You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

General
RE: Gezi rehberi
Kaynak hürriyet.com.tr SAFFET EMRE TONGUÇ

Doğanın ve mutfağın kalbi Bolu

Uluslararası işaret ile belirlenmiş zorlu ve en uzun yürüyüş rotaları Bolu'da. Kamplar fotoğraf köşeleri, ünü sınırları aşan aşçılar ve lezzetiyle parmaklarınızı tehlikeye atacak yemekler… doğanın ve mutfağın kalbi Bolu... günübirlik gezi rotası olarak düşünülür oysa mümkün değil. Doğasıyla, tarihiyle, gastronomi kültürüyle tam anlamıyla keşfetmek isterseniz Bolu’yu, günlere ihtiyacınız var. Ama şanslısınız yılın bir dönemi değil 12 ayı gidilebilen, her mevsimi kendine yakıştıran bir şehir.Bolu Abant’ta Ruhunuzu Dinlendirin Bolu’nun ve Karadeniz’in simgesi Abant. Bolu merkeze sadece 35 km uzaklıkta. göl kenarında yürüyüş yapabilirsiniz. Her yan ağaç kuş sesi ve tertemiz hava çekin içinize. faytonun sesine kulak verin. ister bembeyaz kar örtüsü, ister doğanın yemyeşil uyanışı ve kır çiçekleri, ister sarı-kızıl bir sonbahar... Ne zaman giderseniz gidin bir büyüsü var. Parkın girişinde kurulan köylü pazarında yöresel ürünler almayı ihmal etmeyin.
 
Gölcük’te Masalınızı Yazın Abant’la karıştırılan Gölcük, suni olarak yapılmış. Ormanın içinde bir masal gibi karşılıyor sizi. Bolu’ya uzaklığı 13 km. göknarlar ve çamlarıyla ilkbahar, sonbahar, kış her daim ayrı güzel.Yedigöller’de Kamp Atın Özellikle sonbahar görüntüleriyle hafızalara kazınan Yedigöller Milli Parkı’nın yakışmadığı ay yok. Bolu’nun 42 km kuzeyindeki bir doğa harikası 1965’ten bu yana milli park statüsüne sahip. 1642 hektar büyüklükte 15 tür ağaç ve yaklaşık 300 bitki çeşidi yaşıyor. kuş türü sayısı i100’ün üzerinde. içinde 7 ayrı göl var; Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl. Büyükgöl bir alabalık yetiştiriciliği beşiği Büyükgöl alabalık yetiştiriciliğinin beşiği Türkiye’nin ilk alabalık üretme istasyonu 1969 da burada kurulmuş. parkın içinde Bizans buluntuları var muhteşem doğası ve tarihi çok eskiye gidiyor. Yedigöllerde kamp kurabilir Kapankaya’dan manzarayı doyumsuz tadını yaşayabilir, geyik üretme istasyonunu ziyaret edebilirsiniz.Bolu tam göller cenneti. Sadece Abant, Yedigöller ve Gölcük ile sınırlı değil birçok adres var. doğayla baş başa kalmayı sevenlerdenseniz; Çayköy, Şirinyazı ve Aladağ göletleri ile Karagöl, Çubuk, Karamurat, Yeniçağa, Sülüklü ve Sünnet gölleri de listenizde olmalı.

Sünnet Gölü, Göynük’ün 27 km. doğusunda; balık avlamak serbest. Sülüklü Göl yaklaşık 300 milyon yıl önce heyelanla oluşmuş. Koruma altına alındığı için farklı, ve el değmemiş bir doğası var. Eskiden gölde yaşayan sülüklerden almış ismini ama günümüzde yoklar.Göynük’te Zamanı Yavaşlatın Dünya Sakin Şehirler Ağı olan “Cittaslow” zincirine Göynük de katıldı. unvanı alabilmek için 70 uluslararası kritere sahip olan eski Osmanlı kenti, yerli ve yabancı konukların ilgi odağı. Yüzyıllardır ayakta duran konaklar, Cumhuriyetin ilk yıllarında inşa edilen Zafer Kulesi ve sakinliğin olduğu Göynük sokaklarında dolaşmak, bilmediğiniz zamanlarda soluk almak gibi… Manevi değeri ziyaretçilerin en önemli geliş nedeni Akşemseddin’in türbesi burada. Sadece bir din alimi değil tıp bilgini de olan Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin’in türbesi 1459’da Fatih tarafından yaptırılmış. Gazi Süleyman Paşa Camii’nin avlusundaki türbe, binlerce ziyaretçi alıyor.

