Ne kadarda soyut şeyler yazıyorum ben,sen bir şeyler anlayabilecek misin satırlarımdan?Sen ne bekliyorsun benden, nasıl olmamı istiyorsun? Söyle belki yararı olur.
Özel zamanlar yaşıyorsun bence,insanın her günü yeni bir alemdir,her saati bile.İnsanlarda günler gibi ,günler ise sabahlardan, akşamlardan, alaca karanlıklardan, zifiri gecelerden , kanlı şafaklardan oluşuyor.Gün ne biri, ne öteki, belki bunların hepsidir.
Bizde tıpkı gün gibiyiz, ben, sen, o,hepimiz kalbin binbirtürlü hallerinden oluşan birer karışımız, sen bir insansın, bir insandan ne umuyor ne bekliyorsam elbet sendende onu umuyor ve bekliyorum.
Bu bunalımı, bu sorgulamayı yalnız sen mi yaşıyorsun? Benide yoruyor hayat, benide bıktırıyor olaylar.
Her şeyi bir yana bırakıp köşeme çekilmek, oturup kitap okumak yazı yazmak istiyorum, her gün bir yerlerde birileriyle birlikte olmak esaretinden sıyrılmak istiyorum, Kaçmak , sinmek, saklanmak, büzülmek, kabuğuma çekilmek, mağaramda yaşamak istiyorum.
Zaman öğütücü, gayret emici, yeteneklerimi oyalayıcı bir sürü sorun var önümde.Tanıdıklarım, yaşadıklarım, yaptıklarım...Nereye getirdiler beni nereye götürüyorlar?
Şimdi bunları düşünüyorum.Yarın?Bilmiyorum yarın neler yeşerecek topraklarımda.Belki tam tersini düşünüp bugünkülerle taban tabana zıt düşüncelerle dolacağım...
Yeksenak monoton tekdüze bir hayat mı isterdin?Kim isterki.İnsanız işte.Çile dolduruyoruz bu sürgünler diyarında...
Dünya tüm güzellikleri ile bana yönelsede yine doyuramayacak beni....
Elbet senide...Bir rüyadan artakalan hüznün gölgesi kadar bile iz bırakmayacak ruhumuzda.
Zaman seli senide benide dünyamızıda sürükleyip götürüyor.Sürekli akıyoruz dalgalanıyoruz. Bir ırmak gibi derinleşiyoruz kimi zaman inceliyor kalınlaşıyor hızlanıyor yavaşlıyor ama her halimizle ister istemez bir denize yönelmiş gidiyoruz işte.
Geçtiğimiz yerlerin rengi gölgesi sevinci hüznü yansıyor yüzümüze...Bulutlar dağlar ağaçlar kuşlar göçler mevsimler karlar yağmurlar etkiliyor ve etkileniyoruz..
Yolumuzun üstündeki varlıklar kimi zaman derinlerimize işliyor..O sanıyoruz kendimizi ya da onunla kalıcı..Ama hayır hepsi geride kalıyor.
Ve biz akmayı sürdürüyoruz.Akmak ya da akmamak...Bu konuda karar vermek elimizde değil.
AMA YÖN BELİRLEMEK YETKİSİ VERİLMİŞ BİZE.NİRENGİ NOKTALAR VAR BİLİNMESİ GEREKEN.
Kaynağımız nerde kaldı? Niçin akıyoruz?Hangi denize karışmak üzere bu zorunlu gidiş?
Bu nehrin yol türküsü bir Çigan müziğinin ezgileri kadar inişli çıkışlı.
Seni Sana Bırakamazdım-Ö.SEVİNÇGÜL