You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Profesör
KİRLİYİZ...
Tepeden tırnağa kire batmış, kirlenmiş ve bu sebeple de acıyla, ıstırapla lebalep dolmuş bu hayattan kurtulmak, temizlenmek ve temiz bir dünya yaratmak, o temiz dünyada insan gibi yaşamak istiyorsak emperyalizmin dünyamızı sarmış ve bizi karanlığa mahkûm etmiş kara bulutlarını mutlaka dağıtmalıyız. Mış gibi yaparak bunu başaramayız, tüm yüreğimizle, cesaretimizle, samimiyetimizle bunu istemeliyiz. İstemeden ne verilir ne de alınır. Hem istemeyeceksin hem de alacaksın, böyle bir dünya yok. Biz almak için hiçbir eylem ortaya koymayacağız ama istediğimizde önümüze gelsin diyeceğiz, bunun adı karaktersizliktir, sahtekârlıktır. Emperyalizmi bilmeden, tanımadan da bunu başarabilmemiz kabil değildir. Bu yüzden bırakın emperyalizmin en sinsi noktalarını, bünyemize sızdığı açıklarımızı izah ve izhar edeyim. Aklımın erdiğince, dilimin döndüğünce, gönlümün hissettiğince ve yaptığım gözlemlerle bunu yapabilirim. Ama biliyorum ki, bunu yaptırmayacaksınız. İzah ve izhar edeyim ki önce içimizde, sonra da dışımızda gerçek bir devrimle emperyalizmin üzerimizdeki gizli egemenliğini yerle yeksan eyleyelim. Ama bizim böyle bir niyetimiz yok, niyetimiz olsaydı yapılan teklifi olumlu karşılar eyvallah ederdiniz. Zihnen ve ruhen emperyalizmin muhasarası altındayız. Bu yüzden zihnimizde ve ruhumuzda sarsıcı, samimi, gerçek manada dönüştürücü bir devrime ihtiyacımız var. Bilakis birbirimize düşmanken de, dostken de bilmeden emperyalizme hadimiz. Güya emperyalizme düşman olduğumuzu sanıyoruz ama attığımız her adımda, yaptığımız her işte, sergilediğimiz her davranışta, ortaya koyduğumuz her eylemde ona hizmet ediyoruz. Hizmet etmediğimizi sanıyoruz ama böyle sanırken bile hizmet ettiğimizin farkında değiliz. Çünkü gerçekten cahil bir toplumuz. Her zaman söylediğimi yine söyleyeyim; meslek sahibi olmak cehaleti almaz, belki örter ama yok etmez. Emperyalizmin muhasarasından bizi kimse kurtarmaz, kurtarmayacak, ancak ve ancak biz bizi kurtarabiliriz, kurtaracağız. Temizlenmeden de bunu başarmamız kabil olmayacak. Bugün maalesef, zihnen, ruhen, bedenen kirliyiz hem de öyle kirliyiz ki, denizler bile bizi temizleyemez, evet bu gerçektir, denizlerin dahi temizleyemeyeceğiz şekilde kirliyiz. Gerek insanlar olarak, gerek toplum olarak, gerekse devlet olarak gerçekten tarifi kabil olmayacak mesabede kirliyiz. Ve bizi kirleten şeyler yüzünden gerçeği algılamakta ve anlamakta zorlanıyoruz. Böylesi bir manzara da sürekli acı üretiyor, nefreti körüklüyor, düşmanlığı artıyor, tefrikayı besliyor. Nihayetinde güçsüz ve zayıf düşüyoruz. Biz değişmeden değiştirilmeyeceğiz, bunu zihnimize kazımaktan başka çaremiz yoktur. Ama biz değişmeden değişmek istiyoruz. Çünkü sahtekârız, ahlaksızız, samimiyetsiziz. İçimizde ki Tanrı’ya ram olmaktan başka opsiyonumuz yoktur, badema da olmayacaktır. İçimizde ki Tanrı’yı tanıyor muyuz? Çok yol yürümemiz gerek çok…

EKSTRA:

“Ölümle nişanlıyız.”

HZ. HÜSEYİN

“Bugün ben zulme başkaldırmasaydım, benden sonra zulme başkaldıran kimse olmazdı.”

HZ. HÜSEYİN

Yezit’ti galip, mağluptu galip gerçekte. Hz. Hüseyin olmak kolay olsaydı, bedel can olmazdı. Biat etseydi gövdesi duracaktı belki ama ruhu ölecekti. Oysa bedeni ayakta tutan diri bir ruhtu. Zulme boyun eğiyorsan Hz. Hüseyin’in adını ağzına almayacaksın. Zulmün ismi, cismi, adresi olmaz. Zulüm zulümdür. Zalim de zalim. Zulmün de iki ucu vardır; zulmeden, zulme uğrayan. Suçlu kim? İkisi de. Zulmetmeyeceksin; ediyorsan zalimsin. Zulme boyun eğmeyeceksin; eğiyorsan, yine zalimsin. Mazlum olmak öyle kolay bir şey değildir. Mazlumum deyip masum olamazsın.

ÇAKYAMUNİ
HER ŞEYİ SORGULA. 
VATAN-AHLAK-ADALET.
DÜŞÜNCEYLE SAVAŞMAK YÜCELTİR.

CUMHURİYET-LAİKLİK-DEVRİM...
Son Düzenleme: 07-08-2022, Saat:09:21 AM, Düzenleyen: çakyamuni.
Acemi Üye
RE: KİRLİYİZ...
"Öyleyse Hüseyin, Yezit'in içki içmesi ve alçaklık yapması nedeniyle ona savaş açmış ve bu acı olaya sebebiyet vermiş bir politikacı değildir. O, Adem'den itibaren elden ele dolaşıp insanlığın eline geçen ve şimdi de Hüseyin'in elinde olan al bir bayrağın vârisidir.Hüseyin de "Her ay Muharrem, her gün Aşûra ve her yer Kerbelâ" şiarıyla bu bayrağı elden ele emanet ederek insanların rehberlerine ve insanlık tarihinde adaletten yana olan tüm özgür insanlara teslim etmiştir. İşte ölüme ve bayrağı tüm nesillere bırakmak için gittiği bu son anda gelecek asırlara haykırır:"

Acaba bana yardım edecek biri var mı ?"
Bunu ilk beğenen sen ol.
Son Düzenleme: 08-08-2022, Saat:03:30 PM, Düzenleyen: farsiyan.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.