Köylerdeki Sadelikle Arının Abant-Mudurnuda arabayla ulaşacağınız köyler var. Tahta ve kerpiçin yıllara meydan okuduğu çok güzel evlerle bugünün dünyasının sınıfta kalışlarına meydan okuyan sıcacık insanlarla karşılaşabilirsiniz. doğal yaşam hallerini fotoğraflamaya meraklıysanız; Çetmi, Sarıyer, Samat, Çay, Alput, Alahna, Delce, Sürmeli, Örencik köylerini ziyaret edebilirsiniz. Etrafınızı saran sadelik ve sahilik iyi gelecek ruhunuza.
Eski Evler Arasında Düne Gidin Bolu eski evler için tam bir cennet. Merkezde 32, Göynük’te 114, Kıbrıscık’ta 2, Mengen’de 3, Mudurnu’da 207 ve Yeniçağa’da 2 olmak üzere toplam 360 adet tarihi eve sahip. restorasyondan geçirilmiş, çalışma devam ediyor. Mudurnu’daki evler 20. yüzyıl sivil mimarisi için çok önemli. Armutçular Konağı, Keyvanlar Konağı, Kazanlar Konağı, Yarışkaşı Konağı ve Hacı Abdullahlar Konağı gezebileceğiniz örnekler.

Tarihin İzini Sürün 1750 yılından kalma Aşağı Han, 1804 yılında yaptırılan Yukarı Taşhan ile 19. yüzyıldan kalma Tüccar Han şehirdeki tarihi miraslardan. Tüccar Han’a Merkezdeki Köprücüler Köyü’nde, Gerede’deki Çoğullu Köyü’nde ve Mudurnu’da tarihi köprüleri görebilirsiniz. Kentin küçük bir müzesi var, iki salondan oluşuyor. Beklentinizi yükseltmeyin, zamanınız bolsa gidin 16. yüzyıldan kalan Kadı Camii ve Mimar Sinan’ın yaptığı Saraçhane Camii görülmeye değer.
Bolu’daki yayla sayısı yaklaşık 400. yayla turizmi ve doğa turları açısından ülkemizdeki en yüksek iller arasında. doğu Karadeniz’deki yaylalara ulaşım zor Ama Bolu doğal güzelliği ve merkeziliği nedeniyle cazip. son yıllarda yayla turizmine emek harcanıyor. Aladağ, Sarıalan, Kızık, At, Gerede, Göynük, Kıbrısçık, Mengen ve Mudurnu yaylaları

Bolu’nun Pamukkale’siyle Tanışın
Akkaya Travertenleri’ni duydunuz mu? Bolu’nun doğa harikası. “Bolu’nun Pamukkalesi” Mudurnu yolu üzerinde Özellikleri ve kapladığı alanla Pamukkale ile kıyaslanmaktan uzak ama siz görmeden geçmeyin; bembeyaz travertenlerin yemyeşil doğa ile bütünleşmesi harika.
Boluda akla ilk gelenlerden biri mutfağı ve maharetli aşçıları. Mengen’in ünü ülke sınırlarını aşmış. Mengenli aşçıların maharetli yemekleri sarayın gözdesiymiş. Osmanlı mutfağının birçok lezzetinde onların imzası var. Gazi Atatürk’ün aşçısı yine Mengenliymiş. Her yıl eylül ayında Mengen’de Türkiye’nin ilk Aşçılık Festivali düzenleniyor.

Kaynak GezilecekYerler.Com

Yemen’de Gezilecek 10 Yer

27.477.600 toplam nüfusuyla Asya kıtasındaki Yemen; Umman Denizi, Aden Körfezi ve Kızıldeniz kıyısında, Umman’ın batısında Suudi Arabistan’ın güneyinde yer alan bir Orta Doğu ülkesidir. 
Tarihi ve doğal güzellikleri ile büyüleyen turizm ülkesi son yıllarda yaşanan iç çatışmalarda turizm açısından zor günler yaşıyor. Ülkede gezilip görülecek çok sayıda yer var.

