''Demek sen rüyanın peşine düşüp bir salkım üzüm yemek için ta Konya'dan Bağdat'a geldin, öyle mi? Ben üç günden beri rüyamda Konya'nın filan semtinin filan numaralı evinin bahçesinde büyük bir hazinenin olduğunu görüyorum; fakat rüyaya itibar edipte ta oralara kadar gitmiyorum. Sen hangi mantıkla buralara geldin? Ne kadar saf adammışsın'', deyip üzümü ikram eder. Üzümü aceleyle yiyen adam, hiç vakit kaybetmeden evine döner, bahçeyi kazar ve büyük hazineye sahip olur. Meğer Bağdat'taki kişinin rüyada gördüğü ev, kendi eviymiş.
Samimiyetle inanmanın ve azmin ödülü...