Vefayı, cefayı, sabrı…
Yakınlığı, uzaklığı …
Varlığı ,yokluğu…
Hesapsızca öğretiyor…
Manayı bilene her şey aleni …
Ömür yetermi bilmeyiz lakin gönül yetiyor …
Bir tek heceye bağlıyoruz günü ,geceyi ,güneşi, ayı yıldızları…
Gönlün içindeki kaleme eyvallah …
Suskunluğumuz yine bize yoldaş oluyor …
Yürüyoruz heybemiz gönlümüzde aşk diye diye…
Ne yerde ararız devamızı ne gökte…
Bizim derdimizde devamızda gönüllerde…
Nefs pazarında yapıp yıkılacak gönüllerimiz yok bizim …
Marifet sevgiyle görebilmekte…
Ateş suya hürmet eder demezki alevime mani olursun …
Su yolu bilir …
Su durudur, su akıcıdır…
Rahmete vesiledir…
Bizler su gibi gönüllere akmak istedik ateş ise hakkın işi …
Biz suyu taşıyalım aşkın ateşini hak yakar gönüllerde…
Lakin gönüller hayli perişan sabır ALLAH’tan..
Yaradanın hikmetinden sual olunmaz…
Biz derinleri isteriz ,yüzde gezenler bizi anlamaz…
Hay der susarız gayrısı mevlanın işi ….
Demek ki görmüyorsun, sana gösteriliyor.