“Ey Ömer bin Hübeyre! Eğer sen Allâhü Teâlâ'dan korkarsan, o seni korktuğun her kimseden korur. Korktuğun kimseler ise seni Allâhü Teâlâ'dan aslâ koruyamazlar.
Ey Ömer! Ben bu ümmetin en büyükleri olan Ashâb-ı Kirâm Efendilerimizden nicelerine yetiştim. Vallâhi dünyâ bütün varlığı ile kendilerine yöneldiği halde onlar dünyâdan kaçıyorlardı. Hâlbuki siz dünyâyı, dünyanın onları istediği gibi istiyorsunuz, dünyâ da onların kendisinden kaçtığı gibi sizden kaçıyor.
Ey Ömer! Ben seni Allâhü Teâlâ'nın seni korkuttuğu bir makâm (kıyâmet günü Cenâb-ı Hakk'ın huzurunda hesâb vermek için duracağın gün) ile korkutuyorum! O günü aslâ hatırından çıkarma!
Ey Ömer! Eğer sen Allâhü Teâlâ'ya itâat edersen, seni insanların şerlerinden muhâfaza eder. Eğer sen Allâhü Teâlâ'ya isyânda insanlarla birlikte olursan, Cenâb-ı Hak seni insanlara havâle eder, onlar ise sana asla acımazlar."
(Nahvü’l-Kulûb, İmâm Kuşeyrî)