Profosör sınıfa girip karsısında duran, dünyanın en seçilmiş öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra,bugün zaman yönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav yapacağız dedi. Kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarıp ardından yumruk büyüklüğünde taşları alıp büyük bir dikkatle taşları kavanozun içine yerleştirmeye başladı. Kavanozun daha fazla taş alamayacağından emin olduktan sonra öğrencilere döndü ve bu kavanoz doldu mu? Diye sordu. Öğrenciler hep bir ağızdan doldu diye cevapladılar.
Profosör öylemi? Dedi ve kürsünün altına eğilerek bir kova mıcır çıkardı. Mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağladı. Sonra öğrencilere dönerek bir kez daha bu kavanoz doldu mu? Diye sordu. Bir öğrenci dolmadı herhalde diye cevap verdi. Doğru dedi.
Profosör yine kürsünün altına eğilip bu defa bir kova kum çıkarttı ve kumu kavanoza boşaltarak taşların ve mıcırların arasına yerleşmesini sağladı. Tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sordu öğrenciler hayır diye cevapladılar. Güzel dedi ve bu defa bir sürahi su alarak kavanoza boşalttı. Sonra öğrencilere dönerek bu deneyin amacı ne? Diye sordu. Uyanık öğrencilerden biri zamanımız ne kadar dolu görünürse görünsün aslında ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır diye yanıtladı.
Hayır dedi Profosör bu deneyin esas amacı Eğer büyük taşları baştan yerleştirmezsen küçükler girdikten sonra büyükleri asla kavanozun içine yerleştiremezsin gerçeğidir.
Profosör devam etti nedir hayatımızdaki büyük taşlar? Çocuklarınız, eşiniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, hayalleriniz, sağlığınız, eğitiminiz vs vs… büyük taşlarınız belki bunlardan biri belki bir kaçı belki de hepsi. Bu aksam uyumadan önce iyice düşünün sizin büyük taşlarınız hangileri iyice karar verin.
Bilin ki büyük taşlarınızı kavanoza ilk başta yerleştirmezseniz bir daha asla yer bulamazsınız ...