You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

bu konudaki düşünceleriniz nelerdir

bu konudaki düşünceleriniz nelerdir

Forumcu
bu konudaki düşünceleriniz nelerdir
şöyle bir inanış var ,sanırım hadis olduğu iddia ediliyor.

Allah "ben ilmi dileyene ,mülkü dilediğime veririm" demiştir.

peki bu böyle ise ,acaba sadece istek duymak ve bunu Allahtan talep etmek yeterli midir bunun gerçekleşmesi için?

özel bir soru: batıni ilimlere ilgi duymak sizce mantıksız mıdır? (muhtemel sebep: bu tür ilimler çoğunlukla mevcut fen bilimleri daha doğrusu mevcut fen bilimciler tarafından reddedilmekte yada yok sayılmaktadır ayrıca halktan bazı insanlar bu tarz öğrenmelerin/kabullerin psikolojik açıdan zarar verici olduğuna inanıyor)

teşekkürler.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Son Düzenleme: 10-01-2021, Saat:09:25 PM, Düzenleyen: blue.
Süper Moderatör
Cvp: bu konudaki düşünceleriniz nelerdir
1-Bir şeyi istemek, o işin yarısıdır derler. Kötü bir örnek ama şöyle düşünelim; piyangodan ikramiye çıkması için önce bilet almalısın.
2-Batınü ilim ne demek? Batın=gizli, batıl=iptal. Yani iptal edilmiş ilim olur mu? Batıni ilim diye bir şey olmaz bence. Ama "Ledün" ilmi dersen o başka.
Ledün ilmi; gayb haberlere dair ilimdir ki, delilleri vardır. Kur'an, sünnet en baş delilidir. Kapsadığı konular ise gaybda bize haber verilen cennet, cehennem, melek, şeytan vs.
Ancak bunu gaybdan haber verme, cinler ile temas kurma, onlardan gayb bilgileri edinme gibi noktalara giderseniz, işte o zaman batıla sapmış oluruz.

Ben de bu tür işler ile uğraşmayı zararlı görenlerdenim. İnancıma göre de. cin ve insan şeytanlarının tuzaklarına açık hale gelen, onların oyuncağı olanlar bunlara inananlardır.
Oysa Kur'an bize açıkca belirtir ki; bunlara meyletmeyenler, bunlara değer vermeyeler üzerinde şeytanın hiç bir gücü, etkisi yoktur.
Cinler de ancak kendilerine bir değer veren, onlardan haber (yardım) bekleyenler ile eğlenirler, onları maskaraya çevirirler.

Benim naçiz düşüncelerim böyle.
Allah'a emanet
Bunu ilk beğenen sen ol.
Forumcu
RE: bu konudaki düşünceleriniz nelerdir
Tesekkur ederim gorusler ve aktardiginiz bilgiler icin.

Bir adet goruse malesef katilmiyorum. Bence bir kimseye (peygamberler haric tabiiki) tabii olmak zorunlu degil ve hickimseye bir tabiiyetim yok. Tabi, muslumanim. Zaten buradaki tabiiyet kavrami da benim anladigim yada anlasilan sekilde oldugunu soylemek isterim.

Fakat bu zaten suregelen bir yaklasim idi ve halen de buyuk oranda oyle. Bunu tekzip ve kotuleme yapmiyorum (ama elestiriyorum aksayan ve/veya hatali cok sayida nokta mevcut (sizin le alakali degil aktarilan veya anlasilan yaklasim ile alakali).

Sadece benin boyle bir tabiiyetim yok bu bakimdan mevlana ogretilerinin metodolijisinin dogrulugunu acikca red ediyorum.

Fakat gorulebilen yonu ile uygun gelebilecek ve sahsimin daha cok benimsedigi bir metodolojiyi (bildigim kadari ile) uygulayan ve sizin ve hemen herkesin bildigi bir kimse var.

Avrupalilar bu kisiyi avicenna diye isimlendirmis ve biz muslumanlar ibni sina olarak biliyoruz.

Ben zaten iki kisiyi ogrenme yaklasimlari icerisinde farkli gordugum iki kisiyi model olarak soyluyorum ve bunlari da hep lisede ve universitedeki derlserden ogrendigim kadari ile anlatmaya calisiyorum.

Yani bence (peygamberlerin haricinde) bir kimseye tabii olmak tercih edilen yollar icerisinde olsa bile sirf ilim ogrenmek icin bir kimseye tabii olmak zorunlu veya gerekli degildir. Ve boyle olmaktan cok cok mutlu / memnun oldugumu ifade etmek isterim.

Yalniz, bir iki nuans konuyu da izah etmekte fayda goruyorum ve size gore buda boyle mi bilmedigim icin dilerseniz bir soru sormak istiyorum:

Sizce alim veya hatta evliya - asfiya dahi gibi tanimlamalari dahi kullanabileceginiz bir kimsenin eseri (ornegin kitabi) vasitasi ile bir seyler ogrenmek (ilim ogrenmek) burada gecen tabiiyet (tabii olmak) (sizin deyiminiz ile müntesip olmak) kavrami icine girer mi?

