You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

AMERİKA YERİNDEMASUMCA! DURUYOR, İRAN İSE YAYILIYOR MUŞ!

AMERİKA YERİNDEMASUMCA! DURUYOR, İRAN İSE YAYILIYOR MUŞ!

AMERİKA YERİNDEMASUMCA! DURUYOR, İRAN İSE YAYILIYOR MUŞ!
Amerika’nın yayılmasından rahatsız olmayan arsız münafıklar İran yayılıyor diyorlar mış!
Siyonizm’in ürettiği ve Siyonist İslamcı ekibin mal bulmuş mağrip gibi dillendirdiği Yeni masal bu.
Şüphesiz ki İslami İran düşmanlığı 1979 da İslam devrimi sonrasın da başlayıp dışardaSiyonist kâfirler ve içerde münafıkların öncülüğünde devam ediyor.
Bu sebeple uydu üzerin den dünya da İslam’ıİran ile ilgili günde üç bin yalan söylendiği tespit edilmiştir.
Çünkü bu İslamdevrimi, vahyin, aklın, inancın,bilimin, bilginin, bilincin, irfanın, İhsanın, takvanın, basiretin, onurun, izzetin ve toplumsal şahsiyetin kemale ermesi ile Kur’an ve hadislerde önceden haber verilen ihbarı gaybi ile müjdesini bulan bir inkılabın ve devrimin karanlık, buhranlı, ümitsiz, şaşkın ve gerikalmış, yozlaşmış, bir çağın en zifiri dönemin de gönülleri sükûnete, aklıufuklara ulaştıran vahiy çerağının nur patlaması idi.
Bu İslam inkılabı artık küfrün geri dönülemez bir çöküşü Ve gerileyişi idi. Hasan Nasrullahın ifadesi ile Artık yenilgiler çağının bitmesi zaferler çağının başlangıcı idi. o yüzden artık dünya da bütün plan ve projeler bu İslam devrimini yıkmaya dönüktür ki kırkyıla yakındır,İranİslam devrimi ambargo ve boykotlar ile yalnızlaştırma ve yıpratma ve yıkıma uğratılmak istendiği için 1980 de başlayan 1988 yılına kadar sekiz yıl süren, Suriye dışın da gündüz SaddamIrak’ı, gece de bütün bir dünya bu İslam devrimine saldır mış veBir milyon Müslümanın ölmesine rağmen Allah’ın izni ve inayeti ile emperyalizm ve Siyonizm İslamiİran da başarısızlığa uğrayarak hayal kırıklığı ile ayrılmıştır.
Şimdi bu akamete uğrayan yenilgilerini güç yolu ile yapamayınca dışarda ve içerde kültürel,siyasi, ekonomik ve askeri savaşım vererek, İslam dünyasında ise uşakları olan bu gizli eller ile yamünafık, yahain, yada ahmak ve cahiller aracılığı ile zihinsel buhranlar yaratmak ve medyatik yalanlar ile islam’i İran’a karşı psikolojiksavaşa dönüştürmüş durumdalar.
Şah dönemi İran’ına laf kondurmayan münafık çevreler Amerika ve İsrail’in bölgesel planları bozguna uğrayınca, Tam bir ilerleme kaydedemeyin ce özellikle de kalbi bozuk çevreler ve kriptolu Müslüman görünümlü Yahudiler tarafın dan medya üzerinden bir İran düşmanlığı başlattılar.Örneğin Türkiye de İran düşmanlığını ilk başlatanlar fetocülerdi. İslam devrimi öncesi İran Sünni değildi, İslam devrimi sonrası ise İran Şii’dir dediler. Anlatabil dim mi? Münafıklık böyle bir şey işte. 2011 yılında adına iç savaş dedikleri gerçekte ise yüze yakın ülkenin Amerika ve İsrail öncülüğün de vekâlet savaşçısı seyyar göçmen teröristler ile Suriye yi işgalin de İran İslaminkılabı Suriye de BOP için yapılmak istenen” Hormonlu bir devrim ve GDO lu mücahitler”eşliğin de işgale destek vermediği için İran’ıŞii diye tanımlayanlar, Amerika ve İsrail Sünni olduğu için mi Suriye de idi? Yada İranİslam inkılabı Amerika ve İsrail birlikte Suriye de işgale destek verse idi adı Sünni mi olacaktı? Bir dava da haklı olmak için Şiiya daSünni, zenci ya da beyaz mı olmak gerekiyor? Zenci olmak ne kadar doğalsa beyaz olmak da o kadar doğaldır. Şii olmak ne kadar doğalsa Sünni olmak da o kadar doğaldır. Bir savaşın haksız tarafı olduğu için kabilesine, rengine ve mezhebine sığınarak haklı olduğunu açıklamaya çalışmak en aptal en ahmak ve en fitneci tavırdır.
