...Kaygılarını duaya dönüştürdü. Sevdiklerine dua etmek onun en büyük şiarı oldu. Biz hayat sofrasındayken, bir kenarda bizi seyretti durdu annem. Onun hayattan lezzet alma biçimi de buydu.
...Şefkatin peşine düşenleri dert ve tasadan örülü bir ömür bekler. Hayatları bir çile yumağına döner. Sevdiklerinin üzerine düşer şefkatli bir kalp. Yemez yedirir, giymez giydirir. Geceleri uyumayı unutur.
Şefkat ehli olmak, kendinden önce başkasını düşünmek nedir bilmektir. Fedakarlık ve feragat sahibi olabilmektir.
Amma lakin, şefkat ehli olmak demek karşılık beklemeden fedakarlık ve feragat yapabilmektir..
...Anne demek, pencere kenarında beklemek demektir.
Anneler hep bekler.
Okuldan dönecek evladını bekler.
Gece hâlâ evine dönmemiş oğlunu bekler.
Askerdeki oğlunu bekler.
... Şefkat demek biraz da kaygı, endişe demektir.
Annem demek kaygı demekti. Bizim için hep kaygı duydu. Okul yüzü görmemiş, okuma yazması olmayan bu irfan sahibi kadın şunu yapmayı bildi ama hep: Kaygılarını duaya dönüştürdü. Sevdiklerine dua etmek onun en büyük şiarı oldu.
Biz hayat sofrasındayken, bir kenarda bizi seyretti durdu annem. Onun hayattan lezzet alma biçimi de buydu.
Pencere kenarındakiler şefkatin peşinde, şefkat ettikleriyle beraber diyar diyar dolaştılar. Her kalp atışları bir adıma denk düştü bu yolculukta.
Annem de şefkatin peşine düşmüştü.
Ben de annemin.
Aşk aşk diye tutturanların kulakları çınlasın...
...M.Ulusoy...
...Öyle garip bir dünya...
...Olmaz dediğin ne varsa olur...
...Düşmem der düşersin...
...Şaşmam der şaşarsın...
...En garibi de budur ya;...
...Öldüm der durur yine de Yaşarsın...