Bence girmez. Ama tabi burada baska minvalde baska sorular ortaya cikmis olabilecektir. Ornegin: bir zat siz kimden (nereden) ogrendiniz bu bilgiyi ? Gibi bir soru yomeltse ne diyeceksiniz, yani saygi içerik içerisinde olan bir kavram.
Belki cok nadir gorulebilecek merak uyandiran bir soruyu da buraya yazmis oldum fakat bazi diger sorulardan (yani muhteva icerisine almaktan) kacindigimi da soyleyeyim. Yoksa benim aklima gelmedi degil veya bu baglamda aklima gelenler yazdiklarimla sinirli degil.

Dogrusu kendimi ilmi anlamda ustun veya kendine guvenen biri olarak gormuyorum. (Zaten bu boyle olsa belki de bu basligi acmazdim)

Evet bildigim tanidigim insanlardan ben de ilim yolunda kendini kaybetmis insanlarin meshur oldugunu cok defa isittim.

Bu noktada herhalde kendimin de sinirli oldugunu hatta her insanin insan olmaktan kaynakli olarak sinirli oldugunu soylemem uygun olur.

Aslinda bunun bir baska nedeni (ima ettigim) kehf suresinin son ayetlerinden bence acikca anlasilabiliyor. Cunku ne yaparsaniz yapin sunu musluman olarak kabul etmemiz gerekli " Allah'in ilmi sinirsiz/sonsuz" ve biz insanlar asla bu noktaya erisemeyiz. Yani neleri ne kadar ogrensek mutlaka bilmediklerimiz var olacaktir.

Oz: bence Kuran ve burada siklikla soz ettiginiz sunnet ve hadisler bizim icin yol gosterici. Hadis konusuna mesafeli yaklasiyorum dedim ancak reddediyorum demedim sadece mesafeliyim. Bu konuda ilgili universitelerden tescil almis (yani bu alana ozel diploma egitimi veren bir lisans mezuniyetim yok) bu nedenden dolayi da insanlar kendi aralarinda ornegin biri "bu hadis zayif bir rivayete dayaniyor" gibi bir soylemde bulundugunda susmayi tercih ediyorum. Illa bir seyler seylemem gerektigini dusunen biri oldu ise veya varsa suan icin mesela imam nevevinin kitabinda okudugum su sozu (hadis) soylemek insallah nasip olur. Ama net hatirlamadigim icin onuda yazayim dedim.

"Bir kimse bana isnat ettigi bir sozu soylemeden once vicdanina sorsun".

Umuyorum ters bir cevap almam (zaten bu benim sunmaya calistigim ogrenme metodu da bildigim kadari ile mevcut egitim bilimleri kavramlari icerisinde de mevcut)

Basliga mukerrer iki atif: ilk sorum ustte gecen bilginin (sanirim hadis, bilmiyorum) dogrulugunu boyle bir seyin var olup olmadigini yani kisi bir seyi ogrenmek istediginde bunu Allah'a arz etmesi bunun gercekten gerceklesecegi anlamina mi gelir? Merak etmistim. (Aslinda bu yolun disinda secilen yollar bi bakima batıl olur.) Fakat takdir ederisniz ki ve bircok musluman (belki tamami) bilir ki her dua kabul de olmaz.

Sanirim siz bu konu baglaminda bu sozun anlasilabilecek manalarinin tamamindan haberdar olmadigimi yani baska manalarinin da olabilecegini soylemis oldunuz (yani ben oyle anladim)

Dogrudur ben bu sozden anlasilanlar hakkinda tum yonleri ile haberdar degilimdir belki ve dedigim gibi aktardiginiz bilgiler icin

Tesekkur ederim.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Son Düzenleme: 26-01-2024, Saat:06:53 PM, Düzenleyen: blue.
Acemi Üye
RE: bu konudaki düşünceleriniz nelerdir
"Ben ilmin şehriyim, Ali onun kapısıdır." Hadisi Şerif

"Evlere kapılardan girin." Ayeti Kerime..

Hadiste ilmin kapısı olarak söz edilen; özel manada Hz. Ali kv., genel manada ise tüm İnsan-ı Kamil olan zâtlardır. 

Eve kapıdan girmedikçe o evin sahibi sizden razı olmaz. Kapı şehre, şehir ise onun sahibine götürür.

İnsanı kamil sizi Resulullah'a, Resulullah ise sizi Allah'a ulaştırır. Bu tertip olmadan kimse Allah'a ulaşamaz.

Siz kendi yolunuzu çoktan seçmişsiniz. Sözümü herkesin bildiği bir cümle ile sonlandırıyorum. Zira sözü uzatmanın pek bir faydası olmayacak..

"Ben sana yalnızca kapıyı gösterebilirim ama o kapıdan girecek olan sensin." Morpheus - Matrix
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.