Muhibbî Muhammed Emin, “Hulâsatü'l-Eser” kitabında şöyle anlattı:
Şeyhulislam Mehmed Efendi, bir gün kendisine âit bir bahçeye gitmek üzere kayığa biner. Fetvâ emîni de yanında bulunmaktadır. Fetvâların verilme zamanı da yaklaşmış olduğundan Şeyhulislam fetvâ eminine:
“Şu sualleri çıkar ve bana oku, cevaplarını zihnimde hazırlayayım, bahçeye vardığımızda sana yazmakta kolaylık olur” der.
Fetvâ emîni kağıtları çıkarıp suallerin tamamını ona okur. Her bir sual kâğıdını okudukça önüne koymaktadır. Bu sırada aniden esen şidddetli bir rüzgar bütün kağıtları alıp denize atar. Fetvâ emîni heyecan ve endişeye kapılınca, Şeyhulislam:
“Canını sıkma, sana söyleyeceklerimi yaz” der. Sonra yüze yakın meselenin tamamını noksansız olarak ona yazdırır.
Ümmet-i Muhammed'den ilminin genişliği ve hâfızasının kuvvetiyle meşhûr nice zâtlar vardır ki onların hayatlarını okumayanlar fevkalâde hallerine inanmakta güçlük çekerler.
*