Sokotra Ejderha Ağacı Yemen anakarasının 350 kilometre açığındaki Sokotra Adasında yer alan Sokotra Ejderha Ağacı, ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerlerden .Tuhaf adası ya da mutluluk adası da denilmektedir. Adada 40 bin kişi yaşamaktadır. Ada üzerinde çok tuhaf bitki ve hayvan türleri bulunmaktadır. Bunlardan biri de Öz suyu koyu kırmızı olan endemik bitkisi Sokotra Ejderha Ağacı’dır. ağaç, adanın ülkenin sembolü haline gelmiştir. çok ziyaret edilir. Ağaç; ilaç, boya ve kozmetikde kullanılıyor. Adada yaşayan çocuklar ağacın yapraklarında düşen tozları toplayıp turistlere satmaktadır. mutlaka görülmesi gereken bir doğal güzelliktir.

Dar-ül Hacer, Yemen’in başkenti San’ada yer alan Dahr Vadisi’nde bir kayanın üzerine inşa edilen yapı kartal yuvasını andırmaktadır. Uzun yıllar ülke buradan yönetilmiştir. 1869-1948 yıllarında İmam Yahya sarayı yazın ülke yönetimi için kullandı. 5 katlı bina 35 odadan oluşmaktadır. “Taş Ev” anlamına gelen Dar’ül Hacer, mimarisiyle dikkat çeker müze olarak kullanılmaktadır. Yemen’in simgesi kalenin kesinlikle ziyaret edilmesi gerekir.

Sana’a Ulu Camii Yemen’in başkenti Sana’a da yer alır 715 te inşa edilen ülkenin en eski camisidir. Emevi mimari tarzında inşa edilen cami, yemen için çok önemlidir. camiyi önemli kılan  yazılı en eski Kuran nüshalarının bulunmasıdır. camide Zeydiler için önemli olan bir Kabe maketi bulunmaktadır. Mimarisi dikkat çeker birçok onarımdan geçmiştir ibadete açıktır. tarihi camiyi mutlaka ziyaret edin. cami UNESCO Mirasıdır

El Saleh Camii Yemen’in başkenti Sana’a da yer alır 2008 de ibadette açılmıştır. devrik lider Abdullah Salih’in ismini taşımaktadır. Yemen’in en büyük camisidir. Mimarisi dikkat çeker Yemen ve Arap mimarisini birleştiren cami 6 minarelidir. Ülkenin en önemli yapılarındandır

Yemen Kapısı Yemen’in başkenti Sana’a denilince akla ilk olarak Eski Şehir gelmektedir. bölge   UNESCO Dünya Mirasındadır. birçok tarihi yapı bulunmaktadır. Bunlardan biri Yemen Kapısıdır. Burada 6-9 metre yüksekliğinde surlar vardır. surların çok sayıda kapısı bulunur. en önemlisi Yemen Kapısıdır. 1962 den sonra kapıya Özgürlük kapısı denilmiştir. mutlaka ziyaret edin.

Tuz Pazarı Başkent sananın eski şehir bölgesinde tarihi yapıları gezdikten sonra alışveriş için Tuz pazarına uğrayın. Ülkenin en önemli pazarıdır. İstanbul için Kapalı çarşı ya da Mısır Çarşısı ne ise Sana’a içinde bu pazar odur. hediyelik ve yöresel ürünler satın almak için uygun bir yerdir. yöreye özgün hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.

El-Mukelle Yemen’in Hadramut ilinin yönetim merkezi ve, ana liman olup ülkenin en büyük 5. şehridir. birçok tarihi yapı bulunur  huzur dolu sahiliyle turistlerin ilgisini çeker. her yıl çok sayıda turist akın etmektedir. gelen ziyaretçiler tarih yapılara ve doğal güzelliklere doymaktadır.

Hadiboh Yemen’in Sokotra Bölgesi’nde yer alır Hadibu, ülkenin önemli turistik şehridir. Eskiden Tamrida olarak bilinirdi. yaklaşık 9 bin kişi yaşıyor. Şehir sakin ve huzurlu bir yapısı var çok sayıda tarihi yapı ve doğal güzellik bulunur. mutlaka ziyaret edin

Zabid Yemen’in batı kıyı ovasında yer alır 13. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar ülkenin başkenti olan önemli bir şehirdir. ülkenin en eski şehiridir çok sayıda tarihi yapı vardır. şehir 1993 ten beri UNESCO Dünya Mirasındadır. 2000 den beri Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi’nde  yer almaktadır. harika yapılar yok olmadan mutlaka görmelisiniz.

