You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Ebu’l-Kâsım b. Asâkir Tebyînu Kezibi’l-Mufterî adlı eserde diyor ki:

Ebu’l-Kâsım b. Asâkir Tebyînu Kezibi’l-Mufterî adlı eserde diyor ki:

Forumcu
Ebu’l-Kâsım b. Asâkir Tebyînu Kezibi’l-Mufterî adlı eserde diyor ki:
Ebu’l-Kâsım b. Asâkir Tebyînu Kezibi’l-Mufterî fi mâ Nusibe ile’l-Eş‘arî adlı eserde diyor ki:

“Ebu’l-Hasen -Allah’ın rahmeti üzerine olsun- kendisinden nakledilenlerde söz konusu edildiği şekilde güzel bir akîdeye sahip, marifet ve tenkit ehli tarafından kabul edilen mezhebi doğru bulunan, benimsediği itikadi kanaatlerin pek çoğunda ileri gelen âbidlerin kendisine muvafakat ettiği, bilgisiz ve inat ehli kimseler dışında görüşünü tenkit etmediği bir kişi olduğuna göre, onun itikat ettiği hususların güvenilir bir şekilde olduğu gibi nakledilmesi de kaçınılmaz bir şeydir. Böylelikle onun dini bakımdan kabul ettiği akîdenin sıhhati hususunda durumu gerçek olarak bilinebilsin. Bu sebeple onun el-İbâne adlı eserinde söz konusu ettiği şu ifadelere kulak verin. O şöyle diyor:

“Bir ve tek, Azîz, Mâcid, tek başına tevhid edilen, her türlü övgülerle temcid edilen, kulların sıfatlarının asla kendisine erişemeyeceği,benzeri ve dengi bulunmayan Allah’a hamdolsun…”Cehmiyye [ve Rafızîlerin] kanaatlerini reddetmektedir.[Sonunda şunları söylemektedir: Eğer bir kimse: Sizler Mu’tezile’nin,Kaderiyye’nin, Cehmiyye’nin görüşlerini reddettiniz.] Aynı şekilde Harûrîlerin (Hâriciyye’nin), Râfızîlerin ve Mürcie’nin görüşlerini de reddediyorsunuz. O halde sizin söylediğiniz görüşünüzü ve din olarak kabul ettiğiniz inancınızı bize öğretiniz diyecek olursa, ona şöyle cevap verilir: Bizim söylediğimiz ve din olarak benimsediğimiz şudur: Allah’ın Kitabına, Peygamberinin sünnetine, Ashâb-ı Kirâm’dan, tabiînden ve hadis imamlarından rivayet edilenlere sımsıkı sarılmaktır. Bizler buna sımsıkı yapışarak kendimizi koruruz.Aynı şekilde Ahmed b. Hanbel’in -Allah onun yüzünü ak etsin- izlediği yolu da kabul ediyoruz. Onun sözlerine muhalefet edenlerden uzak dururuz.Çünkü o faziletli bir imam, kâmil bir başkandır. Allah onunla sapıklığın baskın olduğu bir zamanda hakkı apaçık ortaya koymuş,onun vasıtası ile doğru yolu göstermiş, onunla bid’atçilerin kökünü kazımıştır. Önder böyle bir imama, pek büyük bir kavratıcıya ve bütün Müslümanların imamlarına Allah’ın rahmeti olsun.

Söylediklerimizin özeti şudur: Bizler Allah’ın ve meleklerin varlığını kabul ediyoruz. O’nun kitaplarına, rasûllerine, Allah’tan gelenlere, sika ravilerin Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem’den naklettiği rivayetlere inanırız. Bunlardan hiçbir şeyi reddetmeyiz. Allah’ın bir ve tek ilâh, eşsiz, samed olduğunu, kendisinden başka hiçbir ilâh olmadığını, Muhammed’in O’nun kulu ve Rasûlü olduğunu, cennetin cehennemin hak olduğunu, kıyametin şüphesiz bir şekilde mutlaka gerçekleşeceğini, Allah’ın kabirde olanları dirilteceğini, Yüce Allah’ın “Rahmân Arşa istivâ etmiştir” buyruğunda belirtildiği üzere Arşa istivâ etmiş olduğunu, “Rabbinin vechi (yüzü) kalır” diye buyurduğu gibi onun vechinin olduğunu, “Hayır, O’nun iki eli de açıktır” buyruğunda olduğu gibi, iki elinin bulunduğunu, “Gözlerimizin önünde akıp gidiyordu” buyruğunda dediği gibi keyfiyetsiz olarak iki gözünün olduğunu kabul ediyor, inanıyoruz. Aynı şekilde Allah’ın isminin kendisinden başka bir şey olduğunu iddia edenin de dalâlette olduğuna inanıyoruz. Bizler kıyamet gününde, ondördünde ayın görüldüğü şekilde, Allah’ın gözlerle görüleceğini de dini bir inanç olarak kabul ediyoruz. Müminler O’nu öylece görecektir. -Sonunda şunları söyler-: Yine dini inancımıza göre O kalpleri evirip, çevirir. Kalpler O’nun parmaklarından iki parmak arasındadır. O gökleri ve yeri hadiste belirtildiği gibi bir parmağı üzerine koyacaktır. -Sonra şunları söyler-:Yüce Allah’ın: “Biz ona şah damarından daha yakınız” buyruğu ile: “Sonra yaklaştı ve sarktı. Böylece iki yay (boyu) kadar hatta daha da yaklaştı buyruğunda olduğu gibi, dilediği şekilde yarattıklarına yaklaşır. Herhangi bir bid’ate çağıran herkesten uzak durup, hevâ ehlinden uzaklaşmayı uygun görürüz. Bizler sözünü ettiğimiz bu hususların lehine ve bunlardan geri kalan diğer konulara, başlık başlık ve teker teker delillerini de ortaya koyacağız. Daha sonra İbn Asâkir şöyle demektedir: -Allah’ın rahmeti üzerinize olsun- şimdi şu akîdeye bakınız. Ne kadar açık ve ne kadar nettir. Böylelikle bunu şerh edip, açıklayan bu imamın faziletini siz de itiraf ediniz

Hâfız İbn Asâkir dedi ki: İmam Ebu’l-Hasen, el-Amedu fî’r-Ru’ye adını verdiği eserinde şöyle demektedir:

“Biz (Allah’ın) sıfatları hakkında büyükçe bir kitap telif ettik.Orada Mu’tezile ve Cehmiyye gruplarını söz konusu ettik. O eserde Allah hakkında vech (yüz), iki el, Arşın üzerine istivâ etmesi ile ilgili sıfatlara dair pek çok hususu da açıkladık. et-Tebyîn (s. 129).
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.