Demek ki İran da İslam devrimi olmasa İran ın hangi mezhepten olduğu onları hiç ilgilendirmeyecek. Kısaca İran denince amaç üzüm yemek değil bunların amacı bağcıyı dövmektir. Herkesin bağcıyı dövmek istediği bir çağda İran İslam inkılabı nı savunmak cesaret ister.
İran İslam inkılabının varlığı Amerika ve Amerika’ya uşaklık eden halkı Müslüman fakat rejimi İslami olmayan ülkeler için model teşkil edeceğinden İslam devrimi bunların ödlerini koparmaktadır. Kendileri yirmi altı milyarı az bulurken Halka ise bir altı yüz olan asgari ücreti çok görmektedirler. Kendi iktidarlarında zevk sefa içinde olanlar tabii olarak adalete dayalı İslami bir sistemi görmek değil duymak bile istemeyeceklerdir. Esas bilinçaltların da olan korku da bu. Çünkü İslami İran da sadece teorik değil pratik bir İslami anlayış olduğu için İslam’ın hayat sahnesine çıkması mazlumların iktidara, müstekbirlerin ise alaşağı olacağını iyi bilmektedirler.İslam’ın tam olarak anlaşılması için soyut halden somut hale dönmesi ancak devlet ile olur. Yine İslam’ın hukuksal uygulamaları ancak İslam’ı referans alan bir devlet ile olur ki İslam’ın devlet olması ile pasif halden aktif hale geçmesi Siyonistlerden önce kraldan fazla kralcı olan Siyonist İslamcıların uykularını kaçırıp ruhlarını ürkütüyor. O yüzden birçok islam’i görünümlü yapı rejimin kontrolünde olduğu için “İslami bir devlet fikri “cümlesini bile kuramıyor. O yüzden İslami bir İran bunlar için kâbustur. Elbette İran da gayri İslami bir rejim olsa idi İran’ı baş taç ederlerdi. Fakat durum bunun tersi. Emperyalistleri ve Siyonist İslamcı olanların uykularını kaçıran bir devrimci İslami hareket var karşıların da
Türkiye de ve dünyada İran düşmanlığını yapan ve ilk tohumlarını eken fetö cülerdi.
Fetöcülerin İran hakkın da yaptıkları propaganda da ve yöntemlere bakacak olursak;
Fetöcülerin İran’ı karalamak için medya da devamlı surette tekrar ettikleri İranlıların pers olduğu söylemidir. Bu iddia ile İranlıların Hz Ömer dönemin de Müslüman olduğu Gerçeğini Kabul etmeyip kendilerinden başkasını Müslüman görmeyen fetöcülerin Siyonist bakış açılarının bir sonucudur. Nitekim Yahudiler de fetöcüler gibi sonradan Yahudi olanı kabul etmeyip hizmetçi olarak ancak mason olunabileceğini belirterek azınlık ve seçilmiş bir sınıf ve ırk olduklarını iddia ederler. Fetöcülerin bu düşüncesine göre,eğer herkesi geçmişi ile anacak olursak Türklerin Şamanist, Kürtlerin Zerdüşt, Arapların ise müşrik olduğunu söylememiz gerekir. Hâlbuki ki selmani Farisi peygamber sav dönemin de İslam’ı tercih etmiş ilk İranlıdır. Dolayısı ile İranlıların Müslüman olma tarihlerinden öncesine gidip Müslüman oldukları tarihten sonrasını görmeyen iddia ve söylemler, fetöcülerin Siyonizm ve emperyalizm den dolayı İranlı Müslümanları Müslüman kabul etmek istemedikleri için İranlıları pers diye anmalarından ibarettir. Özellik le de medyada Müslüman İranlılar yerine pers diye başlayıp iranı geçmiş tarihi ile ananlar kriptolu fetöcülerdir. Tarih kronolojisi dışında kullanılan pers sözcükleri katıksız İran düşmanı olan fetöcülerin eski alışkanlıklarını devam etmekte olduklarının işaretidir. Değilse konu Türkler den açıldığın da Şamanist Türkler diye konuşan var mı? Konu Kürtlerden açılınca Zerdüşt Kürtler diye geçmişe giden var mı? Konu Araplardan açılın ca müşrik Araplar diyen var mı? Fetöcülerin kuyruk acısı Siyonizm kaynaklı olduğu için fetöcüler İran’ı genelde pers diye anıp geçmişe giderler. Kısaca bu İran düşmanlığı fetöcüler de Obsesif bir hastalık halini almıştır.
