...
Toprağa, göğe, suya, ateşe, tuza, somuna gönül vermemişiz ki. Türkülere ağıtlara teslim olmamışız ki. Çirkin ve güzel diye tutturmuşuz. İyi ve kötü diyoruz. İşimize gelmeyeni damgalayıp duruyoruz. Gönlümüzün tutmadığını, aklımızın kesmediğini kınamayı âdet haline getirmişiz.
...
Elimizden gelse gökyüzünden, günışığından, hattâ ve hattâ karanlıktan mahrum etmeyi düşündüğümüz tümen tümen insan var. Ellerimiz, kafamız ve gönlümüz bir beraber değil./Fethi Gemuhluoğlu