You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

General
Altın öğütler
Hz. Ali (r.a)
Hz. Ali’yi her tarafa valiler gönderdi. valiler liyakatliy­di. Hz. Ali, valilere güveniyordu.Mısır Valisi Mâlik’e yaptığı konuşma, çok ibretli­dir:

“Ey Mâlik! Ben seni memleketlere gönderiyorum birçok hükûmet senden oralarda adalet sürdü, zulmetti. Sen nasıl önceki valilerin icraatını gözetliyorsan halk seni gözetecek. O zaman senin hakkında söyle­yecek.iyi ve doğru ancak Allah’ın kendi kulları dilinden söy­lettiği sözlerle anlaşılır. en sevimli azığın, doğru ve adil işlerin olsun.

Ey malik Hevesatına hâkim ol.Halkın için kalbinde sevgi merhamet lütuf besle. Sa­kın cani kesilme! Halk iki sınıftır: Ya dinde kardeşin, ya yaradılışta benzerin… kendile­rinde hata olabi­lir, arızalar çıkabilir. ‘Ben mutlak güce sahibim, emrederim, itaat ederler.’ de­me.bu, kalbi fesada vermek, dini zaafa uğrat­mak ve felakete yaklaşmaktır.


Ey malik elindeki kudret büyüklük veriyorsa, derhâl melekutun azametine bak güç yetiremediğinde Allah’ın Kadîr olduğunu düşün. İşte bu yükseklerde uçan nazarını yere indirir, şiddetini giderir; seni bırakıp gi­den aklını başına getirir.



Ey malik Allah’a ve insanlara adaletten ayrılma. Böyle yapmazsan zulmetmiş olursun. Kullara zulmun davacısı Allah’tır. hasmın Allah oldu mu, tutunabileceğin hüccetler batıldır. zulüm Al­lah’ın lütfunu değiştirip kahrını çabuklaştırır Allah, zulüm al­tında inleyenlerin iniltisini işitir ve zalimleri görür.


Ey malik İnsanların kin düğümlerini çöz. intikam iplerini kes. gammazların sözüne çarçabuk inanma. gammaz, ne kadar saf görünürse görünsün, dessastır. Ne cimriyi, ne korkağı, ne de sana ihtirası hoş gösterecek hırslı kimseleri meclisine sokma.


Ey malik Müşavirlerin içinde en beğeneceğin, sana acı hakikatleri söyle­yen olsun. Sadık ve Allah’tan korkanları sırdaş edin.alkışlamaları­na, müsaade etme. al­kışın insanı gurura yaklaştırır. adamın iyisi ile kötüsü, yanında olmasın bu çeşit bir eşitlik, iyileri iyilikten soğutur, kötülerin fenalığa meylini artırır.


Ey malik Memurları seçerken sadece simaları ve hüsn-ü zannın kâfi gelme­sin.insanlar yapmacık davranıp güzel hizmet göstererek, valilerin gözüne girebilir. Hâlbuki ihlas namına bir şey yoktur. halkın arasında iyilikleriyle tanınanları seç.



Ey malik Her türlü çareden mahrum fukara ve felaketzedeler, kötürümler hakkında Allah’tan kork, çok kork! hâlini söyleyen de olur, söyleyemeyen de…hakkı gözetmek vazifendir. büyüklük, seni onlardan alıkoymasın! öyle çalış ki, huzur-u İlahiye çıktığın zaman, ‘Gücümün yettiği kadarını yaptım.’ diyebilesin.Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizden işittim: ‘Zayıfın hakkının kuv­vetlisinden rahatça alınamayan bir millet, hiçbir zaman kuvvetlenemez.’ buyurmuştu.



Ey malik Her günün işini o gün gör. günlerin kendine mahsus işi var­dır.Valinin yakın adamları bulunur. Bunların iltiması, zulmü insafsızlığı görülebilir. onların zararını, se­beplerini kökün­den kaldırmakla kes. Etrafındakilere, yakınlarına, toprak hiç kimse senden cesaret alıp mal biriktirmeye kâr senin ol­madığı gibi,zararı hem dünyada hem de ahirette senindir.


Ey malik kendini beğenme! nefsine güvenme! övülmeyi isteme! iyiliğinin mahvı için şeytanın elindeki fırsat budur. iyiliği başa kakma, yaptığını mübalağalı gösterme vaadinden dönme… minnet iyiliği bitirir; mübalağa, hakikati söndürür; sözünden dönmek Yaratıcı‘nın da, halkın da nefretini celbeder.


Ey malik “işe vaktinden önce atılma, vakti gelince tembellik etme! inat etme,gevşeme, her işi yerli yerince yap. Herkeseşit olduğunda kendine imtiyaz tanımak Çalıştırdıklarının kötülüklerinden hareketlerinden habersiz davranma.
Hiddetine, gazabına, eline, diline hâkim ol. şiddetini geciktir ki iradene sahip ola­sın.”
General
RE: Altın öğütler
ABDÜLHAMİT HANIN DUASI

Allahım helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!

Beni,lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanedanımı söndürseler, çoluğumu parçalasalar helal ederdim de Sevgili’nin Aleyhi ve Sellem in yolunda yürüdüğüm için beni ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!

Allahım! Mukaddes isimlerine kurban olduğum Allahım Ya Âdil Bana “Kızıl Sultan” adını takan ve devrilmem için ellerinden geleni yapan Ermenileri, şimdi beni devirenlere parçalatıyorsun Bu cellatları kim bilir, kimlere parçalatacaksın?..

yâ Rahman!..
Adaletinle tecelli edersen hepimiz kül oluruz!
Bize acı Resûlünün, Sevgilinin, Kainatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu için bu hale gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lütfunla tecelli et!

Yâ Kâdir!
Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kaçıran leş kuşunu düşürüp çocuğu kurtarmak ancak senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak çocuğuna dönen milletimi kurtar Allahım!

Ya Ma’bud !..
Ömrümde tek vakit farz namazı kaçırdığımı hatırlamıyorum Huzurunda eğileceğime kaskatı kalıyorum ve duada ruh teslim edeceğime yatağımda kıvranıyorum! Sana kulluk gösteremeyen bu kulunu affet

Allahım Eğer, yılları tesbih dizisince süren hükümdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlüne bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yüzü suyu hürmetine kabul et!

Yâ Sübhan!
Şu titrek elleri, Kıyamet gününde sana “Ümmetim, ümmetim!” diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi “Milletim, milletim!”diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri çevirme! Milletimi ölümle yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gün gelecek kurtarıcıları, gerçek kurtuluşu nasib eyle!..

Benim dünya gözüyle görebileceğim hiçbir saadet ümidim kalmadı.Bari felâketi bana gösterme Allahım!Ayakta duramaz, haldeyim!
Vadem ne gün dolacak Allahım?..
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Altın öğütler
İSLAMİ SÖZLER

Bilgi zenginlikten üstündür. Çünkü zenginliği sen korursun, bilgi ise seni korur. (Hz. Ali)

İlim adamları için yokluk içinde yaşadığı halde kanaat sahibi olmaktan daha değerli bir ziynet yoktur. (İmam Şafii)

Kötülükten kaçmayan bilgin, ışık tutan bir kördür, başkalarına doğru yolu gösterir, ama kendisi göremez. (Sâdî)

İlim bir avdır, onun kösteği yazmaktır. (Safiyyü'l-Hılli)

Biz, ilmi yazmayan kişiyi, ilmi bilen kişi olarak kabul etmezdik. (Muaviye bin Kurre)

İlim öğrenilen değil, yaşanandır. Yaşanmayan ilim geçmeyen para gibidir. (İmam Şafii)

İlmin de ehli vadır. Onun ehlinden başkasına verirsen ziyan etmiş, ehline vermezsen ihanet etmiş olursun. (Süfyan bin Uyeyne)

En güvendiğim sağlam amelim (çabam) ilmi yaymak için yaptığım çalışmadır. (Ata bin Meysene)

Önce yol bil, sonra yol göster. Yolu görememişsen mürşitlik davasını bırak. (Nâsır-ı Hüsrev)

İlmi ile amel etmeyen âlim, başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir. (İmam Gazalî)

Halkın içinden kaçmak marifet değildir. Asıl marifet halkın içinde iken kendi içine dönebilmektir. (Ebû Bekir Şibli)

Borcunu azaltırsan hür yaşarsın, günahlarını azaltırsan rahat ölürsün. (Hz. Ömer)

Öğünmeyiniz! Hem topraktan yaratılmış hem de toprağa dönünce kendisini kurtların yiyeceği insanın övünmesi neye yarar! (Hz. Ebû Bekir)

Hurma ağacına bakınız. Başı dik olduğu için Allah ona meyvelerini taşıtıyor. Kabak, kavun, karpuz gibi bitkiler yüzünü ve dallarını yere koyduğu için Allah onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor. (Ahmed er-Rufai)

Dindarsan kendini beğenmişliği bırak, kendini görmezsen Allah'ı görürsün. (Nasr-ı Hüsrev)

Allah'a karşı isyan bayrağını çektiren günahların başında kibir gelir. (Avn İbn-i Abdullah)

Bir günah ki kaynağı şehvettir, affa mazhar olacağı umulur; ama bir günah ki kibirden kaynaklanır onun için mağfiret umulmamalıdır. (Seriyyü's-Sakati)

Bir kimsede kibir varsa bu, söz söylerken soğan gibi kokar. (Mevlânâ)

Dağları iğneyle kazmak, kalbden kibri söküp atmaya nazaran daha kolaydır. (Ebû Haşim Sofi)

İsyanda olanların mahçup hali, benim için ibadette olanların mağrur halinden daha sevimlidir. (Yahya Vâiz)

Kişinin kendini beğenmesi, aklının zayıf olduğuna dalalet eder. (Hz. Ali)

Bir Müslümanı küçük gördüğün zaman karşılığında iman ve irfan duygusunun azalışını görürsün. (Ebû Bekir bin Hamid Tirmizi)

Câhilin yüz faydası bir zararını karşılamaz. (Nâsır-ı Hüsrev)

Akraban da olsa câhille ilgini kes. Çünkü vereceği sıkıntı, sağlayacağı huzurdan fazla olur. (Nâsır-ı Hüsrev)

Rızık, bilgi ile artsaydı câhilden zor geçinen olmazdı. (Sâdî)

