Alıntı:Kardeşim ben bu rivayetleri okudum biliyorum malum ateist sitelerde de bunlar hep delil gösterilir.Lakin hiçbirinin anlamak gibi bir derdi olmadığını gördüm.Senin eğitim seviyen nedir bilmiyorum ama bu hadisler cariye ile rızasız/anlasmadan yani evlenmeden bir iliskiye asla delil olamaz.

Cariye diyor tamam da bu cariyeden maksat ne ?Bu tam belli değil.Yani burda azil yapilan cariyenin o kişi ile evlenmedigi ne malum.Riza ile evlendigi orda anlastigi cariye karisina belki cariye diyor.Bu cariye evli eşi olamaz mı? Pekala olur.Belki orda cariye ile anlaştı rıza ile evlendi sora cima yapti.Bunun böyle olmadığının ispatini bana yapamadigin müddetçe bu rivayetler zorla/rizasiz bir ilişkiye delil olamaz.Zaten sende az insaflı biri isen kardeşim bunu görürsün.Benim birşeyi çarpıtmak,kendi görüşümü dikte etmek,sana tartismada üstün gelmek gibi bir niyetimde yok.Olani tarafsızca söylüyorum.Benim anlamadığım senin gibi araştıran,sorgulayan biri nasıl olurda bunları göremez.Bu rivayet senin dediğin yonede çekilebilir benim dediğim gibi de olabilir.Ama millet nedense benim söylediklerimi anlamıyor.Bu rivayet delil olamaz.hic birşey belli değil çünkü.Ister bana hak ver ister verme ama ben bu rivayeti acikladigim nedenden oturu delil olarak göremem.

Ayrıca ehli sünnet alimleri hakkında söylediklerinde delilsiz.nerde geçtiğini/metni ile beraber yazman gerek.Sana inanmadığımdan değilde delil olması için alimlerin kendi cümlelerini görmem lazım. Belki o cümlelerde senin anlamadığın birşey vardır.Olamaz mı?

Ayrica ben cariyenin iliskiye zorlanabilecegine karsiyim.Buna dair bir delil göremedim.Diger meseleleri arastirmadim.Fazla fikrim yok acikcasi.ama yorum yapacak olursam Annesinden ayırıp satıyor diyorsunda.Hoş o cariyenin de verildiği kişi belki 2 boğaza bakamıyor isleri kotu gitti vs. olabilir.Yani sen sanki cariye ile efendisi arasında duygusal bağ varmış gibi dusunuyorsun.Savas orta mi olduğunu unutuyorsun.Musluman zaten annesinden bırak insanı hayvan yavrusunu bile ayırmak istemez.Ama imkan yoksa....Ve sattığı kişiyide kontrol etmesi lazım kötü birine satarsa bu da olmaz diye düşünüyorum.ya da kafir birine satmakta olmaz bence.O zaman başka neticeler çıkar ortaya.Zaten savaş dindigi zaman onları Azad edin ayeti ile çelişir birkere.Yani bu cariyeyi ne için aldığını unutmuş olur Müslümanlar o zaman.Orta da cariye ile ilişkinin serbest olduğuna delil diye yazılan rivayetler aslında hiç birseye delil değil.Bunu az okuduğunu anlayan insan görür zaten.Fakat dediğim gibi esirleri satma kısmı hakkında bilgim yetersiz arastirmadim.ne desem boş olacak.Ne için sattıklarının birçok nedeni olabilir. satmak diyoruz ama aslında bildiğimiz anlamı dışında iyi yönde bir satmak da olabilir.ayrica ayette zaten savas bitti mi saliverin diyor.sanki kuranda esir almışsınız da ömür boyu sizin egemenliğinizdeler diye birşey demiyor ki.Ha gidecek yeri yoktur vs. o başka tabi.

Yani kardeşim ben hadisleri kurana göre okumaya çalışıyorum sen ise reddetme çabası içindesin nedense.yoksa ki hadislerde zorla bir ilişki yazmaz.sen milletin sözleri etkisinde kalmışsın.yapacak bise yok maalesef.Yani onlar bu hadisi öyle anlamak istiyorlarsa ne yapabilirim ben de böyle anlıyorum.Kurana ters zaten öbür türlüsü.Kurana mi inanacam onlara mi.bana ne onlar cariye leri sex kölesi olarak görsünler.bana mi hesap verecekler.gittimiler görürler.o sexse zorlanan cariye hakkını arayacak elbet.

Geleneksel şeriatta nikah akdi mevcut olduğu müddetçe rıza diye bir şey aranmaz. Aile içi tecavüz diye bir şey geleneksel ictihatlarda yoktur mesela. Cariyenin durumunda ise sahiplik akdi, yani akdu’l-milk ise nikah akdini de kapsar. Yani Cariyenin cinsel ilişkide rızasının aranması diye bir şey hiçbir ictihatta yok. Bir kadının kocasının cinsel ilişki isteğini geri çevirme hakkı nasıl yoksa bir cariyenin de sahibinin cinsel ilişki isteğini geri çevirmeye hakkı yoktur. Bir kadının kocasının çocuk sahibi olma arzusunu geri çevirme gibi bir hakkı nasıl yoksa aralarında nikah akdinden çok daha güçlü olan sahiplik akdi bulunan cariyenin de aynı şekilde böyle bir hakkı yoktur. Geleneksel ictihatta kabul edilen tecavüz kavramı sadece evlilik dışı cinsel saldırılar için geçerlidir ve genel olarak zina ile eş tutulmaktadır. Yani tecavüzü yapan kişi evli değilse 100 sopa ile cezalandırılır.

