Yalnızlığın kahrı büyük; gariplik boyun büker
Her can için bir fedâkâr, vefâkâr yâr gerekir.
Yardan ırak düşen bedbaht, sabah akşam âh çeker
Son kelam etmeden fîrâr, ömre âyar gerekir.
Seyreyle şu Kâinâtı, gör ne müthiş, mükemmel
Eksik kalır teşekküre, her ibadet her amel
Münkir uzak tefekküre, utanmıyor müptezel
Bunca nimet varken inkâr! İnsanda ar gerekir.
Derdi nimet olur kula; şayet gâye ne bilse
Sırra kapı aralanır, Hakka boyun eğilse
Âşık için yüreğe yük, aşk, ilâhi değilse
İblisse insana hünkâr, kalbe mezar gerekir.
Amel kabı günah dolu bencileyin fakirin
Geç anladım kıymetini müsbet olan fikirin
Sanırdım ki sonu cennet her sûfinin, zâkirin
Öğrendim ki usûlü var; sînede hâr gerekir.
Îmân ile varır beşer itibara, onura
Secdelerin izi düşer çehredeki o nûra
Ruh bedene üflenince say ki kalktık sahura
Ecel her candan talepkâr; birgün iftar gerekir!
Mecit AKTÜRK