Aden Aden Körfezi’nin kıyısındadır Yemen’in turistik bir şehridir. her yıl çok sayıda ziyaretçi uğrar Osmanlı ve Arap kültürünün izlerini taşır tarihi yapıları ve görkemli çarşılarıyla turistlere cazip gelir. yolunuz düşerse Tuhaf ya da mutluluk adası olarak bilinen Socotra adasını ziyaret edin.Sira Kalesi, Aban Camii, Asla’a gibi turistik yapıları görmeden geri dönmeyiniz.


Yemen
Nüfus: 27.477.600
Başkent: San’a
Resmi Dili: Arapça
Para Birimi: Yemen riyali
Bulunduğu Kıta: Asya
Kuruluş Tarihi: 22 Mayıs 1990
Dini: İslam
Vize Durumu: Buraya gitmeden önce vize almanız gerekir.


Kaynak yoldaolmak.Com

Saraybosna Gezilecek Yerler

Saraybosna, Bosna-Hersek‘in en büyük şehri ve başkenti. Dinar Alpleri’yle çevrili bir vadi Miljacka Nehrinin çevresinde kurulan şehir gelişimini 1463’te bölgeye hâkim olan Osmanlı’ya borçlu. Yakın tarihin hüzünlü topraklarnaı şimdi huzur skünet hakim. Batı ve Doğu medeniyetlerini bünyesinde barındıran ve ülkenin başkenti olan Saraybosna, Balkanlar’da görülmesi gereken yerlerden Balkanlar’daki kültürel şehirlerin en önemlilerinden . vizesiz hafta sonu gezisi için rota arayışında olanlar için nefis bir tercih . Bir kış mevsiminde 2 gün boyunca sokak sokak gezdiğim şehri pek sevdim Saraybosnada gezilecek yerler
yürüme mesafesinde olduğundan keşfetmesi kolay bir şehir. Saraybosna’nın tarihi çekirdeği ‘Stari Grad‘, yani Başçarşı, kentin en önemli cazibe merkezi. Şehri gezmek için en uygun nokta Ortada etrafını güvercinlerin mekan seçtiği çeşmesi bakımlı ahşap dükkânları ile Anadoluyu andırıyor.


Başçarşı Saraybosna’nın kalbi Başçarşısı 16. yüzyılda kurulmuş önemli bir Osmanlı çarşısı. Çarşıda şehirdeki birçok önemli yapıyı yaptıran Gazi Hüsrev Bey’e ait camiler, hanlar ve medreseler var. Saraybosna’nın simgelerinden biri olan Sebil, Saat Kulesi, Morica Han, Gazi Hüsrev Bey Cami, Ferhadiye Caddesi ve Bursa Bezisten gezilip görülecek yerler arasında

Başçarşı Sebili Tarihi Başçarşı’nın kalbinde yer alan Başçarşı Sebili Türkiye’deki Balkan turlarının ziyaret noktası. Tarihî şadırvanın olağanüstü bir hava kattığı meydanın üç tarafı Başçarşı’yı oluşturan dükkânlarla çevrili. Başçarşı’nın sembolü “Sebil Çeşmesi”, Vali Hacı Mehmet Paşa tarafından 1753’te, İstanbul’daki çeşmeler model alınarak yaptırılmış. Tahta kubbeli çeşmede fotoğraf çektirmeden ayrılmayın.

Saat Kulesi Başçarşının önemli bir yapısı. Gazi Hüsrev Bey Vakfı tarafından 17. yüzyılda yaptırılan kule yangında hasar almış, 1762’de yeniden restore edilmiş.

Gazi Hüsrev Bey Cami Bosna Sancak Beyi Gazi Hüsrev Bey’in 1531’de Mimar Sinan’a yaptırdığı cami, Saraybosna’daki en önemli Osmanlı eserlerinden. Bosna Savaşında hasar alan cami 1996’da aslına uygun restore edilmiş. dış duvarda iki metal oluklu çeşmesi bulunuyor. olukların birisinden su içenin şehre yeniden geleceği, diğerinden su içenin ise bu şehirden evleneceği rivayet edilir.

Gazi Hüsrev Bey Medresesi Kurşunlu Medrese olarak da adlandırılan Gazi Hüsrev Bey Medresesi 16. yüzyılda inşa edilmiş. Osmanlı zamanında okul olarak kullanılan medrese,  kurulduğu dönemde 50 bin kitaplık bir kütüphaneye sahipti.

Başçarşı Camii Sebil’in hemen aşağısında, 1529’de yapılan ve Durak Camii olarak da bilinen, Başçarşı Camii bulunuyor. Bahçesinde kocaman bir şadırvan yer alıyor.