Yukarıda çocuk doğuran cariyelerin pazarda bir mal gibi satılmasına dair bir hadis paylaştım ve sen de o hadis için bir açıklama yapmaya çalışmışsın:

Alıntı:cariyenin evin kizi ve çocuklarin anası gibi gorulmesindendir.yani sahabenin kendi eşlerinden olan çocuklarinin anası gibi görüldüğündendir.

Bu hadis özel olarak çocuk doğuran cariyelerden bahsediyor. Çocuk doğuran cariyelerin satılması H.z Ömer'in devrine kadar devam etmiş ve H.z Ömer tarafından yasaklanmıştır. Ondan önceki dönemlerde ise hiçbir mahsur görülmemiş. Yani Cariyelerin bulundukları ailedeki çocukların annesi olarak kabul edilmesi gibi bir şey yok. Senden rica ediyorum bu şekilde hiçbir kaynağı olmayan yorumlarını gerçekmiş gibi öne sürme. Varsa bir kanıtın ya da ictihatlara göre açıklaman ekle, okuyalım. O yüzden şimdi soruyorum sana:
İlişki için cariyelerin rızasının arandığına dair bir tane hadis ya da ehli sünnet ictihatı ekleyebilir misin?
Paylaştığım hadisteki çocuk doğuran cariyeler kavramının aile içerisindeki çocukların annesi olarak kabul edilen cariyeler olduğuna dair bir kanıtın var mı?
Cariyelerin bulundukları evdeki çocukların annesi olarak görüldüğü kanısına nereden vardın?

Alıntı:Ayrıca cima için câriyesinden izin alması gerekmez diyor bu hususun evli cariye için olmadığı ne malum.?Zaten kocası diyor...

Kardeşim senin sürekli göz ardı ettiğin şey Mülk akdi ile nikah akdi arasındaki fark. Bir kadın Cariye olarak ele geçirildiği andan itibaren mülk akdi ile sahibinin malı konumuna düşer ve mülk akdi nikah akdini de kapsar. Yani bir kişinin kendi cariyesi ile zorla (fiziksel ya da psikolojik baskı ile) ilişkiye girmesi hiçbir ehli sünnet ictihatında suç teşkil etmez. Gelenekse ictihatlarda mevcut olan tecavüz sadece evlilik dışı cinsel saldırılar için geçerlidir ve cezası da zina ile aynıdır. Yani tecavüzcü evli değilse 100 değnek ile cezalandırılır ve yol açtığı zararı, mehiri öder. Tecavüz ettiği kişi bir başkasının cariyesi ise İmam Malike göre o cariyenin bedelini sahibine öder. Yani İmam Malik'e göre tecavüzcü kişi başkasının cariyesine tecavüz ederek adamın malına zarar vermiş oluyor ve yol açtığı zararı cariyenin sahibine ödemesi gerekiyor.
Tekrar net bir şekilde belirteyim; Geleneksel İslam hukukunda evlilik içi tecavüz diye bir şey nasıl yoksa bir kişinin sahibi olduğu cariyeye tecavüz etmesi diye bir şey de yoktur. Tecavüz sadece evlilik dışı gerçekleşir. Ehli sünnetin kesin görüşü budur.

Alıntı:Hz. Ömerin yasakladigi meme de ki çocuklar olabilir.

H.z Ömer, çocuk doğuran cariyelerin satılmasını yasaklıyor. Bir cariye sahibine çocuk doğurursa sahibi öldüğünde hürriyetine kavuşuyor. Ama H.z Ömer dönemine kadar pek çok sahabe kendilerine çocuk doğuran cariyeleri, yani öz evlatlarının annelerini pazarlarda bir mal gibi satmakta bir sakınca görmemiş. Bahsettiğim hadisin İbn-i Mace'deki açıklaması:

Alıntı:"Câbir (Radıyallâhü anhümâ)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile Ebû Bekir (Radıyallâhü anh) 'in dönemlerinde biz Ümmehâtül-Evlâd (yâni bizden çocuğu olan cariyeler) i sattık. Ömer (Radıyallâhü anh) (halîfe) olunca bizi (bundan) menetti. Biz de (bundan) sakındık.
Kaynak: İbn-i Mace - 2517 Ümmehâtü'l-Evlâd (Yâni Sahibinden Çocuğu Olan) Cariyeler Babı"

Bu ne demek biliyor musun? Müctehit olarak kutsallaştırılan ve naklettikleri hadislere toz kondurulmayan Cabin Bin Abdullah gibi bazı sahabeler yasak olmadan kendi vicdanları ile öz evladının annesini pazarda bir mal gibi satmanın yanlış bir şey olduğunu kavrayamıyormuş. Gerçekten vicdan sahibi olan birisi kendisine çocuk doğuran bir kadını pazarda satmayı aklının ucundan bile geçirmez.
Ben vicdani ve ahlaki değerlerden yoksun olduklarını düşündüğüm bu sahabalerin ve hadis ravilerinin naklettikleri hiçbir şeye güvenemem ve doğru kabul edemem.
Hadisin açıklaması çok net, istersen açıp İbn-i Mace'deki gerekli bölümü oku.