Âlim, ölse de yaşar; câhil yaşarken ölüdür. (Hz. Ali)

İnsanların en câhili, ahiretini başkasının dünyası için satandır. (Hz. Ömer)

Cimri insan dünyada fakirler gibi yaşar, ahirette zenginler gibi sorguya çekilir. (Hz. Ali)

Kıyamette bir devenin iğne deliğinden geçmesi, cimri bir zenginin cennete girmesinden daha kolaydır. (Vehb ibn-i Münebbih)

İnsanların malca en cimrisi, namusca en cömertidir. Yani malına kıymaması, namusunun ayak altı olmasına sebep olur. (İbn-i Mu'tez)

Cömertliğin aslı, kendi malından verip, başkasının malını korumaktır. (Hz. Ali)

Bir kimsenin Allah'ı sevmesinin belirtisi üçtür: Deniz gibi cömertlik, güneş gibi şefkat, yer gibi tevazu. (Bâyezid Bistâmi)

Amellerin (güzel işlerin) şahı üçtür: Mal az olduğunda cömert olmak. Yalnızken Allah'tan korkup haramdan sakınmak.korkulan kimsenin huzurunda doğruyu söyleyebilmek. (Bişr-i Hafi)

Sıkışık zamanında imdadına koşacak kimse isteyen, bolluk içindeyken cömert olmalıdır. (Şeyh Sâdî)

En hayırlı cömertlik, ihtiyaç sahibini arayıp ona vermektir. (Ebû Süleyman Dârânî)

Allah'a giden yolun köprüsü, malını O'nun uğruna saçmaktır. (Şems-i Tebrîzî)

Herhangi bir kimseyi ne dünyasının ne de âhiretinin emrinde çalışır olarak görmezsem ondan nefret ederim. (ibn-i Mes'ud)

Çalışmak en hayırlı maldır. (Hz. Ömer)

Hazine, eziyet çekene, çalışıp çaba gösterene gözükür. (Mevlânâ)

Çalışanlar kötülük düşünmeye vakit bulamazlar; tenbeller ise kendilerini kötülükten kurtaramazlar. (Hz. Ali)

Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, Dostunun yüz karası düşmanının maskarası. (Mehmed Akif)

Üç şey kalbi öldürür: Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak. (Fudayl bin İyaz)

İnsanları iki şey mahveder: Fazla mal toplama hırsı ve çok konuşmak. (İbrahim en-Nehâi)

Üç şey kalbi katılaştırır: Çok yemek, çok konuşmak, çok uyumak. (Mâlik bin Dinar)

Herşeyin bir helâk sebebi vardır, kalb nurunun helâk sebebi tokluktur. Her şeyin bir pası vardır, kalb nurunun pası tokluktur. (Ebû Süleyman Dârânî)

Dervişlik, elenmiş ve üzerine su dökülmüş toprağa benzer, böyle toprak ne basanın ayağını incitir ne de üzerine toz kondurur. Derviş de böyle kimseyi incitmez. (M. Alauddin Âbizî)

Dervişlik herkesin yükünü çekmek, fakat kimseye kendi yükünü çektirmemektir. (Ubeydullah Taşkendî)

Bilirken susmakta, bilmezken söylemekte olduğu gibi hayır yoktur. (Hz. Ali)

Dil bedenin denge organıdır. Dil doğru olursa diğer organlar da doğru olur. (Hz. Ali)

Ayıplarını örtmek ve nefsini selamete ulaştırmak istersen az söyle çok dinle. (Hz. Ali)

Dil yırtıcı bir hayvana benzer, ipini biraz gevşetin, ısırır. (Hz. Ali)

İnsanın kaderi dili altında saklıdır. (Hz. Ali)

Her kötülükten uzak kalmanın yolu dilini tutmaktır. (Hz. Ali)

Sükut, insanın en nefis elbisesidir. (Hz. Ömer)

Rahat ve huzur on kısım ise, dokusu susmaktır. (Hz. Ömer)

İnsan, ayağını bastığı yerden çok diline dikkat etmelidir. (Ebû Hâzım Mekki)

İnsan kalbi bir sandıktır; dudaklar, onun kilidi, dil ise anahtarıdır. İnsana o anahtarı iyi muhafaza etmek düşer. (Ömer İbn-i Abdülaziz)

Dilini tutmayı alışkanlık haline getiren güven içinde yaşar. (Feridüddin Attar)

Nefsi en iyi şu dört şey terbiye eder: Susmak, açlık, yalnızlık, uykusuzluk. (Feridüddin Attar)

Dilsiz, dilini tutmayan dilliden çok üstündür. (Sâdî)

Dili korumak, altını ve gümüşü korumaktan daha zordur. (Muhammed ibn-i Vasi)

Sıkıntıdan kurtulmak istiyorsan dünyaya meyletmeyi bırak, özür dilemekten kurtulmak istiyorsan diline hakim ol. (Mansur bin Ammar)

Ya Rabbi! Doğruyu doğru olarak bize göster ve ona uymak için kuvvet ve kudret ver. (Hz. Ebû Bekir)

Başkalarının düzeltmek için önce kendinizi düzeltiniz. (Hz. Ömer)

Bir doğruyu savunurken ona önce kendimiz inanmalıyız. (Hz. Ali)

Mertlik, açıkta yapılmasından utanılacak bir şeyi gizli olarak da yapmamaktır. (Nuşirevân-ı Âdil)

Şüpheli bir dirhemi geri vermek, bin dirhem sadaka vermekten daha üstündür. (Abdullah ibn-i Mübarek)

Doğruluk, kalbin konuşmasıdır, yani kendisinde olanı söylemesidir. (Ebûlhasen Harakani)

Bana dünyadan üç şey sevimli oldu: Geceleri namaz kılmak, hastaları ziyaret etmek, sözün doğrusunu söylemek. (Hz. Hasan)

Doğru söylediği için zincire vurulmak, yalan söyleyerek zincirden kurtulmaktan iyidir. (Sâdî)

Zalim bir idarecinin yanında doğruyu söylemekten daha üstün bir sadaka yoktur. (Meymun İbn-i Mihran)

İnsanın üç dostu vardır: 
1. Şahsi dostu, 
2. Dostunun dostu,
3 Düşmanının düşmanı. (Hz. Ali)

Herşeyin hayırlısı yenisidir; fakat dostun hayırlısı eski olandır. (Hz. Ali)

Birçok kimseye dostluk gösterdim, onlardan bir karşılık görmedim, yine de dostluktan vazgeçmedim. (Hz. Ali)

Hakiki dost, sıkıntı zamanında imdada yetişendir. (Hz. Ali)

Dostların kalbini kırmakla düşmanların arzularına hizmet etmiş olursun. (Hz. Ali)

Dostlarla yapılan sohbetle boy ölçüşecek güzel davranış yoktur. Onların ayrılığı kadar da keder veren birşey yoktur. (İmam Şafii)

Bizde bu aleme meyil kalmamıştır. Dostların gelip bizi bulamayınca gönülleri kırık dönmeleri tek üzüntümüzdür. (Alaeddin Attar)

Zamanımız insanlarının dostluğu çarşı yemeği gibi, rengi ve görünüşü güzel, fakat tadında iş yok. (Mâlik bin Dinar)

Halini iki kişiden gizleme: Uzman doktordan, gerçek dosttan. (Feridüddin Attar)

Ayıpsız dost arayan dostsuz kalır. (Mevlânâ)

Çiçeksiz bahçenin zevki olmadığı gibi dostsuz hayatın da zevki olmaz. (Nâsır-ı Husrev)

Biriyle dostluk kurmak iyi bir şey, bu dostluğu sonuna kadar bağlı kalmak büyük bir iştir. (Nâsır-ı Husrev)

Akıllı ve içindeki düğümleri çözen bir dosta sahip olan kimse ne bahtiyardır. (Nâsır-ı Husrev)

Senin dindarlığını arttıran dost, her karşılaştığında avucuna bir altın koyan dosttan daha hayırlıdır. (Bilal İbn-i Sa'd)


Yedi şeyde hayır yoktur: 
Huşu olmayan namazda,
lüzumsuz tutulan oruçta, 
acele Kur'an okumakta, 
günahlara engel olmayan ibadette, 
cömertlik bulunmayan malda, 
samimiyet bulunmayan dostlukta,
ihlâs olmayan duada. (Hz. Ali)

Dualar kabul olacak, hemen dua edin dense, ben duayı devlet büyükleri için yapardım. Çünkü benim iyiliğimle halk birşey kazanmaz. Ama idare edenlerin iyi olmaları ile Müslümanlar çok şey kazanır. (Fudayl bin İyaz)

Dua yapmaktan mahrum olmam, benim için duama icabet edilmesinden çok daha zordur. (Ebû Hazım Mekki)

Duada mübalağa etmek rızanın şartı değildir. (Davud Kassar)

Dünyaya az meylet, rahat yaşarsın.
Allah, dinini düzelten kişinin dünyasını da düzeltir. (Hz. Ali)

Dünya yılan gibidir, cildi yumuşak zehiri öldürücüdür. Hoşuna giden şeylerden uzaklaş ki sana yaklaşmasın. (Hz. Ali)

İnsanlar dünya işlerinde hırs içinde akıl ve kuvvete göre pay alamazlar. Nice büyük insanlar vardır ki dünya onlara gülmez. Eğer kuvvet ve zorbalıkla dünya ele geçseydi, kartallar serçe kuşlarına rızık bırakmazlardı. (Hz. Ali)

"Dünya sizi aldatmasın!" Bunu kim söylüyor? Cenab-ı Hakk söylüyor. Dünyayı onu yaratandan daha iyi bilen olur mu? O halde dünyadan sakının. (Hasan Basrî)

Ademoğlunun canı dünyadan ancak üç hasretle çıkıyor: Derlediğinden doyasıya yiyememek, emeline varamamak, yapacağı sefer için yeterli azık edinememek. (Hasan Basrî)

Sevgilinin sevmediğini sevmek, sevgi alâmeti değildir. Rabbimiz dünyayı kötüledi, biz ise onu övmekle meşgulüz. (İbrahim Edhem)

Nasıl ki beden hastalandığı zaman yeme, içme, uyku ve istirahatten zevk almazsa, kalb de dünya hastalığına tutulunca vaz ve nasihatten zevk almaz. (Mâlik bin Dinar)

