You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Forumcu
Sadreddin Konevî
Talebesi, Sadreddin Konevi’nin nasıl ders yaptığını anlatıyor;

“Taiyye” Arap dünyasında çok kullanılır. Hatta Sadreddin Konevi’nin kendisini ziyaret etmek için Kahire’ye kadar gittiği Ömer İbn’ül-Faruk’un “Taiyyesi” çok önemli bir tasavvuf metni şiirini şerh ettiği dersleri. Rivayet o ki, bu derslere-tabiri caizse Şam’da başladı, ardından Kahire’de devam etti, sonra Konya’da tamamlandı deniliyor. Uzun seneler devam eden dersler...

Kahire’ye gelip bu Taiyye’nin müellifi ile şairi ile büyük arif ile de tanışmak istemiş fakat geldiğinde vefat ettiği haberini alıyor. O arada büyük pirlerden Ebu’l Hasen-i Şazeli Hazretleri ile Kahire’de buluştuğu ve tanıştığı rivayet ediliyor. Onu da, Ebu’l Hasen-i Şazeli Hazretleri- Aktab-ı Erbaa’dan bir kişi olması hasebiyle zikretmek istedim. Buradaki derslerine devam eden talebeleri var. Bunlardan bir tanesi Iyki. Iyki aktarıyor diyor ki;

Bazılarımız dikkatli bir şekilde kendisini dinlerdik not almazdık. Bu bazı ariflerin derslerinde böyle not almıyorlar kalplerine ilkah etmeye çalışıyorlar fakat bazıları da not alıyor. Iyki diyor ki Sadreddin Konevi Hazretleri Kahire’de Farsça olarak açıkladığı dersleri, Saideddin Fergani adlı bir talebesi kaleme alırdı diyor. Oradan bir okuma yapıyoruz, diyor ki; Üstadımız bir şiiri, bir beyiti o gün derste, şerh etmeden evvel bir odaya çekilir on- on beş dakika murakabede bulunurdu. Rivayet bu kadar. Konevi, bir başka yerde açıklıyor, diyor ki; ben o murakabede üstadım Muhyiddin-i Arabî’nin ruhaniyetinden bana o beyti açıklaması talebinde bulunurdum, o bana açıklardı sonra cemaatin huzuruna çıkar bende olan açılımı aktaran ders yapardım, diyor.


Saideddin Fergani’nin yazdığı bir kitap var “Meşarık’üd- Darari” Farsça, sonra bunu Arapçaya kendisi tercüme ediyor ve adına “Müntehal Medarik” diyor. Biz bütün ilim dünyası bunu diyoruz ki, o kitabın yazarı Saidüddin Fergani’dir. Kütüphane kayıtları böyle ama silsile takip ettiğimiz zaman kitabın müellifinin kim olduğunu görüyoruz. Yukarı doğru çıktığımız zaman bakıyoruz diyor ki Saideddin Fergani;
Bunlar benim Sadreddin Konevi’nin derslerinde Farsça olarak tuttuğum notlardır. O zaman bunları anlatan Sadreddin Konevi’dir. O zaman bu kitap da Sadreddin Konevi’nin kitabıdır.

Binaenaleyh MEBKAM üyelerine diyorum ki, “Meşarık’üd-Darari” kitabını da Konevi Hazretleri’nin kitapları içine alınız. Durmuyoruz devam ediyoruz, geriye doğru çıkıyoruz.

Sadreddin Konevi diyor ki, ben bu dersleri anlatırken bir odaya çekilip murakabede bulunuyorum ve üstadımın ruhaniyetinden bana bu beyitler ilkah oluyordu o zaman zımnen bu kitabın yazarı Muhyiddin-i Arabî oluyor. Hadis-i Kutsiyi de bunun önüne getirdiğimiz zaman logolar yavaş yavaş tamamlanıyor.

Neydi Hadis-i Kutsi, ben yeryüzünde öyle kişilerin yürüyen ayağı gören gözü tutan eli olurum biz onu daha da açalım yazan kalemi olurum. O zaman silsileyi geriye doğru götürürsek bir intikalin, bir ruhaniyetin, bir nefes intikalinin önemli olduğunu görüyoruz. Burada tasavvuf literatüründe sadece metinlerin elden ele naklinden ziyade miftah dediğimiz kitabın yanında size bir de anahtarın verilmesi, anahtar olmazsa kitabın size konuşmaması gibi.

Devam ediyoruz, bakınız silsile çok enteresan bunu günümüze kadar da sizler tamamlayın. Muhyiddin İbn-i Arabî’nin talebesi Sadreddin Konevi onun talebesi Müeyyedeti’l- Cendi bu zat Füsusu’l-Hikem’in şarihi ilk tam metni yazanlardan o diyor ki, “Füsusu’l-Hikem Şerhi’ni yazmadan evvel yani başlamadan evvel kendi sözünden naklediyorum size şeyhim ve rehberim Muhammed bin İshak bin Yusuf el-Konevi bana Füsus’un mukaddimesini şerh etmekteyken üzerimde esrar âleminden gelen ilhamın işaretleri zuhur etti ve nefes-i Rahmani onun nefesiyle açılmaya başladı. Bana bu şerhi yaparken Sadreddin Konevi Hazretleri’nin nefesinden yardım gelmeye başladı. Onun mübarek nefesi batınımı ve zahirimi istila etti. Batını kimin batını Sadreddin Konevi’nin batını vasıtasız bir şekilde doğrudan yani batınıma galip oldu. Yani onun batını benim batınıma galip oldu. Tam tetabuk tam örtüşme tam vahdet hâli. Devam ediyor ve diyor; bedenimde ve kalbimde kâmil bir tesir hâsıl etti. Böylece Allah Mukaddime’nin şerhi esnasında bütün kitabı anlamamı sağladı.

Ruhun ilkah süreci var. Şeyh bunu bana tahakkuk ettirdikten sonra ben artık Füsusu’l-Hikem’i şerh eder hale geldim, diyor el-Cendi. Elden ele geçerek gönülden gönle intikal ettirilen bir silsile. Binaenaleyh manevi silsileye tabi oluş, bir ruhaniyetten feyiz alış oradan süt emmek bizde metinlerin anlaşılmasında önemli bir miftahtır.
Deliye her gün  bayram...
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.