lakin aklını ipotek etmek, liderlerinin her sözünü doğru görüp mutaassıp bir tutum sergilemek, aklı ve mantığı hiç kullanmamak, isimlere bakıp söylenen sözleri görmezden gelmek yahut isimlere bakıp başka söylenen sözleri görmezden gelmek, geceleyin odun toplayan bir kimsenin hali gibi odun yerine belki de kendisine zarar verici şeyler toplayan mukallit olmak, işte bunlar doğruyu dile getirmeye engel olan şeylerdir

“Yürümeye devam et, yol insanı terbiye eder.”

“Sîret” bir kimsenin ahlakı, karakteri, dışa akseden davranışı demektir. Arapçadan dilimize geçmiştir.
Bir de “sîreti süretine uymamak” vardır, göründüğü gibi olmayanlara denir.

yeterince acımasız insana denk gelmeyen kişi kendini çok güçlü hisseder.
alıntı

Peygamber efendimiz Ebu Zer'e şöyle dedi:

"Bak Ebu zer! Takvalı olman dışında ne kırmızıya ne de siyaha karşı bir üstünlüğün yoktur."

انظر! فإنَّك لسْتَ بِخَيْرٍ مِنْ أحْمَر ولا أسْودَ، إلا أن تَفْضُلَهُ بِتَقْوى

صحيح الترغيب والترهيب للألباني 2963

namaz kıldığına inanan ve yanlış şekilde namaz kıldığını düşündüğüm bir kimsenin yanına gittim ve ona onun yanlış bir şekilde namaz kıldığını söylediğimde tanıdıklarım da oradaydı. kendisi buna sinirlendi.
neden sonra... yaptığımın niyet olarak doğru ancak yöntemsel olarak yanlış davrandığımı düşündüm. bende kendisi ile yalnız kaldığımda ve onun kendisini rahat hssettiği bir vakitte ona söyledim.

o da bana "hayır ...o senin kafana öyle girmiş. bu böyle değil" gibi bir cevap verdi.

neyse. daha sonra döndü ve şunu söyledi: "ben şimdi şuan ki farz namazı kılacağım. istersen kontrol edebilirsin doğru mu kılıyorum diye" ,tamam dedim.

kişi bana göre hatalı kılmaya devam ediyordu. çünkü mesela fatiha suresini çok kısa sürede okuyordu ,yani biraz düzelmiş idi ama yinede bana kısa geldi.

secdelerinde ve rükularındada bariz problem vardı bana göre , yok dedim bu kadar kısa sürede imkanı yok üç defa subhaneke rabbiel ala , diyemez bu kişi dedim.


neden sonra içimden bir ses şöyle dedi. "peki sen bunun böyle olduğunu nerden biliyorsun" "Allah'ın böyle yapılması gerektiğine dair onun kendisinden bir söz biliyor musun yada var mı ki öyle birşey"


"hayır" dedim. "benim bildiğim kadarı ile Allah kendi sözlerinden oluşan kitapta (yani kuranda) böyle yapılmasını açıkça buyurmamıştır. en azından ben böyle biliyorum.
o zaman ya ben iyi bilmiyorum bu detayı yada ben bu kişiyi hatalı bilgilendiriyorum.

haaa...peki namaz kimin için kılınır. o zaman da bu benim bildiğim kadarıyla Allah'ın kul üzerindeki kendi hakkı.Ve bunun yapılmasını emir buyurmuş fakat nasıl yapılacağını kuranda (benim bildiğim kadarı ile) açık seçik anlatmamıştır.

o zaman ...belki de ben yeterince doğru düşünmüyor olabilirim ...neticede o da bende Allah için namaz kılıyoruz yada böyle olmalı. O böyle istediği için.

artık ona bu konuda birşey söylemeye .çekindim. ihtimal , belki de hatalıydım...

Yeni dünya düzeninin İnkılâbı şapka ile değil maske iledir
Abdurrahman Dilipak

Hayırlı Cumalar

Fe eyne tezhebun