Dünya şehvetlerle donatılmış, âfetlerle kuşatılmıştır. Dünya malının helalinin hesabı, haramının azabı vardır. Dünyaya yakınlık ve ilginiz ona göre olsun. (İbn-i Semmak)

Dünyayı arayıp ahireti bulanı hiç görmedik. Ama ahireti arayıp dünyayı bulanı gördük. (Ebû Said Hasan Basrî)

Dünyanın az şeyini istemek, ahiretin çok şeyini kaybetmek demektir. (Ka'b el-Kurâzî)

Dostlar arasında ülfet ve bağlılığın kalkması, dünya sevgisi sebebiyledir. (Hamdun Kassar)

Ahireti isteyen, dünyasına zarar verir; dünyasını isteyen ahiretine zarar verir. Sen ebedi olan için fani olana zarar ver. (Amr bin Mürre)

Dünya üzerindekileri besler, büyütür, sonra onları yine kendi yer. (Ahmed er-Rufaî)

Akılsızlık alâmeti dörttür: Ahmağa fikir danışmak, cahile para vermek, dostların öğütlerini dinlememek, dünyadan ibret almamak. (Feridüddin Attar)

Akrabanın düşmanlığı ve dostların eziyeti yılan zehirinden daha acıdır. (Hz. Ali)

Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır. (Hz. Ali)

Açık kalb ile konuşan düşman, içinden pazarlıklı dosttan daha iyidir. (Hz. Ali)

Akıllı düşmanla istişare kabildir; fakat cahil dostun reyinden kaçınmalıdır. (Hz. Ali)

İki düşman arasında öyle konuş ki barıştıkları zaman utanmayasın. (Sâdî)

İnsanın, kusurlarını sayan düşmanlarından edeceği istifade, kendisini öven dostlarından edeceği istifadeden daha fazladır. (İmam Gazali)

Düşmanın senden emin olmadıkça kâmil bir kişi olamazsın. (Bişr-i Hafi)

Bir kişinin düşmanlığına karşılık, bin kişinin dostluğu verilse dahi alma. (Ebû Said Hasan Basrî)

Edeb, haddini bilmektir. (Hz. Ali)

Himayen altındakilere iyilik yapmak istersen onlara edeb öğret. (Hz. Ali)

Babaların evlatlarına bıraktıkları servetin en hayırlısı edebtir. (Hz. Ali)

Her kim edepten mahrum kaldı, cümle hayırlardan mahrum kaldı. (İbn Atâ)

Aslında insanla hayvan arasındaki fark da edebdir. Bütün Kur'an'ın manası ayet ayet edebten ibarettir. (Mevlânâ)

Bir inasın layık olmadığı yere koymak zülumdur. (Hz. Ali)

İnsanların evveli bir damla su, sonu ise toprak olmaktır. Asıllarındaki bir şeyle övünenler ancak su ve toprakla övünmektedirler. (Hz. Ali)

Üç haslet ibadet etmekten daha değerlidir: Gaflet uykusundan uyanmak; nefse dilediğini vermemek; Allah korkusundan ağlamak. (Ebû Bekir Kettânî)

Gafilin üç alameti vardır: 
çok yanılmak, 
çok eğlenmek, 
çok unutmak. (Vehb ibn-i Münebbih)


Allah'a yemin ederim ki, gıybet, müminin dinini ifsad (bozma) hususunda, cüzzamın bedeni ifsad etmesinden çok daha hızlıdır. (Hasan Basri)

Dört şeyi dört şeyden temizle: Dilini gıybetten, kalbini kıskançlıktan, mideni haram lokmadan, davranışlarını riyadan. (Feridüddin Attar)

Senin yanında başkasını çekiştiren, seni de başkasının yanında çekiştirir. (İmam Şafii)

Kalbler, içi boş kablara benzer, hayırlı olanı hayırla dolu olandır. (Hz. Ali)

Kalb kör olduktan sonra gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur. (Hz. Ali)

Topraktan biten güller solar gider, gönülden biten güller ise devamlıdır. (Mevlânâ)

Kendisinden başkasından boş olmak şartıyla Allah katında en makbul organ kalbdir. (İmam Gazali)

Çok gülenin heybeti azalır, çok konuşan çok yanılır, böylelerinin hayâsı gider. (Hz. Ömer)

Günahtan sakınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır. (Hz. Ömer)

Kötü yolları öğrenmemen için günahkarlarla sohbet etme. (Hz. Ömer)

Günahtan korkmayan ile düşüp kalkmak, kıyamet gününde insana utanç olur. (İmam Şafii)

Sahibine üzüntü veren günah, sahibine gurur veren ibadetten hayırlıdır. (Ata-i İskenderi)

Günah işlediği zaman üzüntü değil sevinç duyanların hali, günah işlemekten daha beterdir. (Mansur bin Ammar)

Hayret ederim o kişiye ki, hastalık korkusuyla yemekten perhiz eder de, cehennem korkusuyla günahtan perhiz etmez. (Yahya bin Muaz)

Allah'tan korkan günahkar, ibadetine güvenen âbidden daha makbuldür. (Sâdî)

Nefse, günahtan kaçınmak ibadet yapmaktan daha zor gelir. Onun için günahtan kaçınmak daha sevaptır. (İmam Rabbânî)

İşlenen günahların kokusu olsaydı, günahlarımın kokusu yüzünden hiçbiriniz bana yaklaşmazdı. (Muhammed İbn-i Sirin)

Biz, harama düşmek korkusuyla helâlin de onda dokuzunu terkederdik. (Hz. Ömer)

Her haram içki gibi sarhoşluk verseydi, hiç kimseyi ayık göremezdin. (Mevlânâ)

Haram para ile sadaka veren, hayır işleyen kimse, kirlenmiş elbiseyi idrar ile yıkayana benzer. (Süfyan-ı Sevri)

Haram yiyenlerin yedi azası istese de, istemese de günah işler. Helâl yiyenlerin bütün bedeni ibadet eder. (Abdullah Tusteri)

Hasetçinin, senin sevindiğin zaman üzülmesi, intikam olarak sana yeter. (Hz. Ömer)

Kıskanç, vücutça sıhhatli görünse de, hasedin tesiriyle muzdarip ve hastadır. (Hz. Ali)

Ölümü çok hatırlayanda ne neş'e olur ne de haset. (Ebü'd-Derda)

Dört şeyden uzak durmalıdır: Haset, kibir, öfke ve kıskançlık. (Feridüddin Attar)

En büyük ayıp, başkalarında gördüğümüzde beğenmediğimiz bir ayıbın kendimizde bulunmasıdır. (Hz. Ömer)

Bir hata işlediğiniz zaman Allah'tan bağışlanma dileyiniz. Çünkü hatalar, insanlar yaratılmadan önce yaratılmıştır. Bütün tehlike hatada ısrardadır. (Ebû Abdullah Câfer-i Sâdık)

Ey Ademoğlu! Sen imanın hakikatını ancak, sende bulunan bir ayıptan dolayı halkı ayıplamayı terkettikten sonra elde edebilirsin. (Hasan Basri)

Sofiliğin şartı insanların kusurlarını görmemektir. (Ahmed er-Rufai)

Daima başkalarının kusurlarını gören, bir gün rüsvaylık içinde ağzını açamaz olur. (Feridüddin Attar)

Herkesi kusurları ilk anan bir kimsenin senden de teşekkürle söz edeceğini sanma. (Sâdî)

Utanması olmayanın kalbi ölür. (Hz. Ömer)

Kulun nefsini tanımamasının alameti haya ve Allah korkusu azlığıdır. (Ahmed bin Âsım el-Antâki)

Allah Teâlâ'ya itaat etmek bir hazineye benzer. Bu hazinenin anahtarı dua, bu anahtarın dişleri de helâl lokmadır. (Yahya bin Muaz)

İmanın hakikatine kavuşmak için dört şey lazımdır: farzları edeble yapmak; helâl yemek; haramlardan sakınmak ve bunlara ölünceye kadar devam etmektir. (Abdullah Tüsteri)

Elif okuduk ötürü, pazar eyledik götürü; Yaradılmışı hoşgördük, yaradandan ötürü. (Yunus Emre)

Gerçek anlaşılıncaya kadar Müslüman kardeşinin yaptıklarını iyiye yor. (Hz. Ömer)

Bir din kardeşine ait sevmediğin bir iş duyarsan birden yetmişe kadar özür kapısı araştır. Bulamazsan, belki benim anlayamadığım bir özrü vardır de ve kapa. (Ebû Abdullah Cafir-i Sâdık)

Bir mümin hakkında iyi düşünceler besleyip de yanılmak, kötü zanda bulunup da isabet etmekten daha hayırlıdır. (İmam Gazali)

İlimsiz yapılan ibadette, anlayış vermeyen ilimde, tefekküre götürmeyen Kur'an okumada hayır yoktur. (Hz. Ali)

Arzularınla arana demirden bir duvar koymadıkça, ibadetin ve kulluğun tadına varamazsın. (Bişr-i Hafi)

Vakit çok kıymetlidir. Ancak kıymetli şeyler için kullanılması gerekir. İşlerin en kıymetlisi ise Allah'a ibadet etmektir. (İmam Rabbani)

İnsanlar genellikle iki sebebten helâk olurlar: 
1- Farzların vaktini geçirerek nafile ibadetlere dalmak, 2- İbadetleri kalb ile birlikte değil de sadece organlarla yapmak. (Muhammed Ebû Verd)

İbadetlerin en makbulü, gizliliğine en çok riayet edilendir. (Tavus bin Keysan)

İbadet eden kimse, yaptığı ibadete bakar da kendini bir din kardeşinden üstün görmeye kalkarsa yaptığı ibadet hiç olur. (Süyfan-ı Sevri)

İhlâs, güzel bir iş yaptığında onun konuşulmasından hoşlanmaman, o güzel işinden dolayı övgü beklememendir. (Ahmed ibn-i Asım el-Antaki)

İhlâs, amel eden kişinin amelinin kabul edilmesine vesile olan şeydir. (Ebû Hayır Nessâc)

Bir şeyin zıddı bilinmez ise kendi de bilinmez. İhlâs da, zıddı olan riyayı tanıyıp onu terketmekle bilinebilir. (Ebû Osman Mağribi)

