Biz hep bir ağızdan “eveeet” diye bağırdık.
Annem ninemin şalvarlarından bize don dikerdi, onları giyerdik çiçekli, çiçekli.
Ben üçüncü sınıfa gidiyordum, kardeşim altı, en küçüğümüz Rafet henüz üç yaşında idi.
Köyün kenarında minübüsü bekliyoruz, çenemizi kollarımıza dayadık hayal kurmaya başladık ,bizde muhtarın oğlu gibi pantolon giyeceğiz.
Kardeşim
-Abi pantolonlarımız ne renk olsun?
Benimki siyah olsun ,babam şehirli ayakkabısıda alırmı acaba?
– ççç almaz
– cızlevet alır ama
Rafet;
“Benim pantolonum mavi olsun “
– Niye maviki?
– İşte siz okula giderken giyeksiniz ya ben okula gitmeycem onun için.”
Bir toz bulutu göründü, koşa koşa minibüse koştuk ,babamın elinden taşıyabilecek gibi çantaları aldık hep birlikte eve geldik.
Babam teker teker paketleri açtı, bana tam hayal ettiğim gibi siyah bir pantolon almış, birde cızlevet lastik ayakkabı,kardeşime de aynısından,paketler açıldı ama Rafet’e bir şey yoktu.
Rafet;
– Bana yokmu? Baba!
Babam
-Sanada okula giderken alıcam oğlum. Ama Rafet ağlaya ağlaya dışarı çıktı, baktım babamda ağlıyor.
O gece sofrada, Rafet’in hıçkırıklarından başka hiç bir ses yoktu.
Sabah oldu, Rafet
Abi bi kere giyeyim
-Olmaz toz olur
– Beş dakikacık ne olur
-Sana büyük gelir
Ertesi gün yine Rafet
-Abi ne olursun bi kerecik giyeyim, kilimin üzerinde giycem toz olmaz.
-Yarın okuldan dönünce giyersin ,ama bak sadece beş dakika.
-Tamam okuldan çabuk gel ama seni havlu kapısında bekleycem.
Ogün son derste sınıfa bir adam girdi, öğretmenimizin kulağına bir şey söyledi,
Ögretmenin yüzü çok kötü oldu, bana dönerek
-Sen eve git oğlum evde baban bekliyormuş.
Ben ,bu çocuk babama söyledi herhalde babam onun için beni çağırttı diye düşündüm.
Eve geldim, baktım herkes bizim havluda, annem feryad ediyor, oğlummm Rafetimm ne olur onu bana verin.
Komşu traktörle geri geri giderken kardeşimi görmemiş ,ezmiz oracıkta canını vermiş Rafet.
Babam kardeşimin kefenine sarılıp
-Oğlum ben seni mezara değil pazara götürecektim, sana mavi pantolon alacaktım.
Çetin KILIÇ
Gerçek hayattan alınmıştır.