Ferhad Paşa Camii şehrin kalbinde Ferhadiye Caddesinde yer alıyor. 16. yüzyıl Osmanlı İslam mimarisine sahip cami Bosna sancak beyi Ferhad Paşa tarafından yaptırılmış. savaşta zarar görmüş.

Moriça Han da Başçarşı’da önemli bir yer. Halk arasında Han-ı Atik olarak adlandırılır 1551’de yapılmış, 1697’de çıkan yangından sonra restore edilmiş. Gazi Hüsrev Bey Vakfı’'na ait Moriça Han’da, kafelerin yanı sıra otantik kilim vb. eşyalar satan dükkânlar bulunuyor. Moriça Han, ıhlamur ağacı altında, yorgunluk kahvesi içilebilecek en güzel mekânlardan birisi.

Bezistan Rüstem Paşa tarafından 1551’de yaptırılan Bursa Bezisteni, Bursa İpeği satışı için yapılmış bir pazar yeri. 1992–1995 te Bosna Savaşında hasar alan bezisten daha sonra restore edilmiş. Günümüzde Saraybosna Müzesi olarak hizmet veriyor.

Ferhadiye Caddesi Başçarşı’nın bittiği yerde Ferhadiye Caddesi başlıyor. Arnavut kaldırımlı taşlar yerini caddede parkeye bırakıyor. cafe, restoranlar ile alışveriş dükkanlarının olduğu modern bir alışveriş caddesi. Civarında otel ve hosteller yer alıyor.

Latin Köprüsü Başçarşı’ya yakın bir konumda bulunan Latin Köprüsü 1.Dünya Savaşı’nın çıkmasına sebep olan Avusturya Macaristan Prensi Arşidük Franz Ferdinand’ın suikaste uğradığı köprü. köprüye göz atmadan şehirden ayrılmayın.

Umut Tüneli Bosna Savaşında Bosnalılar için en kritik noktalardan biridir. Sırp kuşatmasının olmadığı tek noktadır havaalanına yakın bir konumda bulunan tünel, savaşta ulaşım ilaç ve silah transferinde kullanılmış. Bosnalı gönüllüler tarafından 8 saatlik mesailer ile kazılan tünel tamamlandığında 960 metre uzunluktaymış.
tünelin yalnızca 20 metrelik kısmı ziyaretçilerce tarafından gezilebiliyor. Tünel o zamanlarda evini tünel kazılması için hibe eden aile tarafından ziyaretçilere açık tutuluyor.

İnat Evi Saraybosnanın gezilecek en ilginç yerlerdeni. 20. yüzyılda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu kamulaştırma ile nehir kıyısındaki evleri yıkmak istemiş. Avusturyalıların güç gösterisi ve şehirin görkemli ve önemli binalarını yok etme planı ne mutlu ki bu evde işe yaramamış. Buranın sahibi evin diğer kıyıya taşınması şartını koşmuş.ev sahibi evini yıktırmamış ve evini bugünkü yerine taşıtmış. Evin sahibinin inadı nedeniyle ev “İnat Evi” olarak anılmış. İnat Evi, 1997’den bu yana restoran olarak kullanılıyor. Lezzetli Boşnak yemekleri tadılabilir. “Bir zamanlar diğer tarafta duruyordum, ama inadına bu yakaya taşındım” tabelasını görün.

Hünkâr Cami 1457’de İsa Bey tarafından Fatih Sultan Mehmet Han’a armağan olarak yapılmış olan Hünkâr Cami’ni görülmesi gerekenlerden Saraybosna’da ilk yapılan şehrin simge özelliğindeki camii 

Saraybosna Katedrali (İsa’nın Yüce Kalbi Katedrali), 1889’de Paris’teki Notre Dame Katedrali’nden esinlenilerek yapılmış. Saraybosnada farklı dinlerin hoşgörü içerisinde yaşandığının bir kanıtı katedral, Katoliklerin merkezi Saraybosna Savaşında zarar görse de yenilenip ayakta kalmış. Katedralin mezarları ve süslemeleri görülmeye değer.

Sonsuz Ateş Ferhadiye’nin başında yer alan Sonsuz Ateş II. Dünya Savaşı’nda Saraybosna’nın kurtuluşu için dikilmiş bir anıt. Şehrin kurtuluşundan sonra 6 Nisan 1946’te açılan Sonsuz Ateş, II. Dünya Savaşı asker ve sivil kurbanları anısına yapılmış. Tito Caddesi’nin köşesinde bulunan anıt, 2011’de bir grubun ateşli saldırısına uğrasa da hasar görmeden kurtulmuş.