Her kim ihlâsla bir amel işlese de sonradan onunla övünse, o kimse bu kabul olunmuş ameli iyilik divanından siler, riya divanına yazar. (Süfyan-ı Sevri)

Her kim güzel bir ameli halk görmesin diye terkederse riyadır; halk görsün diye işlerse şirktir; ikisini de terk eder ise ihlâstır. (Malik bin Dinar)

İman, Yüce Allah'ın gayba ait bildirdiği her şeyi nefsin tasdik etmesidir. (Muhammed ibn-i Hafif)

İman çıplaktır, onun elbisesi takva, süsü haya, sermayesi ilimdir. (Ebû Hüreyre)

İnsanlar kainatta bulunan şeylere bakıp görmekle değil, bunları yaratan Yüce Zatı düşünmekle huzur duyabilir (Ebû Huseyin Nuri)

Gerçeği, insanların ölçüleri ile değil; insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı. (Hz. Ali)

İnsan ile insan arasında fark vardır. Bir de mirden hem nal, hem de kılıç yapılır. (Nizami)

Dünya bir ağaca benzer, biz insanlar bu ağaçta yarı ham, yarı olgun meyveler gibiyiz. (Mevlânâ)

Birkaç günlük bir nafakayı bir günde harcayan ev halkına ben buğzederim. (Hz. Ebû Bekir)

Müsrif adam üç yanlışı tekrarlar: Kendine lazım olmayanı alır, kendine ait olmayanı giyer, kendine layık olmayanı yer. (Vehb ibn-i Münebbih)

Danışmayı terk eden doğru yolu bulamaz. (Hz. Ali)

Bir iş bir kere geri kalırsa hiçbir vakit ilerlemez. (Hz. Ömer)

En bedbaht, en muzdarip kimse, yapacak bir işi olmayan kimsedir. (Bediüzzaman)

Her şeyin bir şerefi vardır, iyiliğin şerefi de çabuk yapılmasındandır. (Hz. Ömer)

İyilik ediniz, onun karşılığında kötülük göreceğinizi hiç aklınıza getirmeyiniz. (Hz. Ali)

İyilik, sana kötülkü edene iyilik etmendir. İyiliğe karşı iyilik etmek, satın aldığın bir şeyin parasını vermeye benzer. (Süfyan-ı Servri)

Bir kul, iyiliği dolayısıyla yeryüzünde övülürse, gökyüzünde de övülür. (Ka'ab el-Ahbar)

Ne kadar yoksul ve aç olursa olsun kanaat sahibi zengindir. (Hz. Ali)

Rızkın ne ise ona kavuşursun, hiç üzülme. Kul kanaat sahibi olduğu zaman hürdür. Hırsa kapıldığında köle olur. Kalbinden tamahı çıkar ki ayalarındaki zincir çözülsün. (Ahmed er-Rufâî)

Hırsını satarak onun parası ile kanaat satın alan kimse, izzet ve şerefle zafere ulaşır. (Ebû Bekir Kettânî)

Kanaat etmekten hiç kimse ölmedi, hırs da hiç kimseyi zengin etmedi. (Mevlânâ)

Üç haslet evliya sıfatıdır: 
Allah'a tevekkül, 
Allah'tan başkasından birşey beklememek, 
kanaat etmek. (Yahya ibn-i Muaz)

Allah beş şeyi beş yere yerleştirmiştir: İzzeti, ibadet ve itaate; zilleti, günaha; heybeti, geceleyin kalkmaya; hikmeti, boş karına; zenginliği de kanaate. (Kuşeyri)

İçinde bulunduğu meşguliyet seni arayıp bulmasına engel olan, fakat kalbinde sevgini taşıyan kimse senin din kardeşin sayılır. (Mâlik bin Dînar)

Üç durumda din kardeşinizi yalnız bırakmayınız: Hastalandıklarında ziyaret ediniz, meşguliyetlerinde yardım ediniz, unuttuklarında hatırlatınız. (Ata ibn-i Meysere el-Horasânî)

Kendisine minnet etmeğe mecbur olduğun kimse senin kardeşin değildir. (İmam Şafi'î)

Komşusu, arkadaşı ve akrabası tarafından iyi denen kimse gerçekten iyidir. (Hz. Ömer)

İyi komşuluk, sadece komşuya eziyet etmemek değil, onun verdiği eziyete de katlanmaktır. (Hasan Basri)

Kötülüklerini herkesin görmesinden çekinmeyen kimse insanların en şerlisidir. (Hz. Ali)

Bir müslüman kardeşine yapacağın en büyük kötülük, kızdığın zaman hayırlı işleri gizlemen, şerli yönünü anlatmamandır. (Muhammed ibn-i Sirin)

Manevi lezzeti üç şeyde arayın: 
Namazda, zikirde ve 
Kur'an okumakta. Bulunsanız ne âlâ! Bulamazsanız kalbiniz hasta demektir. (Hasan Basri)

Mal ve servet hasislerde, silah korkaklarda, otorite ve yetki zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebû Bekir)

İnsanları iki şey mahveder: Mal toplama hırsı ve çok konuşmak. (İbrahim en-Nehai)

Her kim ki, kendisinde Allah'ın yarattıklarına karşı merhamet yoktur, o kimse Hak ehlinin yükseldiği makama yükselemez. (İbrahim Düssuki)

Hiçbir din yolcusu, bütün insanları sevinceye, onlara şefkat besleyinceye, görünen ayıplarını örtünceye kadar olgunluğa ulaşamaz. (İbrahim Düssuki)

İslâm'ın üstün değerler sistemi olduğunu Müslüman olmayanlara anlatmak istiyorsak, onlara, her şeyden önce bizim İslâm'ı temsil etmediğimizi söylemek zorundayız. (Muhammed İkbal)

Nasihat dünyanın en pahalı mücevheri kadar değerli olduğu halde ekseriya pek ucuza satılır. (Hz. Ali)

Dil ile öğüt verene değil, davranışları ile örnek olana uymalıdır. (Muhammed ibn-i Hafif)

Tasavvuf yolunda bulunan kişinin yapacağı ve dikkat edeceği en mühim şey nefsini hesaba çekmektir. (Ebû Osman Mağribi)

En büyük nimet nefsin arzularından kurtulmaktır. Çünkü nefis kişi ile Allah arasında bulunan perdelerin en büyüğüdür. (Ebû Bekir Temestani)

Bütün Kur'an nefislerin kötülüklerini bildirmek ve açıklamaktan ibarettir. (Mevlânâ)

Nefis bir katırdır, amel ibadet ve taat da onun yüküdür. (Vehb ibn-i Münebbih)

Nefsini zelil kılan kimseyi Yüce Allah aziz kılar ve o kişinin derecesini yükseltir. Nefsini beğenen kişiyi de Allah zelil ve hakir kılar. (Ebû Hasan Buşenci)

Nefsi en iyi şu dört şey terbiye eder: Susmak, açlık, yalnızlık ve uykusuzluk. (Feriduddin Attar)

İnsanların en zayıfı, nefsani arzularından el çekmede aciz kalandır. En güçlüsü de, bu arzuları terketmeye güç yetirendir. (Davud Kassar)

Salih bir kişi için en kötü şey nefsine kolaylık göstermektir. (Muhammed ibni Hafif)

Nefsinden gördüğü şeyleri iyi sanan ayıplarını göremez. Ancak nefsinin ayıplarını arayan, ondan gelen şeyleri elekten geçiren kendi kusurlarını bulur ve görür. (Hayır Nisaburi)

Bir kimse nefsini terbiye etmekten acizse, başkasına edeb öğretmek işinde daha acizdir. (Seriyy'üs-Sakati)

Nefsimi elimde tutabilseydim parça parça doğrar hayvanların önüne yem olarak atardım. (Süleyman ibn-i Mihran)

Nefis, üç köşeli bir dikendir; ne türlü koysan batar. (Mevlânâ)

İyilikte her düşmanı dost edinebilirsin, oysa nefsin ona iyilik ettikçe düşmanlığını arttırır. (Sâdî)

Nice küçük amel (iyilik ve ibadet) vardır ki niyet onu büyük yapar; nice büyük amel vardır ki niyet onu küçük yapar. (Abdullah ibn-i Mübarek)

Öfke, düşünceyi, muhakemeyi, hafızayı bulandıran en kötü çamurdur. (Atiye Keskin)

Bir kimsenin cimrilik adeti ile öfke duygusu körelmedikçe muttakiler sınıfına geçemez. (Abdullah el-Müzeni)

Öfkenin aşırısı, kişiyi özür dilemek küçüklüğüne iter. (Amr bin As)

Kabre hazırlıksız giren, denize kayıksız açılmış gibidir. (Hz. Ebû Bekir)

Ölmek felaket değildir, öldükten sonra başa gelecekleri bilmemek felakettir. (İmam Rabbani)

Üç şey kalbin paslanmış olmasının alametidir: 
1. Allah'a ibadetten zevk almamak, 
2. Günaha düşmekten korkmamak, 
3. Ölümden ibret almayıp dünyaya daha çok bağlanmak. (İbrahim Edhem)

Ey insanlar! Ölünce peşinizden size ağlanmadan önce, siz kendinize, kendi halinize ağlayın. (Abdülkadir Geylâni)

Ölümü hatırlamak kalbi temizler, insanı dünyaya ve dünyadakilere bağlanmak felaketinden kurtarır. (Abdülkadir Geylâni)

Ölüm büyük bir olaydır, büyük bir tehlikedir. İnsanlar bunu bilmiyorlar. (İmam Gazali)

İki şeyi asla unutma: Allah'ı ve ölümü; İki şeyi de unut: Yaptığın iyiliği, gördüğün kötülüğü. (Lokman Hekim)

Sizi mezarda takip etmeyecek olan her şeyle alakanızı kesiniz. (Mevlânâ Alâuddin)

Ömrünü faydasız ve boş şeylerle geçiren, tarlaya tohum etmek vaktini kaçırır, hasat zamanı geldiğinde pişman olur. (Hz. Ebû Bekir)

Rızkın Allah Teâlâ'dan olduğuna inanan kimse, zengin olunca sevinmez, fakirleşince üzülmez. (Hâtem-i Esam)

