Merhaba arkadaşlar,

Şimdi çoğ zaman aklımda olan sorulardan biridir bu.İmtihan olayı aklıma çok takılır yani ben bu sistemde bu düzende insan iradesiyle adil bir imtihan olacağına pek inanmadım demiyimde yani pek yatkınlığım olmadı.Şimdi yediğimiz yemekten içtiğimiz suya kadar herşey ortama bağlıdır ortamdaki hava sıcaklığına göre bile insanın ruh hali değişir yani aslında irademiz doğadır biz birşeyleri belirlemeyiz birşeyleri belirleyen o etrafımızdakilerdir.Misal ben a günahı işledim ancak bu günahı neden işledim diye bir sıralama yapsak emin olun bir çok sebep çıkar ortaya o anki adrenalin seviyemden tutun günahı işlediğim ortamın sıcaklığından tutun dünkü yediğim yemeğe kadar işlediğim günaha sebep olan birçok faktör var bunlara rağmen bir acı çekiyoruz cehennem azabı.Şöylede düşünebiliriz aslında insan bir bilgisayardır ne kadar çok irade sahibi gibi gözüksede bir bilgisayardır açıklamak gerekirse belirli olaylara en mantıklı şekilde tepki vermeye programlanmıştır.Yani irade meselesi bile beynin belirli hesaplamalar yaparak kendince iyi sandığı yoldan gitmesidir.Mesala en cani insanı düşünün bir adamı öldürürken adamın gözlerine baka baka onu öldürüyor çünkü öldür emrini beyni verdi yani o beyin öyle bir yaratılmışki o an o adamı öldürecek nedeni o beyin o ortama o duruma vereceği tepkinin belli olması.
Açıklık getirirseniz sevinirim

belirttiğin sebepler detaydır ve etkili sebepler değildir. bununla birlikte bu gösterdiğin sebepleri şekillendiren sensin kendi tabirinle adrenalin dürtülerini harekete geçiren ve söylediğin ortamlarda olan sensin.. bunların hepsi senin aleyhine olsaydı bile sen iradeni kullandığın noktalardan sorumlu tutulurdun..
kafanda bir algı oluşturmuşsun fakat bu algı kendi içinde eksik ve tearuz ediyor sen bununla başka bir aleme bakıyorsun şunu da unutmamalısın yaşadığın düzen cahiliyye düzeni..

Cevap için çok çok teşekkürler.

Daha derin düşünürsek aslında söylediğim ortamda bulunmamı sağlayan bir etken daha bulabiliriz yani bakın bu detay olmaktan çıkar yani herşey bir detaydır zaten ana birşey yokki detayların birleşiminden bazı sonuçlara varırız.Mesala insan geni
a insanı hırçın bir genle doğdu daha çok isyankar ve bu insanın geni soğuk ortamda günah işler ve bu adam kuzey kutpunda doğdu.
b insanı sakin bir genle doğdu yani iyiliğe eyilimli ve geni sürekli hayatı boyunca iyilik yapmasına yardımcı oldu.
Bu ve bunun gibi birçok belkide milyonlarca detay bizim irademizi şekillendirir.Yeri gelince yüzeysel yeri gelince detaylı düşünmek lazım.

kimisinin mizacı sert kimisinin ki yumuşak olabilir bu kötülüğe gitmede bir mazeret değil. sert birisi isen bu yönünü iradenle dinini sabote etmek isteyenlere ya da zalimlere karşı kullanabilirsin, Hz. Ömer gibi. Yumuşak birisi isen yine iradenle Müslümanlara ve mazlumlara karşı bu yönünü gösterebilirsin, hz. Ebubekir gibi..
diyebilirsin ki bunlar aslında kötü olan hasletler değil eğitilebilen ve yönlendirilebilen hasletler ben de sana evet öyle derim..
yine diyebilirsin ki ben sana bunlardan değil bizzat kötülüğe teşvik eden tabii şeylerden bahsediyorum, o zaman ben de sana derim ki insanoğlunun fıtratı kötüye değil iyiye, çirkine değil güzele meyilli yaratılmıştır.. bunu sadece İslam dini değil akıl sahibi insanlarda tasdik etmektedir.