Kendilerinden başka herkesi aptal gören fetöcüler; İslam dünyasın da İran şiileştiriyor yaygarasını koparmışlardır. Böylece İran’a karşı bir ön yargı oluşturmak istemişlerdir. Hâlbuki insanların bir dine bile girmek te zorlanır ken bir başka mezhebe geçmesi işten bile değildir. Yine eğer bir başka din ve mezhebe geçiyor olsa bile bu kişinin kendi tercihidir. Herkesin kendi din, mezhep ve mektebini anlatması en doğal hakkıdır. Dolayısı ile dünya da şu an fetöcülerin dediği gibi “sünnileştirme” ya da “şiileştirme“yok ve olmayacak tırda çünkü İslam’ın en önemli amacı Hidayete vesile olmaktır. İllaki gel şu mezhebe intisap etmesi değil. Bu kişinin kendi tercihidir. Sünni ya da Şii Müslümanlar silah mı dayıyor gel benim mezhebime gir diye. Dünya da ahlaksızlaştır ma ve Müslüman halkları sömürgeleştir me den söz etmeyen fetöcülerin Müslümanları bölmek ve karşı karşıya getirmek için uydurdukları bu sünnileştirme ya da şiileştirme lafları Siyonizm’in emri ve yönlendirmesi iledir.
Fetöcülerin elebaşı sı eğerİran’ın yolu cennetten geçiyorsa biz cehenneme gitmeye razıyız diyorlardı. Eğer İran kapıdan girerse biz pencereden gireriz, yok pencereden girerse biz bacadan gireriz diyor du. Yine İran Allaha inanıyorsa ben öyle Allaha inanmam diyordu.Bu sözlerin kendisi bile nasıl bir psikopat ve ruh hastalığına yakalandığının kanıtıdır. Ümmet şuuruna sahip olmayan ve ırkçı bir dil kullanan birçok İran düşmanı hastalığının sebebi fetöcülük tür, İlacı ve panzehri ise İslam dır.
Fetöcüler ajanda defterlerinin ilk sayfalarına Besmele yerine İslamiİran’ı karalayan ve notlar yazarlardı.
Yine Ayna adlı programları ile işgalci İsrail’i turistik bir ülke diye tanıtanda Siyonist ruhlu fetöcüler di.
Fetöcüler zaman gazetesi aracılığı ile yıllar yılı bu İslam’ıİran düşmanlığını yaptılar. Ve Manşetlerinde hep İran düşmanlığı vardı.
Yine dünya da fetöcülerin okul açamadığı iki ülke vardı biri Suriye diğer İrandı, Rusya ise ajanlık yapıyorlar diye 2006 da kapatmıştı okullarını.
İran yapımı ”Muhammed Resulullah “Filmine karşı çıkan ve propaganda yapanların en az yarısı fetöcü idi. İçlerinde Herkesin ismini bildiği bir kişisel gelişimci de vardı.