Bir kimse yaptığı hayırların ve iyi işlerin bilinmesinden ve konuşulmasından hoşlanıyorsa Allah'a şirk koşmuş olur. (Ahmed ibni Ebûl-Havârî)

Riyakâr, memnun ettiğin zaman, seni sende bulunmayan vasıflarla anan; darılttığın zaman yine seni sende bulunmayan kötülüklerle anıp anlatandır. (İmam Şafii)

Doğruluk, yaptığını Allah için yapmaktır; halk için yapmak ise riyadır. (Ebû'-l-Hasen Harakânî)

Sabır, belayı hafifletir. (Hz. Ali)

Hiç kimse, kendisine sabır verilen kimse kadar Allah'ın lütfuna uğramamıştır. (Hz. Ali)

Sabır ve sebat insanların iki büyük yardımcısıdır. (Hz. Ali)

Sabrın insandaki mevkii, başın vücuttaki mevkii gibidir. (Hz. Enes)

Sabır, yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır. (Kuşeyri)

Belaya feryad eden, Allah'a kafa tutmuş olur. Feryad etmek belayı geri çevirmez, ama sabretmenin ecir ve sevabını yok eder. (Şakik Belhi)

Sevgi ile, bulanık, tortulu sular arı duru bir hale gelir. (Mevlânâ)

Sevgiden ölüler dirilir, sevgiden padişahlar kul olur. Sevgiden bakırlar altın kesilir. (Mevlânâ)

İyi amellerim arasında en değerli bulduğum, salih bir zata olan sevgimdir. (Abdullah el-Müzeni)

Hakiki sevgi, iyilik gördüğünde artmayan, kötülük gördüğünde eksilmeyendir. (Yahya bin Muaz)

Sırrını saklayanın iradesi elindedir. (Hz. Ömer)

Sende bulunduğu zaman gizli kalmasını istediğin şeyi, başkalarında görünce ifşa etme. (Hamdun Kassar)

Her insan sırdaş olamaz. Her testi su tutamaz. (Nâsır-ı Husrev)

Ne söylediğine ve ne zaman söylediğine dikkat et. (Hz. Ebû Bekir)

Söz, ilaç gibidir; azı yaşatır, çoğu öldürür. (Hz. Ali)

Bir söz kulağa gelip orada kalıyor, kalbe ulaşmıyorsa, o söz dudaktan söylenmiştir. Bir söz kulağı aşıp kalbe ulaşıyorsa o söz gönülden söylenmiştir. (Hz. Ali)

Akıl tamamlandığında söz noksanlaşır. (Hz. Ali)

Önce düşün, sonra söyle, çünkü önce temel sonra duvar gelir. (Sâdî)

Hoşa gitmeyen söz söyleme, çünkü bu sözün karşılığı da hoşa gitmez. Dağda güzel ses çıkar ki dağ da onu güzel aksettirsin. (Nâsır-ı Husrev)

Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz. (Fatih Sultan Mehmed)

Güzel sözler, petekten damla damla sızan bala benzer. İnsanın ruhuna tat verir. (Hz. Süleyman)

Sözün revaç bulduğu, buna karşılık işin hiç olduğu bir devreye yetişirsen, şerli insanlar arasında kaldığını ve şerli bir zamanda yaşadığını bilesin. (Ebû Hâzım)

Cenneti arzulayan bir kimse, mutlaka dünyada şehvetlerinden fedakarlık etmelidir. (Hz. Ali)

Şehvet şeytanın yularıdır. Bu yuları şeytana kaptıran ona kul olur. (Ebû Bekir Kettâni)

Organlarını şehvetlerle razı eden bir kimse, kalbine pişmanlık ağacını diktiğini bilmelidir. (Ebû Yahya el-Verrak)

İnsanların en zayıfı, şehvete esir ve nefsine oyuncak olandır. (İbrahim bin Davud Rıkkî)

Bir adamın şöhretine, görünüşüne bakmayın. Bir kimsenin namaz ve niyazına aldanmayın. Ancak aklına ve doğruluğuna bakınız. (Hz. Ömer)


Kıyamette şeriatten sorulur. Ebedi hayata giriş ve azaptan kurtuluş, şeriatın yerine getirilmesine bağlıdır. (İmam Rabbani)

Şeriat üç bölümdür: İlim, amel, ihlâs. Bunlardan herbiri yerine getirilmedikçe şeriat gerçekleşemez. (İmam Rabbani)

Şeriat muma benzer, yol gösterir. Fakat mumu ele almakla yol aşılmış olmaz. Yola koyulmak gerekir. Yola koyuldun mu bu gidişin adı tarikattır. Maksadına ulaştın mı o da hakikat. (Mevlânâ)

Pergel gibi bir ayağımızla şeriat üzerinde sabitken diğeriyle yetmiş iki milleti dolaşırız. (Mevlânâ)


Zillete düş, fakat şöhret isteme. Başkaları seni söylesinler diye yükselmeye çalışma. (Hz. Ali)

Bir kişi tanımıyorum ki, tanınmasını sevsin de bu yüzden dini gidip rezil olmasın. (Bişr-i Hafi)

İster din, ister dünya işlerinde, bir kimsenin parmakla gösterilmesi şöhret afeti olarak kafidir. (İbrahim en-Nehai)

İnsanoğlu üç perdeyi gönlünden gidermeyince ona Allah yolu açılmaz: Dünyayı mülk olarak verseler sevenmemek, dünya kendisinin olsa da elinden alsalar yerinmemek; şöhretten ve övülmekten hoşnut olmamak. (İbrahim Edhem)

Şükür, nimetlerin süsüdür. (Hz. Ali)

Allah'ın verdiği nimeti, O'nun razı olduğu yerde harcamakla şükür, razı olmadığı yerde harcamak nankörlüktür. (İmam Gazali)

Allah'ın ihsan ettiği nimetlerle O'na isyan etmemek, o nimetleri haram olan yerde asla kullanmamak şükürdür. (Cüneyd-i Bağdâdî)

Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. (İmam Şibli)

Şarap, tamahkarlık kadar aklı baştan alamaz. (Hz. Ömer)

Tamahta zillet (aşağılık duruma düşmek) vardır. (Hz. Ali)

İşten evvel tedbir, pişmanlığa yer bırakmaz. (Hz. Ali)

İtaat ve ibadetle iş bitmez. Söz söylemekte, etrafa bakmakta, yemek yemekte fevkalade ihtiyatlı olmak lazımdır. (Mevlânâ 
Alâuddin)

İnsanı vaktinten önce yıpratan bir şey varsa o da tembelliktir. (Hz. Ali)

Dört şey bedbahtlık işaretidir: Câhillik, tembellik, kimsesizlik, nâkeslik (kimseye iyiliği dokunmamak) (Feridüddin Attar)

Oburlukla sağlık bir arada bulunmaz. (Hz. Ali)

Elden gitmeden iki şeyin değerini anlamak zordur. Bunlar, sağlık ve gençliktir. (Hz. Ali)

Dört şeyi küçümsemeyin: Düşmanı, ateşi, hastalığı, az bile olsa ilmi. (Feridüddin Attar)

Hastaya durumu sorulduğunda, önce halini hayırla anıp sonra derdini anlatırsa halinden şikayet etmiş sayılmaz. (İbrahim en-Nehaî)

Cümle hastalıkların aslı çok yemektir. (Hamdun Kassar)

Halkı hakka davet eden, canavar terbiyecisi gibi olmalıdır, canavar terbiyecisi nasıl hayanın huyunu ve yeteneğini bilip on göre davranırsa hak davetçisi de aynı şekilde davranmalıdır. (Ali Râmitenî)

Tevekkül, olan şey ile yetinmek, olmayan şeye razı olmaktır.
Hakiki mânâda tevekkül, Allah'tan başkasından korkmamak, O'ndan başkasına güvenmemektir. (Fudayl bin İyaz)

Cenâb-ı Hakkın kapısından kovduğu kimse her kapıya koşar; fakat O, bir kimseyi kendi kapısına çağırırsa onu kimsenin kapısına bırakmaz. (Şeyh Sâdî)

Günah işlemekten kaçınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır. (Hz. Ömer)

Tövbe edenlerle beraber oturun, çünkü onların kalbleri yumuşak olur. (Hz. Ömer)

Kim ki başından geçen bir günahı hatırlar ve bu nedenle kalbi acı duyarsa, Allah katındaki kitapta o günah ondan silinmiş olur. (Abdullah bin Ömer)

Bina için toprak, yaşamak için gıda neyse, melekut aleminde yükselmek için de tövbe odur. (Şahabeddin Sühreverdi)

Tutumluluk, az şeyi çoğaltır; israf, çok şeyi azaltır. (Hz. Ali)

İyi kullanılan az mal, kötü kullanılan çok maldan daha ziyade dayanır. (Hz. Ali)

Allah'ın rahmetinden ümitsiz olmak, günahkar olmaktan daha tehlikelidir. (Hz. Ali)

Mümin kulun korku ve ümidi aynı olmalıdır, tartılacak olsa eşit gelmelidir. (Tavus bin Keysan)

Mümin günah korkusu ile ümit arasında iki arslan arasındaki tilki gibi olmalıdır. (Yahya bin Muaz)

Üç şey insanı ibadet ve itaate sevkeder: Korku, ümit ve sevgi. Üç şey de insanı günaha sevkeder: Kibir, hırs ve haset. (Hatem-i Esam)

Mümin, yalnız Allah'tan ümit eder, münafık ise Allah'tan başka herkesten ümit eder. (Hatem-i Esam)

Dört şey kafirliğe sebep olabilir: Gıybet etmek, haset etmek, haram mal devşirmek, Allah'ın rahmetinden ümit kesmek. (Süfyan-ı Sevri)

Doğruluk ile yalancılık kalbte şiddetli bir kavgaya tutuşurlar. Birisi diğerini kalbten kovuncaya kadar kavgaları devam eder. (Malik bin Dinar)

Üç şey Allah'ın azabını gerektirir: 
1- Oyun ve eğlence ile boşuna vakit geçirmek, 
2- Başkalarıyla alay etmek, 
3- İnsanların arkasından konuşmak. (Seriyy'üs-Sakati)


Zenginlik, gurbeti vatan; yoksulluk vatanı gurbet yapar. (Hz. Ali)

