İradesi ile ortaya koyduğu her şey ona anlam kazandırır …
Lakin bu iradeyi doğrulukla ve adaletle kullanırsa…
Düşüncelerinden sorumlu tutulmamıştır…
Düşünce olasıdır olmamıştır…
Lakin niyet önem teşkil etmektedir ve ameller niyetlere göredir…
Düşünce ve niyeti ayırmak lazımdır….
Kainatta her zerrenin bir görevi vardır…
İnsan başı boş bırakılmamıştır….
Zerreler dahi boş değilse insanın hizmetine verilmişse insan nasıl boşlukta olur,testilerini doldurmaz?
Tesadüf dedikleri kavram sahte düşünceden ibarettir …
Evrende hiç bir şey tesadüf değildir …
İrade üzerindeki iradenin hükmüdür…
Kader oyunu, kader böyle imiş, alın yazısı ne yapalım demek teslimiyet değildir, işleri boşlamaktır…
Nasip muhaldir…
Hayrı gözetmek teslim olmaktır …
Lakin insanoğlu robot değildir iradesi vardır iradesiyle yol alır…
Aldığı yolu kendi seçer seçtiği yolda karşısına çıkan kaderdir…
O vakit kader ve kaza kulun iradesine göredir…
Kötüler ve iyiler…
Eğerki kader kulun seçtiği olmasaydı kötü sual etmezmiydi bizim kaderimiz kötüdür kötü doğmuşuz diye?
İyiyide yaradan ALLAH’tır…
Ya kötülük ???
Sen kötü ol sende iyimi ol demiştir ALLAH ?
Burada sınırları ayırmak lazımdır ….
İnsan günahtan kendi çabasıyla sıyrılır lakin tevbe kapısı ile kul niyet eder tevbeye yönelir ,tövbesi kaderi olur …
Seçimleridir insanın yolunu belirleyen ….
Rahmet isterse rahmete koşar, zulmet isterse zulmete koşar…
Seçim yapan yine insandır .