Fetöcülerin Amentüsünün birinci maddesi islam’i İran’ı ret etmek, kötü göstermek ve ikinci maddesi ise ehli kitap adı altında Yahudi ve Hristiyanları şirin göstermekti.
Ve bugün kü bu İslamiİran düşmanlığının kalıntılarıfetöcülerin yaptıklarıpropagandalara ve temellere dayanıyor. Bu kriptolu fetöcüler İran paranoyağı oldukların dan eski alışkanlıklarını farklı şekil ve kimlikler de devam ettiriyorlar.
Her İran düşmanı fetöcü olmasa da fetöcülüğün zihinsel kodlarını taşıyan yedek bir versiyonudur.
Gelelim İslami İran yayılıyor diyen bu hasetçi ve kalbi marazlı çevrelerin İraniddialarına;
Amerika Nereyi işgal etmeyi denedi ise Kazananı İran olmuş diyerek ten Amerika’nın yenilgisini anlaşılan hazmedememişler.
Efendim Amerika 2001 de Afganistan’ı işgal ettiğin de İran’ a saha açmış diyorlar…
Nasıl bir saha açmış? İran’ın topraklarında bir eksiklik mi var? Ya da İran’ın toprak ve saha ya mı ihtiyacı var? Gönüller de tahta kurmuş bir coğrafyanın toprağa ihtiyacı mı var? Saha ya ihtiyacı var mı? Hangi saha bu? Futbol sahası mı? İran Ne Zaman Amerika’yı tanımış? İran ne zaman ülkesine diğer ülkeler gibi Amerikan üssü açmış? İran ne zaman diğer ülkeler gibi Amerikan elçiliği açmış? Eğer İran’ın Afganistan işgalin de seyirci kalmayıp Afgan halkını savunması, Afgan devletine yardım etmesi nasıl bir Saha yayılmacılığı imiş? İran’ın mı Afganistan’a, yoksa Afganistan’ın mı İran’a ihtiyacı var? Mazlum bir İslam ülkesine yardım etmek yayılmacılık mıdır? Yayılmacılık ise Amerika ve Rusya işgallerin de neden suspus oldunuz? Yayılmacılık İse Amerika’nın, ırak, Suriye, yemen Filistin işgallerinde niye engel olmadınız? Niçin Amerika’nın yanın da saf tutup Amerika’ya karşı olan antiemperyalist ülkeleri yayılmacılıkla suçluyorsunuz? Sizin yayılmacılıktan anladığınız nedir? Siz söyleyemeyeceksiniz. Bari ben söyleyeyim. Amerika ve İsraillin plan ve projelerinin akamete uğradığı her yer sizin için İslami İran yayılmacılığıdır. Rusya Afganistan’ı işgal ederken Amerika’nın Afganistan’a gelmesini kötüye ve işgale yormayıp Amerika’ya kurtarıcı gözüyle bakıyordunuz. O halde bir İslam ülkesi Afganistan’a yardımcı olunca niye bu korku ve telaş? Yoksa Söyleyemediğiniz emperyalist planlarınız mı bozuldu. Ve şimdi soruyorum Rusya Afganistan’ı işgal ettiğin de Amerika’ya saha mı açıyordu? Amerika’nın Rusya bahanesi ile Afganistan’ın yanın da gözüküp Afganistan’a zorla yerleşmesini gözü görmeyen körler İran yayılıyor muş diyorlar inandırıcı mı?