Beş şey, beş nevi insanda şiddetle kötülenmeye layıktır: Âlimlerde fücur, hakimlerde hırs, kadınlarda hayasızlık, ihtiyarlarda zina, zenginlerde cimrilik. (Hz. Ali)

Bir kimse zenginlerle beraber olmayı, fakirlerle beraber olmaya tercih ederse, Allah onu kalb ölümü hastalığına müptela kılar. (Ebû Osman Mağribi)

Devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin cennete girmesinden daha kolaydır. (Vehb ibn-i Münebbih)

Büyüklenen zenginden çekin, zira lağım doldukça daha pis kokar. (Nâsır-ı Husrev)

Zenginlerden kendini sakın. Kalbini ne zaman onlara bağlar, ne zaman onlardan birşey beklemeye kalkarsan, Allah'tan başka rabler edinmiş olursun. (Şakik Belhi)

Zenginlerin karşısında izzet tavrı takınmak tevâzu sayılır. Fakirlerin yanında gösterilecek zillet hali ise bir şereftir. (Hayır Nisaburi)

Allah'a yemin ederim ki, parayı aziz eden bir kimseyi Allah zelil eder. (Hasan Basri)

Ne kadar zengin olsan yiyebileceğin kadar yersin. Denize testiyi daldırsan alabileceği kadar alır, gerisi kalır. (Mevlânâ)

Zillet bakımından insanların en ileri olanı zenginlere yaltaklanan veya ona tevazu gösteren fakirdir. İzzet bakımından insanların en iyisi ise fakirlere karşı alçakgönüllü olan zengindir. (Muhammed ibn-i İsmail Mağribi)

Zikir, bir kazmadır, onunla gönüllerdeki yabancı duygu dikenleri temizlenir. (Ubeydullah Ahrar)

Kalb uyanıklığının belirtisi, Allah'ı zikrettiğin zaman Allah'ın da seni andığını duymandır. (Ebûl-Hasen Harakâni)

Zulüm, vefâsızlık ve hile kimde bulunursa zararı yine kendine dokunur. (Hz. Ebû Bekir)

Memleketler, mülk ve saltanat, küfür üzerine durabilir de zulüm üzerinde durumaz. (İmam Maverdi)

Sultanların ve devlet adamlarının bozulması zulüm ile, âlimlerin bozulması tamahkarlık ile, fakirlerin bozulması ise riya ile olur. (Ebû Bekir Varrak)

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Zira hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali)

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem!;Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem! (Mehmed Akif)

Kul ile Allah arasında deniz vardır. 
Kul denizleri geçmeyince Allah'a ulaşamaz. 

Kul ile Allah arasında deniz vardır. 
İlk deniz dünyadır, gemisi zühddür; 
ikincisi, halktır, gemisi uzlettir; 
üçüncüsü nefistir, gemisi reddetmektir; 
dördüncüsü İblistir, onun gemisi kendisini düşman bellemektir. (Cüneyd Bağdâdî)

Zahid o kimsedir ki, eline hiç birşey geçmese bile gönlü hoş olur ve rızık dolayısıyla endişe etmez. (Ebû Bekir Kettânî)

Akıllının dünyayı talebi, cahilin onu terkinden zühde daha yakındır. (Yahya bin Muaz)

Zühd, elleri mal ve mülkten, kalbleri mal ve mülk isteğinden uzak tutmaktır. (Cüneyd-i Bağdâdi)

Zahidlik helale karşı olur; harama gelince o bir ateştir. Ona ancak ölüler el uzatır. (Ömer ibn-i Abdülaziz)
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Altın öğütler
Senin olmadığın yerde seni savunanlar, gerçek dostlarındır. / Hz Ali

Şu iki insanı asla unutmayın: İhtiyaç anında yanınızda olanı, zor zamanda yalnız bırakanı. / Hz Ali

Allah'ın beni sevdiğini, istediğim her şeyi vermemesinden anlıyorum. / Hz Ali


Allah seni özgür yaratmışken, başkasının kölesi olma. / Hz Ali


Güzel ahlak, en güzel dindarlıktır. / Hz Ali
sözü paylaş

Fikri fikrinizle uymayan insanla, fazla meşgul olmayınız. Fikirde ki ayrılık kolay giderilmez. / Hz Ali


Kalpler iyilikle kazanılır. / Hz Ali


Hırs seni kul etmesin, Allah seni hür yarattı. / Hz ali

Elde edeceğin servet yitireceğin şerefe değmez. / Hz Ali


Bir insanı layık olmadığı yere koymak zulümdür. / Hz Ali


Ayıbın büyüğü, aynısı sende varken başkasını ayıplamandır. / Hz Ali


Akıllı adamın yüreği sırlarının kasasıdır. / Hz Ali


Hiçbir acı cehaletten daha fazla zahmet verici değildir. / Hz Ali

Mazlumun zalimden öcünü alacağı gün, şüphesiz zalimin zulmettiği günden daha çetin olacaktır. / Hz Ali


İmanınızı sadakayla, mallarınızı zekatla koruyunuz. Bela dalgalarını da dua ile savınız. / Hz ali

Zulmün iki unsuru vardır: zalim ve mazlum. Zalim, zulmettiği için; mazlum da zulme rıza gösterdiği için hesaba çekilir. / Hz Ali

Cennet cömertlerin, cehennem cahillerin yeridir. / Hz Ali


Arkadaşa kavuşmak hüznün dağılışı, sevgiliye kavuşmak kalbin cilasıdır. / Hz Ali

Herkesi affedin ama vatan hainlerini asla affetmeyin! / Hz Ali
sözü paylaş

Ey oğullarım, size vasiyet ederim. Dünyaya rağbet etmeyiniz. Benim için ağlamayınız. Doğruluktan hiç bir zaman ayrılmayınız. allah?ın Kitabı ile iş görünüz. Zalimlere düşman, mazlumlara yardımcı olunuz. / Hz Ali


Arkadaşını zorlukta, gıyabında ve ölümünden sonra korumayan dost, dost değildir. / Hz Ali

Suçların en çetini, sâhibine ehven ve ehemmiyetsiz görünenidir. / Hz Ali
sözü paylaş

Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır fakat ona itiraf ettirmek güçtür. / Hz Ali

Batıla yardım eden, hakka zulmeder. / Hz Ali
sözü paylaş

Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. / Hz Ali
sözü paylaş

Korku ümitsizliğe eş olmuştur; utanç mahrûmiyete. Fırsat bulut gibi geçip gider; hayırlı fırsatları elde etmeye çalışın. / Hz Ali

Üç şeye riayet eden mesut olur: nimet ulaştığında şükretmek, rizik kesildiğinde mağfiret dilemek, sıkıntıya düştüğünde çok la havle vela kuvvete illa billah demek. / Hz Ali


Cömertlik, istemeden vermektir. İstendikten sonra vermemekse utançtandır ve kötüdür. / Hz Ali


Yoksul bir adam kendi ülkesinde yabancı gibidir. / Hz Ali
sözü paylaş

Dünya hüzün yeridir. Gariplerin sıkıntısı bitmez. / Hz Ali


Kim ölümün yokluk olduğunu zannederse, onun yokluğu yaşamıyla başlamıştır. / Hz Ali

İman, kabul olan söz dil ile şehadet etmek, yapılmış olan amel ve akıl ile tanımaktan ibarettir. / Hz Ali


Bilgiyle dirilen, ölmez. / Hz Ali


Dostları yitirmek, gurbete düşmektir. / Hz Ali
sözü paylaş
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Altın öğütler
Bilgin, kadrini bilen kişidir; bilgisiz, yaptığını bilmeyen kişidir. Akıllı, ameline dayanır, câhil, emeline dayanır. Bilgin, kalbiyle, gönlüyle bakar görür; câhil, gözüyle bakar görür /hz ali


.inanan kişinin günde üç işi vardır: bir zaman rabbiyle münâcât eder, ona kullukta bulunur; bir zaman geçimi için çalışır; bir zamanı da vardır, helâl ve güzel lezzetlerle zevklenir. /HZ ali


Akıllı kişi, ancak üç şey için yolculuk eder: geçimini sağlamak, âhiretini elde etmek, yahut da haram olmayan zevk ve lezzet elde etmek için. / Hz Ali
sözü paylaş

Dilinizi daima iyi kullanınız. O sizi saadete götürdüğü gibi, felakete de sürükleyebilir. / Hz Ali


Akıllı adamın yüreği sırlarının kasasıdır. / Hz Ali
sözü paylaş

Ey insanlar, dünya sevgisinden sakının; zira dünya sevgisi her günahın başı, her belanın kapısı, her fitnenin yoldaşı, her musibetin de sebebidir./ hz ali


Eğer bir gün dünyaya ait derdin olursa rabbine dönüp'rabbim çok büyük derdim var'deme; derdine dönüp çok büyük rabbim var'de. / Hz Ali


Allah bir kulu alçalttı mı, ona bilgi başarısını men'eder. / Hz Ali


Çocuklarınızın yarın söz sahibi olmasını istiyorsanız, daha bugünden onlara iyi kitaplar hediye ediniz. / Hz ali

Hâin kişilere vefâda bulunmak, allah'a hiyânette bulunmaktır; hâinlere gadretmekse, allah'a vefâ etmek demektir. / Hz Ali

Geçimini mertçe kazanmaya çalış. Nefsini alçaklıktan koru ki, fakir olsan bile şerefli kalasın. / Hz Ali


Şehvetle kul olan parayla alınmış koleden de aşağılıktır. / Hz Ali


İnsanların solukları ecellerine doğru attıkları adımlarıdır. / Hz Ali

Ahlak ve fazilet aklın dışarıdan görünüşüdür. / Hz Ali

Dünyada hiçbir şeye minnet etme, özgürlüğünü ancak bu şekilde koruyabilirsin. / Hz Ali

İman gönülle tanımak, dille ikrâr etmek, âzâ ile de kullukta bulunmaktır. / Hz Ali


Uzun arzulu olan, ameli unutur. / Hz Ali


İnsanlar, bilmedikleri şeylere düşmandırlar. / Hz Ali


Sorun beni yitirmeden; çünkü andolsun allah'a, kur'an'da hiç bir âyet yoktur ki niçin ve kimin hakkında indi, nerede indi, düzlükte mi, dağlıkta mı, hepsini de en iyi bilenim ben. Gerçekten de rabbim bana, anlayan bir akıl, söyleyen bir dil ihsan etmiştir. / Hz Ali


