PEYGAMBER EFENDİMİZ'DEN (SAV)
ÇOK ÖZEL TAVSİYELER...
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;
“Müslümanların ayıplarını
(ve gizli şeylerini) araştırmayın.”
(Hucurat 12)
Resulullah (asm) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:
“Her kim bir Müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını
kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeyleri örterse
Allah Teala da kıyamet gününde onun ayıplarını örter.
Her kim müsülüman kardeşinin meydana çıkmasını
istemediği bir şeyini ortaya çıkarır ve dile verirse:
Allah da onun ayıplarını kimsenin bilmesini istemediği
hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi
içinde de olsa onu rezil eder.
Müsülüman kardeşinin ayıbını
öreten bir ölüyü diriltmiş gibidir.”
(Buhari)
“…Kul başkalarının hatâlarını affettikçe
Allah da onun şerefini ziyâdeleştirir…”
(Müslim, Birr, 69; Tirmizî, Birr, 82)
“…İyilik ve kötülük müsâvî değildir.
Sen kötülüğü en güzel bir tarzda önlemeye çalış.
O zaman (göreceksin ki),
seninle arasında düşmanlık bulunan kimse,
sanki candan, sıcak bir dost oluvermiştir.”
(Fussilet, 34)
“İnsanlar iyilik yaparsa biz de iyilik yaparız,
şayet zulmederlerse biz de zulmederiz,
diyerek her hususta başkalarını taklit eden
şahsiyetsiz kişiler olmayınız!
Lâkin kendinizi, insanlar iyilik yaparsa iyilik yapmaya,
kötülük yaparlarsa zulmetmemeye alıştırınız!”
(Tirmizî, Birr, 63/2007)
“Kim bir kardeşini (tevbe ettiği)
günâhı sebebiyle ayıplarsa, o günâhı işlemeden ölmez.”
(Tirmizî, Kıyâmet, 53/2505)
“Kim bir mü’minin ayıbını örterse,
sanki diri diri toprağa gömülmüş bir kız
çocuğunu kabrinden çıkararak diriltmiş gibi olur.
” (Ahmed, IV, 153, 158; Ebû Dâvûd, Edeb, 38/4891)
“Ölüyü yıkayıp da onda gördüğü hoş olmayan
hâlleri gizleyen kimseyi Allah Teâlâ kırk kere bağışlar.”
(Hâkim, I, 506/1307; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, III, 395)
“Arkadaşının ayıplarını söylemek istediğinde,
hemen kendi ayıplarını hatırla!”
(Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, no: 328)
Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’ın
hikmet dolu nasihatlerinden biri şöyledir:
“Sizden biri, kardeşinin gözündeki çöpü görür
de kendi gözündeki koca kütüğü unutur.”
(Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, no: 592)
“İşlediği günahları açığa vuranlar dışında,
ümmetimin tamamı affedilmiştir.
Bir adamın, gece kötü bir iş yapıp,
Allah onu örttüğü hâlde, sabahleyin kalkıp;
«–Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım.»
demesi, açık günahlardandır.
Oysa, Rabbi geceleyin onun kötülüğünü örtmüştü.
Fakat o, sabaha çıktığında
Allâh’ın örttüğünü açığa vuruyor.”
(Buhârî, Edeb, 60; Müslim, Zühd, 52)
Peygamberimiz buyuruyor:
"Ey diliyle müslüman olup kalbiyle
işlememiş olanlar gürûhu!
Müslümanları üzmeyin, onları ayıplamayın
ve onların kusurlarını araştırmayın.
Şu bir gerçektir ki; her kim müslüman
kardeşinin ayıbını araştırısa
Allah da onun ayıbını meydana çıkarır ve
Allah her kimin ayıbını meydana koyarsa,
evinin içinde bile olsa onu kepaze eder."
(Tirmizi)