“Bu derd-i Sühandır olmaz izhâr
Ta’bîr edemem dahi neler var.” (Şeyh Galib)
(Söz derdidir bu, açıklanmaz. Açıklayamadığım daha neler var.)
Sonrasında sükût vurur dilinizin kıyısına..
Sustukça can verir harfler, sustukça içine çeker seni kelimeler..
Bir başka yazar sözü alır bu sefer “Boğazına kadar battığın kelimelerin içinde yüzmek ne soğuk!” (A.Ali Ural) Kelimeler ki ne soğuk! Kelimeler ki ne çok yakar…
Kelimeler; hem yakan hem de zemheriye tutan..
Son olarak Yunus Emre alıyor sözü,
“Gönül neyi severise dil anı şerh itse gerek” (Gönlün sevdiğini açıklamalıdır dil.)
Gönül tam konuşacakken, kavgalı olduğunu görüyor harflerle..
“İfadeler anlamsız, kelimeleri kaybettim.
Lisan-ı hal sessiz, sükûtu dilime pay ettim.
Bir kavga sonrasın da kelâm içinde can verdim.
..alinti..
...Öyle garip bir dünya...
...Olmaz dediğin ne varsa olur...
...Düşmem der düşersin...
...Şaşmam der şaşarsın...
...En garibi de budur ya;...
...Öldüm der durur yine de Yaşarsın...