Herşeyi boğazına atan zengin, fakir hükmündedir. / Hz Ali


Rabbin rızasını kazanmak isteyen, zulmeden buyruk sâhibine karşı adalet sözünü söylemelidir. / Hz Ali

Kuduz köpeği bile katletme. / Hz Ali


Gerçek dost ayıbını görüp nasihat eden, gıyabında seni koruyan ve seni kendisine tercih edendir. / Hz Ali


Dua mü'minin silahıdır ve dininin direğidir, göklerin ve yerin nurudur. / Hz Ali


Makamın, benim nazarımda keçi sumuğu kadar değeri yoktur. / Hz Ali

İnsanın değeri, becerdiği şeylerle ölçülür. / Hz Ali


Cesurun ayakları dayanmak, korkağın ayakları kaçmak için yaratılmıştır. / Hz Ali


Kendinize allah yolunda kardeşler edininiz. Çünkü onlar dünya için de ahiret için de lazımdır. / Hz Ali
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Altın öğütler
Sana kızdığı halde bir kötülükte bulunmayan insanı kendine arkadaş edin. Çünkü öfke, insanın tiynetini ortaya çıkarır. / Hz Ali


En hayırlı dost, seni hayra sevk edendir. / Hz Ali


Yalnızlığa alışmakla, izzetinin bekası için çalış. / Hz Ali


Her şey akla muhtaçtır, akılda eğitime. / Hz Ali


Çalışanlar, kötülük düşünmeye vakit bulamazlar Çalışmayanlar ise, kendilerini kötülükten kurtaramazlar. / Hz Ali

Güzel ahlak, en iyi arkadaştır; mü'minin amel defterinin nisanesi güzel ahlakidir. / Hz Ali


Rizik, zekasızların; mahrumiyet, akıllıların; bela işe sabrın payıdır. / Hz Ali


Nefesler, ecele doğru atılan adımlardır. / Hz Ali
sözü paylaş

Allah'ın bir meleği vardır, her gün bağırır; doğun ölüm için. Toplayın yok olmak için, yapın yıkılmak için. / Hz Ali


Söyleyene bakma, söylenene bak. / Hz Ali


Akıl tamamlandı mı söz azalır. / Hz Ali

Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum. / Hz Ali


Her musibetin bir zamanı vardır, o zaman mutlak yaşanmalıdır; o musibet birinizin başına geldiğinde, zamanı gelip geçene kadar teslim olup sabretsin. Zira musibetin yöneldiği zaman onu gidermek için çare aramak, onun zorluğunu çoğaltır. / Hz Ali

Sana kötülük yapanı iyilik yaparak cezalandır. / Hz Ali


Ben öyle bir insan istiyorum ki; iktidarda iken halktan biri sanılsın, halktan biri iken iktidar sahibi. / Hz Ali


İlim hakiki bir mürşiddir. / Hz Ali

Müminin sevinci yüzünde, üzüntüsü kalbindedir. / Hz Ali

Büyük günahların kefâreti, zulme düşenlere yardım etmek, acze düşenleri ferahlandırmaktır. / Hz Ali

Hiçbir acı cehaletten daha fazla zahmet verici değildir / Hz Ali

Kanaat tükenmez maldir. / Hz Ali
sözü paylaş

Ya söyleyen, öğreten bilgin ol, ya dinleyen belleyen öğrenci, üçüncüsü olma. / Hz Ali

Ey âdemoğlu, kendi nefsinin vaşîsi ol da malında, senden sonra ne yapmalarını istiyorsan şen yap. / Hz Ali


Mazlumun zalimden öcünü alacağı gün, şüphesiz zalimin zulmettiği günden daha çetin olacaktır. / Hz Ali


Öfke, tutuşturulmuş bir ateş gibidir. Her kim ki öfkesine hâkim olursa, onu söndürür. Ve her kim onu salıverirse, ilk yanan kendisi olur. / Hz Ali


Herkes tarafından sevilen adam münafıktır. / Hz Ali

Dostların kalbini kırmakla, düşmanların arzularına hizmet etmiş olursun. / Hz Ali


Sabrın imandaki yeri, basın vücuttaki yeri gibidir. Sabri olmayanın imanı olmaz. / Hz Ali


Sadık arkadaşlar bulun ve onların arasında yaşayın. Dürüst ve samimi arkadaşlar, darlıkta yardımcı, genişlikte süs ve zinettir. / Hz Ali

Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme çünkü o sözün sahibinde onun gibi daha nice düşük sözler vardır. / Hz ali

Affetmekte geç kalmayın, cezalandırmakta acele etmeyin. / Hz ali

Hiçbir işte gereğinden çok acele etme. Dikkatli olanlar kendilerini zor duruma girmekten korurlar. / Hz Ali


Rabbim bana öyle bir eş nasip et ki, onun müslümanlığının mükemmelliğine bakıp, kendi müslümanlığıma çeki düzen vereyim. / Hz Ali




Zikir de allah'ı hatırlamak iki çeşittir: musibet vakti zikretmek, bu iyi ve güzeldir; bundan daha güzeli ise insanı allah'ın haram kıldığı şeylere yönelmekten alıkoyan zikirdir. / Hz Ali


Şahsınıza yapılan kötülüğü affedin, milletinize yapılanı affetmeyin. / Hz Ali


Yüksekliği istedim, onu alçak gönüllülükte buldum. / Hz Ali


Çok sert olma, kırılırsın. Çok yumuşak olma, ezilirsin. / Hz Ali


Tutumluluk, az şeyi çoğaltır; israf, çok şeyi azaltır. / Hz Ali


Bir kişiyi lâyığından fazla övmek riyâdir, dalkavukluktur; lâyığından az övmekse ya dilsizlikten ileri gelir, ya hasetten. / Hz Ali


Dilim kestikçe kılıcım kınından çıkmaz. / Hz Ali

Nice kan vardır ki onu dil döker. / Hz Ali
sözü paylaş

Akıllının dili gönlünün ötesindedir, ahmağın gönlüyse dilinin ötesinde. / Hz Ali

Kişinin kendini beğenmesi, aklının zayıf olduğuna delalet eder. / Hz Ali

Haddini bilen kimse, hakaret görmez. / Hz Ali
sözü paylaş

Dostlarının gönlünü kırma. Düşmanlarının arzularını yapmış olursun. / Hz Ali

Bir dağ bile beni sevse musibetlere uğrar. / Hz Ali

Seni inciten kimse özür dilerse, affet. Kin tutma. / Hz Ali


Eğer bilim ümit olsaydı, dünyadaki bütün insanlar alım olurdu. / Hz Ali


Utancın üstünü, insanın kendinden utanmasıdır. / Hz Ali


Âlim ölü olsa bile diridir, câhil diri olsa bile ölü. / Hz Ali


Hiçbir insan, ister şaka olsun, ister ciddi, yalan konuşmayı terketmedikçe imanın tadını anlamaz. / Hz Ali


En iyi ibadet, sabır, sükut ve kurtuluşu (imam mehdi'nin zuhurunu) beklemektir. / Hz Ali


Hoş geçinmek aklın yarısıdır / Hz Ali


Kötülükte bulunanları iyilik edene mukâfat vererek payla, yola getir. / Hz Ali

Bir gerçeği savunurken, önce kendimiz inanmalıyız, sonra da başkalarını inandırmaya çalışmalıyız. / Hz Ali


Akıllı kişi ancak üç şey için yolculuk eder: geçimini sağlamak, ahiretini elde etmek, yahut da haram olmayan zevk ve lezzetlerden faydalanmak. / Hz Ali


Günahsız geçen her gün bayramdır... / Hz Ali


Hikmet mu'minin yitik malıdır; bu mal, şer ehlinin elinde olsa bile onu alması gerekir. / Hz Ali

İnsan, dilinin altında gizlidir. / Hz Ali


Kanaat et kısmetine razı ol aziz olursun. / Hz Ali
sözü paylaş

Ayıbın en büyüğü, ona benzer bir ayıp sende de varken; başkasını ayıplamandır. / Hz Ali

İlim bir noktadır, onu çoğaltan cahillerdir. / Hz Ali

Mümin, kardeşlerine karşı ululanmaya, ona güler yüz göstermemeye başladı mı, ondan ayrıldı demektir. / Hz Ali


Bir toplumun yaptığına razı olan, onlardan sayılır. Onlardan sayılan her kişinin de iki suçu vardır: o işi işlemek suçu, o ise razı olmak suçu. / Hz Ali


Zahidlik, arzuları azaltmak, her nimete karşı şükretmek ve allah'ın haram kıldığı şeylerden kaçınmaktır. / Hz Ali


Bilmeyenin konuşması kadar, bilenin susması'da çirkindir. / Hz Ali


Sana rağbet ve muhabbeti olan kişiye rağbet etmemen, nasibinde noksana düşmendir.senden hoşlanmayana rağbet etmenşe alçalmandır. / Hz Ali


Kalp kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur. / Hz Ali

Biziz peygamber'in elbisesi, onun dostları, ona hizmette bulunanlar, ona varılacak kapılar. Evlere ancak o kapılardan girilir; kapılardan başka yerden girenler hırsızdır; cezâya çarpılır. / Hz Ali


Bütün dünyayı verseler ve buna karşılık bir karıncanın ağzındaki taneyi almamı isteseler, bu zulmü yapmam. / Hz Ali


Dünyada halkın efendileri cömertler, ahirette ise çekinenlerdir. / Hz Ali


İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur: biri sağlık, öteki de gençlik. / Hz Ali


Gözünün nurunu geliştirmek isteyen, allah korkusuyla ağlasın. / Hz Ali

Ey âdemoğlu, ihtiyacından fazla kazandığın şeyi başkası için biriktirmedesin. / Hz Ali
sözü paylaş

Ümitsizliğin acılığı, halka yalvarmaktan yeğdir. / Hz Ali


Sabır, hedefe ulaşmanın anahtarıdır; direnişin sonu zaferdir. Her isteğin gerçekleşmesinin bir vakti vardır; kader, o vakti harekete geçirir vücuda getirir. / Hz Ali


Susmak hükmettir; susmak selamettir; sır saklamak, saadetin bir köşesidir. / Hz Ali