Aynı şekilde Rusya’nın Afganistan’ı işgalin de sahiden nerde idiniz? Sizin Afganistan’a yardım etmeye engel ne idi? Bireysel olarak Afgan cihadına katılan mücahitler dışında gayri İslami rejiminiz ne yaptı? Bosna da Aliye Izzetbegoviç’in adını zikrettiği tek ülke İslamiİran değil midir? On binlerce askerini ve halkını Bosna Müslüman larına yardıma gönderen ve şehit veren İslami İran değil midir? Ne oldu şimdi yoksa İran Bosna’yı damı almış oldu? Yoksa şu an da Bosna Hersek başbakanı bir İran lı mıdır? Şimdiİran Bosna da yayıl mış mı oldu? İran Filistin’e yardım edince Filistin’de yayılmış mı oldu? Şu anda bu yardımlar dan dolayı Filistin başbakanı bir İranlı mıdır? Siz bu İslam ülkelerine yardım etmek istediniz de engel olan mı vardı? Ya da sizde yardımcı olsaydınız yayılmacı mı olacaktınız? Böyle mi okumak lazım? Artık ne zamana kadar Amerikan korkusu ile Filistin’e Makarna, Bosna da kilise onarı mı, Afganistan’a helva göndereceksiniz? Hem Müslüman mazlum ülkelere silah göndermeyip hem de ezilen ve öldürülen bu mazlum ve masum insanların ölümüne seyirci kalmayıp yardım eden İran’a ise yayılmacı diyeceksin? Yoksa Siyonizm yayılmıyor diye mi bu kadar dertlisiniz? İran’a bu kadar kinlisiniz? Bu yüzden mi Amerikan işgallerini görmeyip, Müslüman bir ülkeden rahatsızlık duyup kininizi kusuyorsunuz. Ayette belirtildiği üzere “Öfkeniz le birlikte ölün “ Sizler Bosna da kilise onarırken, Afgan halkı öldürülürken Müslüman İran halkının yardımlarına nasıl yayılmacılık diyorsunuz? Var mı sizin aklınız? İmanınız? Ve vicdanınız?
Amerika nereye saldırdı ise orada İran’a saha açıldı diyenler? Amerika ve İsrail’in desteği ile Arakan hükümeti kendi halkını öldürün ce, Türkiye de şimdi Arakan halkına yardım edince Amerika Türkiye ye saha mı açmış oldu Arakan da? Türkiye ya da başka bir İslam ülkesinin mazlumlara yardımı yayılmacılık ya da saha genişletmek ise ABD ve İsrail’in işgallerine neden yayılmacı ve saha açmak demiyorsunuz? Bu nasıl bir münafıklıktır? Bu nasıl bir mantıktır? Bu nasıl bir niyet okuyuculuktur? Gerçekte bu tam Siyonist bir bakış açısıdır ki İşgal edeni görmüyor ve sorgulamıyor, fakat herhangi Müslüman bir ülke mazlumlara ve masumlara yardım edince yayılmacı oluveriyor. Olsun kardeşim olsun. Bizler hakkın yayılmacısıyız. Ve hakkın yayılmasına, mazlumun yardımına koşan hiçbir İslam ülkesi işgalci ve yayılmacı da değildir. Bizler mazlumların yardımcılarıyız. Kininizden ölseniz de bu böyledir. İslam dini ezen değil ezilenlerin yanında yeryüzünü Müslümanlara bir mescit olarak görmektedir. Toprak tapılan bir meta olmadığı için ne yapsın toprağı İran, ya da başka bir İslam ülkesi? Asıl Yayılmacı gözünü kan bürümüş, insanlığın emeğini çalan ve kanını döken sizin gibi kriptolu Siyonist İslamcı rolünde olup Amerika ya tapanlardır. Amerika’yı Rab edinip ’beyaz sarayı tavaf edip kendine kıble edinenlerdir.
