FİYAKALI AMA TİKSİNDİRİCİ İNSANIMSILAR...
Yalanın, dolanın, hilenin, hurdanın, çıkarın, menfaatin, aldatmanın, tezgâhın, tuzağın, riyanın, sahteliğin, maddeperestliğin, çalmanın, çırpmanın, sömürünün, cehaletin, zulmün hükümran olduğu bir insanlık dünyasında yaşıyoruz maalesef. Görüntümüzün ve dilimizde olanın bizi insan kıldığını sanıyoruz. Oysa kalbimiz çürümüş, vicdanımız ölmüş. Sonra da dürüstmüşüz, doğruymuşuz, erdemliymişiz gibi davranıyoruz. Velâkin ne acı ki; doğrunun, dürüstün, erdemlinin, sırf böyle olduğundan dolayı korkarak yaşadığı bir yaşamın içindeyiz. İnsanca yaşamaktan korkar olduk. Yemin ediyorum insanca yaşamaktan korkuyoruz artık. Çünkü insanca yaşamak suç oldu. İnsanlığımızı yeniden sorgulamalı değil miyiz? Ama hayır, insan olduğumuzu düşünüyoruz. Bilakis, insan olsaydık, böylesi bir yaşamın mahkûmları olur, bunca zulme, kötülüğe duygusuz kalır mıydık diye düşünmüyoruz. Biz insan falan değiliz. Biz ahlaksız, zalim ve nankör insanımsılarız. Bu yüzden vahşi bir hayvan karşısında bile naçar değil miyiz? Bir tükürükle boğulacak bir domuz, böğürdüğünde, güya insan olduğunu sanan dünya kaçacak delik arıyor. Hani insandık! Dilimizde olanın bizi insan yaptığını sanıyoruz. Oysa kalbimiz çürük, kokmuş. Basit meydan okumaları bir halt ettik sanıyoruz. Zavallılığımızın başka tarafta, ahlaksız eylemlerimiz de, küçük gibi düşünülen ama büyük eylemlerde olduğunu düşünmüyoruz bile. Misal; emeği sömürmek, kul hakkı yemek, yalan söylemek, aldatmak, iftira atmak, bile isteye kötülük yapmak vb. Bu pisliklerimizin, bizi başka yerden vurduğunu düşünemeyecek kadar geri zekâlıyız.
HER ŞEYİ SORGULA.
VATAN-AHLAK-ADALET.
DÜŞÜNCEYLE SAVAŞMAK YÜCELTİR.
CUMHURİYET-LAİKLİK-DEVRİM...
Bunu ilk beğenen sen ol.