Ney, kanla dopdolu yoldan söz etmekte,
Mecnun aşkının hikâyelerini anlatmakta.
Gamımızla günler, gece oldu;
Günler yanışlarla yoldaş olup gitti.
Günler geçtiyse, geçip gitsin; korkumuz yok.
Ey temizlikte benzeri olmayan, ne olur sen kal!
Mum da benim, pervane de ben
Âlemin rüsvası benim, divane de ben
Mest-i meyhane benim, kendine bigâne (yabancı) benim
Yar-i peymane (kadeh) benim
Âlemin rüsvası benim, divane benim
Sahur rüzgârı gibi avare benim
Aşk ve cünunla yoldaş olan, benim
Sahursuz gecenin mum'u
Kendinden habersiz
Âlemin rüsvası benim, divane benim
Ey rabbim sen duy benim sesimi
Senin Felek titriyor ayaklarımın altında
Senin ay, yıldızların yanıyor benim iniltilerime
Âlemin rüsvası benim, divane benim
Ah benim bu sevdalı gönlüme ah
Ah ben ve bu pervasız gönlüme ah
Ah her vadinin mecnunu gönlüme ah
Ah bu rüsva gönlüme ah
Ah bu yapayalnız lale çiçeğine, hasretlerin acısını çeken gönlüme ah
Ah Sevda pınarı olan gönlüme ah
Pervanenin külüyüm ben
Kadehin ciğer kanıyım ben
Sen şarkıların, ezgilerin canlılığısın
Ben ise gecelerin Ah'ıyım
Âlemin rüsvası benim, divane benim
Yalnızlık,esaret ve sevgilinin hasreti,
Yalnızlığın ve esaretin çaresi var,
Ama sevgilinin hasreti,
Sevgilinin hasreti..