Amerika nereye saldırdı ise orda İslami İran kazandı diyorlar. Ya kim kazanacak? Hep taptığınız Amerika mı kazanacak? Tabii onların niyeti farklı.Onlar diyor ki o halde bir işbirliği var demek istiyorlar. Yenilgilerini telafi etmek için. Böylece İslami İran’a olan güvenleri azaltmak ve kafa ütülemek ve akan pak suyu bulandırmak. Yoksa gerçeğin ve hakikatin ne olduğunu kendileri de biliyor. Yine bu mantığa göre müşrikler peygamber sav her saldırdıkların da peygamber sav karlı çıkıyordu.Kazanan taraf oluyordu. Şimdi müşrikler haşa peygambere saha mı açıyordu bu art niyetlilere göre. Bedir, Uhudve Hendek hep müşriklerin peygamber davasının yayılması için miydi? O halde acaba peygamber sav de müşrikler ile işbirliği yaptı mı diyorlar? Bunların hilesi bu. Yenilginin altından zafer devşirmeye çalışıyorlar. Rableri olan Amerika’nın, Suriye, ırak, Afganistan, yemen ve Filistin deki başarısızlığını bir şekilde niyet okuyuculuğu ile hakikati bulandırarak Amerikan yenilgisini örtmek istiyorlar. Amerika ve İsrail’in İslam ülkelerini işgalin de İran’ın nasıl bir savunma mücadelesi verdiğini iyi bildikleri için, İçlerini kemirip kinlerinden her gün ölüp ölüpdiriliyorlar. İşte bundan dır ki İran denince Rableri olan Amerika’nın incindiğini bilip kırmızı boğaya dönüşüyorlar.Veİslamiİran hangi Emperyalist saldırıya karşı koysa bakın gördünüz mü İran yayılıyor diyorlar. Varsayalım ki dediğiniz gibi yayılmacı olsun, Amerika ve İsrail’in yerine bırakın da İslam ülkeleri yayılsın. Neden rahatsız sınız? İslam ülkelerinin güçlü olması niçin sizleri rahatsız ediyor?İşte Öküzün altın da buzağı aramaları ondan dır. Bu acı onlara yeter, Ülser de yapar kanser de.Olay bundan ibaret.
Yoksa Amerika ile işbirliği arıyorlarsa ülkelerin deki yüze yakın Amerikan üssüne baksınlar. Ve Bu Amerikan üslerinin kime karşı kullanılacağını bir sorsunlar bakalım. Bu Amerikan üsleri Müslümanlardan başka herhalde İsrail’e karşı kullanılacak değildir. Yada bu Amerikan üsleri öyle müzelik olsun diye de kurulmadı değil mi? Birde utanmadan biz bağımsız ve güçlüyüz diyorlar ya!Bu utanç ve ihanet onlar için yeterlidir sanırım. Amerika ile işbirliği arıyorlar sa Amerika’nın körfez savaşında Irak’ı hangi ülkenin incirliğinden vurup bir buçuk milyon Müslümanın ölmesine sebep olanlar utansın!
Amerika ile işbirliği arıyorlar saülkelerin deki Amerika ve İsrail elçiliklerinin hangi ülkede olup olmadığına Bakıp arlansınlar.
Amerika ve İsrail ürünleri hangi ülkelerde çok satılıyor bir baksınlar
Bütün bu bilgiler ışığın da İslam dinini bir ülkenin değil yeryüzü dini olarak görmekteyiz. İmam Humeyni’nin “İran için İslam’ı değil, İslam için İran’ı istiyoruz” sözünü de bu minvalde okumak lazım. Ve dünyada şu an İslam’ı yönetim şekli olarak kabul eden ve edecek olan her İslam ülkesi ni iman bağından dolayı sevmekteyiz. Ve somut olarak İran İslam devrimini tevhit ilkesini gerçekleştiren İslam’ın bir merkezi olarak görmekteyiz. Küfrün merkezi nasıl ki eskiden İngiltere bugün Amerika dır. Dünde islam’i olarak eksikliklerine rağmen şeklide olsa temsilen İslam’ın merkezi Osmanlı idi. Bugünde İslami yönetim olarak Müslümanların başkenti İranİslaminkılabı olduğun dan İran’ı anlamaya dönük analiz ve tartışmalar hariç,Siyonistler ve özellikle de münafık çevreler ce İranİslam devrimine yönelik karalamalar, medyatik yalanlar, her türlü dezenformasyon devam edecektir. İslam ışıklarının belirdiği vebu karanlık çağın sonu olduğunu müjdeleyen İran İslam devrimi müminlerin gönüllerini şenlendirip ferahlatırken güneşten kaçan yarasalar misali kalbi marazlı, münafık kâfir ve art niyetli olanları da rahatsız ve tehdit etmeye devam edecektir. Bu bir Hak ve Batıl savaşıdır. Batıl var oldukça Hak da var olacaktır. Ve Batılın olduğu her yer de Hakkın mücadelesi devam edecektir.
Anlayanlar için bu kadarı yeter.
Anlamak istemeyenler için davul zurna az.
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.