Kaynak gezgininayakizleri.com

Türkistan Gezilecek Yerler

Türklerin Anadolu’ya yayılmasında ki önemli merkezlerinden biri, İslamiyet’i Türkler arasında ilk yayan, Divan-ı Hikmet eserini yazan ilim adamı Hoca Yesevi’nin yaşadığı ve tarihin önemli şehirlerinden Türkistan. Türkistan’ın eski ismi ise Yesi’dir. Tarihi ipek yolunun en eski pazarı bu şehirde yaşatılıyor. Sovyet döneminde bu coğrafyaya (Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan ve Kırgızistan) Türkistan deniyormuş. Başkentleri Taşkent’miş. Sovyetlerin dağılması ile bölgede ki devletler kendi soy isimleriyle isimleriyle coğrafya da yer alır Türkistan Sovyet zamanından kalmış mimariyi korumuş, düzgün ve orantılıdır. Türkistan bölgesinin tarihi çok eskiye dayanıyor. Burada yaşayan eski Türk boyları Oğuzlar, Tuvalar, Ahıskalar, Kaşgaylar, Kıpçaklar yaşamaktadır. geleneğini yaşatan Türkler ile dolu bu topraklar.

Türkistan gezilecek yer bakımından zengin olmasa da tanımak gerekir. bu topraklar Türklerin Anadolu’ya göç ederken mesken tuttuğu yerler.
Bir çok yerde kültürel ve dil benzerliği bulunmaktadır. havasından, suyundan mı bilinmez Türkistan Rus şehirlerin etkisinde kalmamış hiçbir bina 2 katın üstüne çıkmamış. Çünkü İslamiyet’i yayan Hoca Yesevi’nin türbesi bölge insanı için çok kutsal ve, saygıdan dolayı hiçbir yapının boyu türbeden yüksek olmamış Türkistan bir üniversite şehri, Türkçe, Kazakça ve Rusça eğitim veren iki ülkenin de yetkisinde ki Hoca Yesevi Üniversitesi bu şehirde. güzel Orta Asya ülkesi kazakistanın en keyif aldığım yeri  Türkistan bölgesinde. her gün tarihin izlerine tanıklık edip keyfini yaşayın

Türkistan gezilecek yerler bakımından çok zengin olmasa da Bölgenin en önemli gezilecek yeri şüphesiz Yesevi türbesidir. Timur’un Yesevi için yaptırdığı türbeti ziyaret edebilirsiniz. Hoca Yesevi’nin 63 yaşından itibaren hayatını yer altında geçirdiği yer altı mağarası ve yaşadığı evi ziyaret edebilirsiniz. Türbede Kazak kültürünü ve tarihini öğrenebileceğiniz müzeler var. Türkistan’a yaklaşık 30 km uzaklıkta Hoca Yesevi’nin hocası Arslan Bab türbesini, ve hemen yakınında ki Otrar’ı ziyaret edebilirsiniz. Türkistan gezimde büyülendiğim yerlerden birisi de tarihi Savran şehri
Türklerin Anadolu’ya göç ederken uğrak noktalarından birisi inanılmaz bir mutluluk yaşadım. Oğuzların ticaret şehirlerinden birisi

Savran Kalesinin bir çok surları ise günümüze ulaşmış. Kale içinde binlerce yıldan kalmış çömlek parçaları ile karşılaşabilirsiniz. Türkistan’a 20 dakika uzaklıktaki Kentauise klasik Rus mimarisinde kalmış bir şehir heyecanla çocukluğumuzda çokça hikayelerini dinlediğimiz Dede Korkut’un mezarını ziyaret edebilirsiniz. Türkistan’da halka karışmak isterseniz kent pazarını gezin Pazarda her şey bulabilirsiniz.  Türkistan şehrinin dışına çıktığınız da deve sürüleri ile karşılaşabilirsiniz.Türkistan ve Kazak mutfağı et üzerine kurulu, her yemekde ete rastlamanız mümkün. Lagman, şaşlık, samsa, beşparmak, Kurdak ve yöresi burası olmamasına rağmen her yerde yapılan Özbek pilavı başlıca yiyebileceğiniz lezzetler. İçecek olarak kımız (at sütü) ve kımran ya da şubat  (deve sütü) ise tüketmeyi sevdikleri milli içecekler
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.