İçi temiz dostlar edinmelisin; çünkü onlar bollukta sus sıkıntıda yardımcı olurlar. / Hz Ali


İnsanoğlu, her şeyden daha çok terazinin (kefelerine) benzer; ya cehaletiyle hafif veya ilmiyle ağır olur. / Hz Ali


Kendinize Allah yolunda kardeşler edininiz. Çünkü onlar, dünya için de ahiret için de gereklidir. / Hz Ali


Çocuklarınızı bugüne göre değil, geleceğe göre yetiştiriniz. / Hz Ali


Tamah cahillerin kalplerini hafifleştirir, yerinden söker; arzular, onu rehin alır; hileler, onu bağlar. / Hz Ali


Emir sahibi olmak, insanların özlerinin sınanmasıdır. / Hz Ali


Mü'min kişi gününü üç zamana ayırır: bir bölümünde rabbiyle münacat eder. O'na ibadet eder; bir bölümünde kendi nefsini muhasebe eder; bir bölümünde de helal ve güzel lezzetlerle meşgul olur. / Hz Ali


İnsanlarla öyle geçinin ki oldunuz mu ağlasınlar size; sağ kaldınız mı sevgiyle çağrışsınlar sizin için. / Hz Ali


Dostlukta ileri gitme, olur ki o dost bir gün düşman kesilir; düşmanlıkta da haddi aşma, olur ki o düşman bir gün dost olur. / Hz Ali


Dinini ekmek kazanmak için satan kimsenin dininden nasibi, yediği seydir. / Hz Ali


Her kaba bir şey koyunca daralır; ancak bilgi kabı müstesnâ. Ona bilgi kondukça genişler. / Hz Ali


Haklı olduğun zaman, hiç kimseye boyun eğmeyeceksin. / Hz Ali


Biri sana sırtını çevirirse üzülme, böylece dostunla düşmanını ayırt etmiş olursun. / Hz Ali


Cenneti arzulayan bir kimse, mutlaka dünyada sehvetlerinden fedakarlık etmelidir. / Hz Ali

Sabır iki çeşittir: musibete karşı sabretmek; bu iyi ve güzel bir şeydir; bundan daha güzeli ise, allah'ın haram kıldığı şeye karşı sabretmektir. / Hz Ali


Akıl gurbette yakın bulmaktır; ahmaklık vatanda gurbete düşmektir. / Hz Ali


Hayra niyet edince acele et ki, nefsin seni yenip de niyetinden caydırmasın. / Hz ali

Eğer hayırlı bir iş görmek istersen, bugünün işini yarına koyma. Çünkü yarına kadar ne olacağı belli değildir. / Hz Ali


Yoksulluk bir insan olsaydı, onu katlederdim. / Hz Ali


Akıllının zanni, câhilin yakıninden daha doğrudur. / Hz Ali
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Altın öğütler
Bütün kitapların özü kur'an'da toplanmıştır. Kur'an'ın özü, ilk sûre olan fatiha süresi 'dir. Fatiha'nın özü 'besmele'dir. Besmelenin özü işte bu (be) harfıdır. Ben de, işte bu (be) harfinin altındaki noktayım. / Hz Ali


Zenginlik gurbette yurttur; yoksulluk yurtta gurbet. / Hz Ali


Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras ve ilim gibi şeref olmaz. / Hz Ali


İlim maldan hayırlıdır; ilim seni korur, sense mali korursun. Mal, vermekle azalır, ilim öğretmekle çoğalır. / Hz Ali

Ahlak'ın ahlaksızların elinde oyuncak olduğu bir toplumdan hayır bekleme. /

Dil bir ölçüdür; cehalet onu hafiflettiği gibi akıl da onu ağırlaştırır. / Hz Ali


Bir insana başkaları önünde verilen öğüt, öğüt değil, hakarettir. / Hz Ali

Kaba adamın elinden hayat suyu da olsa içme. / Hz Ali


Oğulcuğum, benden dört şey belle, işlediğin zaman sana zarar vermeyecek dört şeyi de aklında tut: zenginliğin en üstünü akıldır; yoksulluğun en büyüğü ahmaklık. Korkulacak şeylerin en korkuncu kendini beğenmektir; soyun-sopun en yücesi güzel huy. /HZ ali

Oğulcuğum, ahmakla eş dost olmaktan sakin; sana fayda vermek isterken zararı dokunur. Nekesle eş dost olmaktan sakin; ona en fazla muhtâc olduğun zaman yardımına koşmaz, oturur. Kötülük edenle eş dost olmaktan sakin; o, pek az bir şeye seni satar gider. Yalancıyla eş dost olmaktan sakin; çünkü o, şerâba benzer; uzağı yakın gösterir sana, yakını uzaklaştırır senden. / Hz Ali


Hiçbir süs edep kadar güzel değildir. / Hz Ali

Çocuğun kalbi hiç ekilmemiş bir tarla gibidir. Ona ne verilirse kabul eder. / Hz Ali


İnsanların en fazla bağışlaması gerekeni, cezâ vermeye en fazla gücü yetenidir. / Hz Ali


Her türlü fenalıktan uzak durmak istiyorsanız dilinizi tutun. / Hz Ali


Giremediğin gönül senin değildir,gönül yalnız gönül vermekle alınır,gönül istiyorsan ,önce gönlünü vereceksin! / Hz Ali


Bildiğim, tanıdığım andan beri hakkı inkâr etmedim. Bana gösterildiği andan beri hakta şüpheye. Düşmedim, yalan söylemedim. Kimse de benim yalan söylediğimi söylemedi. Ben ne yolumu sapıttım, ne de benim yüzümden biri yolunu sapıttı. / Hz Ali


Bilgin kişinin bilgisinden dolayı şükrü, bilgisiyle amel etmesi ve o bilgiyi, müstahak olana belletmesidir. / Hz Ali


İnsanlar yaşarken uyur, olurken uyanırlar. / Hz Ali


Perde kaldırılırsa bile yakınım artmaz benim. / Hz Ali


Evvela kendi nefsinize, sonra insanlara nasihat et. / Hz Ali


İki kişi yoktur ki halkı kendisine uymaya çağırsın da, biri sapıklıkta olmasın. / Hz Ali


Akıl gibi zenginlik, bilgisizlik gibi yoksulluk, edep gibi miras, danışmak gibi arka olamaz. / Hz Ali


Sözün dikildiği yer, gönüldür; ısmarlandığı yer düşüncedir, onu kuvvetlendiren akıldır, meydana çıkaran dildir; bedeni harflerdir, canıysa anlamı; süsü, düzenli söylenmesidir; düzgünlüğüyse doğru oluşu. / Hz Ali


Renkten renge giriş, inançtan inanca geçiş, ahmağın alâmetlerindendir. / Hz Ali


Tamah seni kul etmesin, allah seni hür yarattı. / Hz Ali


Yapman gereken hayırlı, yararlı işleri yarına bırakma. Bakarsın yarın olur da, sen olmazsın! / Hz Ali


Gazap ve öfkeden kaçınınız. Çünkü onun başlangıcı delilik ve sonu ise pişmanlıktır. / Hz Ali


Halk ile dostluk ve samimiyeti, allah'ın itaati üzere olan kimseye ne mutlu. / Hz Ali


Takva, imanın temelidir. / Hz Ali


Asıl yetimler anadan babadan değil ilim ve ahlaktan yoksun olanlardır. / Hz Ali


Kabe 'nin rabbina yemin olsun ki ben kazandım. Son sözleri. / Hz Ali


Hasetçinin huzuru, çabuk darılanın dostluğu, yalancının ise yiğitliği olmaz. / Hz Ali


Kudret altında olan her aziz, zelildir. / Hz Ali


Cahilin kalbi dudağında, alimin ağzı kalbindedir. / Hz Ali


İnsanların en âçizi, insanlardan kardeş edinemeyenidir; ondan daha âcziyse kardeş edindikten sonra onu yitirenidir. / Hz Ali


Suse ve ziynete heves eden erkekler, erkektir ; ama mert değillerdir. / Hz Ali

Senin hakkında iyi zanda bulunanın zannini gerçekleştir. / Hz Ali

Senden soruluncaya kadar susmak, susturuluncaya kadar söylemekten hayırlıdır. / Hz Ali


İnsanların gönülleri ürkektir; kim onları elde ederse ona alışırlar. / Hz Ali


Ne oldu ise benimle oldu ve ne olacaksa benimle olacaktır. / Hz Ali


Hiçbir zaman cahil bir insanla tartışmayı kazanmadım. / Hz Ali


İyilik yapmak, hayır ameli gizlemek, belalara karşı sabırlı olmak ve musibetleri dile getirmemek, cennet hazinelerindendir. / Hz Ali

Emaneti, peygamberlerin evladının katıline ait olsa bile sahibine geri verin. / Hz Ali


İyiliğe karşı kötülük eden insanın evinden sefalet eksik olmaz. / Hz Ali


Soruya verilen cevap çoğalınca doğru gizli kalır. / Hz Ali

Bilgisiz kişiyi, bir işte, bir fikirde ya pek ileri gitmiş görürsün, ya pek geri kalmış. / Hz Ali

Cenneti arzulayan kimse, dünyada nefsin arzu ettiği şeylerden uzak dursun. / Hz Ali

Erdem sahibinin değerini, yine erdem sahibi olanlar bilir. / Hz Ali

Dünya dört şey üstünde durur: Bilgisiyle amel eden, bilgin; öğrenmekten utanmayan, bilgisiz, varlığında nekeslikte bulunmayan cömert, ahiretini satmayan yoksul. /HZ ali

Bilgin, bilgisini yitirirse, bilgisiz öğrenmekten çekinir. Zengin, malında nekeslik ederse yoksul âhiretini dünyâsına satar. / Hz Ali


Hikmet, müminin yitik malıdır; isterse nifak ehlinden olsun, hikmeti al. / Hz Ali


Kişinin değeri yaptığı bağıştadır. / Hz Ali


Babanın, misafirin ve mazlumun duaları geri çevrilmez. / Hz Ali


Seni ıslah etmeyen bilgi sapıklık, sana faydası olmayan mal vebaldır. / Hz Ali

Ölümü unutmak, kalbin paslanmasındandır. / Hz Ali

Bir kişi senden emin değilse, sen de ondan emin olma. / Hz Ali


Tedbir gibi akıl yoktur. / Hz Ali
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.