Saydığınız zatlar şanslı olan kişiler.Peki başaramayanlar yani bir bilgisayar misali anatomileri yenik düşenler.Olaylar karşısında hesaplamalar yapan beynimizinmi mağduruyuz.Herşey tıkırında çalışıyor yani varlıkötesi bir kader yok aslında kader somut birşeydir atomsal maddesel birşey ve atomlar sürekli sistematik taaki mucizevi olaylar olana dek yani eğer bir mucize olmasa benim bu beyinle bu vücutla sahip olduğum bu atomlarla :D yapacağım hiç birşey yok kalkıp şu an pencereden aşşağı atlasam bu allah'ın bana verdiği beynin yüceliğidir yani o beynin yaptığı hesaplamalar ve olaylara karşı verdiği tepkilerin sonucudur.
Kimse insanın kötülüye meyyilli doğduğunu söyliyemez.Ama genellikle

Mesala kız gibi yetiştirilip ruhsal olarak kız hissedip eşcinsel yaşıyanlar var ve beyinleri cinsellik duyularının inançtan önemli olduğunu söylüyor ve yaptırıyor.Yani bir bilgisayar gibi ancak yazılım fazlalığı çok olduğundan bize irade gibi geliyor diye düşünüyorum.

şanslı değil fedakar kimselerdi.. her zaman da her insan da kötülük duygusu vardır bu olmasa kötüler olmaz dolayısı ile de iyiler olmaz yani imtihan olmazdı.. Allah subhanehu bu nefsin verdiği kötülük duygusunu bastırabilecek iyilik melekeleri ve irade de vermiştir.. kötü ve iyi olarak iki yol belirtmiş ve dileyen küfreder dileyen şükreder, şeklinde yola koyulacak asıl kaynağın insanın kendisi olduğunu da söylemiştir..

her insanın iyilik üzere doğduğu noktasında hemfikirsek ki öyle diyorsun sonraki kötü şekildeki yetiştirme tarzının insan hayatını etkilediği noktasında ben de sizinle hem fikirim bu durumda kitapların ve peygamberlerin gelmesi manidar düşmektedir..

Çok haklısınız gerçekten çok sağolun.Herkesin her işten yaptığı sevap farklıdır derler ya işte buda o saydığım detaylara verilen iyilik karşılığına bağıdır.Yani birisi için zekat vermek daha kolaydır ancak birisi için daha zor bu ikisi arasında sevap varkı vardır tabikide aslında herkes eşit imtihan konusunda ama birşey daha var bazılarının imtihanı hemen bitiyor bazıları çok sınava sokuluyor bunun nedeni nedir.?

insan ve cin yaşadığı her an imtihan içerisindedir ve kimse ölmeden imtihanı bitmemiştir. iki kişiye fakirlik dokunur biz bu ikisi imtihandadır, deriz. fakat içlerinden birisinin fakirlik hali geçer de zengin oluverir biz ise bunun imtihanı geçti diğerinin ki devam ediyor diyemeyiz çünkü o yeni bir imtihan safhasına zenginlikle imtihan safhasına geçmiştir..

şiddet olarak ise herkes eşit imtihan görmez bunun sebeplerinden en önemlisi Allah'ın kullarına olan sevgisinin muhtelif olmasındandır.. sevgi arttıkça imtihan da artabilir tarihe bir baksan görürsün ki en şiddetli imtihanlar peygamberlere gelmiş..

İlk söylediğiniz cümleden anladığım imtihanın sınırı olmadığı yani bir sınav gibi tavan puanı yok :D Ancak 120 dk lık bir sınavdan birisi 1. dk da çıkarılıyor bir diğeri ise 120 dk rahat rahat sınavını oluyor bazılarına farklı sorular soruluyor bazılarına ise kalem silgi verilmiyor işte herşey bu sınavın ne derece adil olduğu . Demiştim ancak aklıma peygamber efendimiz s.a.v geldi çünkü o bu sınava kalemsiz silgisiz başladı hatta onun soruları çok çok zordu herkesten daha zor denilebilir ancak o kendi sınavını bitirmekle yetinmeyip başkalarının sınavınada yardımcı oldu (başkalarından kastım peygamber efendimizden sonra doğan tüm insanlık).İşte bu noktada olaya mucize giriyor ve mucize varsa daha önceki yorumlarımdada bahsettiğim gibi insanı bilgisayar sayamayız.Şayet insan bilgisayar gibi olsaydı peygamber efendimizin o gibi bir toplumda o gibi bir durumda Dünyada gelmiş geçmiş en iyi tavırları vermesi imkansız olurdu.