler, fuhşa düşebilir endişesi ile taksim edilmiş koruma altına alınmış, sahipsiz kalmalarına ve kötü yola düşmelerinin önüne set çekilmiş...

senin dediğin ''fuhşa zorlamayın'' ayetinin nuzul sebebi ise şudur:

Süddi diyor ki, "Bu ayet münafıkların elebaşısı Abdullah b. Ubeyy b. Selul hakkında inmiştir. Abdullah b. Ubeyy b. Selul'un Muaze adında bir cariyesi vardı. Kendisine misafir geldiği zaman onları onurlandırmak için cariyenin misafirlerle cinsel ilişkide bulunmasını isterdi. Cariye gidip bu durumu Hz. Ebubekir'e şikayet etti. Hz. Ebubekir de durumu Peygamberimize -salât ve selâm üzerine olsun- açtı. Bunun üzerine Peygamberimiz cariyenin alıkonmasını emretti. Abdullah b. Ubeyy b. Selul bağırıp çağırarak: "Bizi kim Muhammed'den kurtaracak, cariyelerimizi elimizden alıyor?" dedi. İşte yüce Allah bu ayeti onlar hakkında indirdi."

İslam da tedrici olarak (pasifize etme çalışmalarına ve teşviklerine bakılarak) cariye ve kölelik anlayışı tedrici bir şekilde kaldırılmaya çalışıldığı söylenir.. şu bir gerçektir bu daha en baştan ıslah edilmiş bir şeydir...

çok evlilik meselesi ise hakkında muhtelif görüşlerin serdedildiği bir konu olmuş... İslam birden fazla evliliğe ruhsat olarak izin vermiştir.. izin vermesinin nedeni rölatif algıların aksine aile müessesini korumak ve insan denen varlığın ifrat ve tefrit sınırına gelmesini engellemektir.. bir kişi ile evlenmek iki kişi arasındaki bağları güçlü tutabilir, bu güzeldir tavsiye edilebilir fakat hiçbir zaman yeterli geleceği iddia edilemez.. insan denen varlık kaygan bir zemin üzerindedir İslamın ona olan şefkati sayesinde insan bu zeminde tutulmaktadır... hiç şüphesiz nikah ile sağlanan bir ilişki gayri meşru yoldan yapılan bir ilişkiden çok daha hayırlıdır... ve insanı yıkmaya yıpratmaya sevk açısından ikincisi daha etkendir, ilki ise bunun engelleyecisidir.
Sayfalar: 1 2