You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki

Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki

Profesör
Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki



Konuya katkılarınızı beklerim

Peygamberimiz (s.a.s) buyurdu:


''Kim ki bir işe Allah'a hâmd etmek ile başlarsa o işi mutlaka hayırlı ve verimli olur. Allah'a hâmd etmek ile başlanılmayan her şeybereketi kesilmiş veya noksan bir şeydir.''


Öyleyse ey mü'min! Her işine ''Bismillâhirrahmânirrahîm'' ile başla...


Her hayırlı kapıyı açar her hayırlı ve nimetli işe yönelten her kötülüğe götüren yolları kapatan sıkıntılı zamanlarında ferahlık verenöfke ve sinir hallerinde sabır veren ''Bismillâhirrahmânirrahîm'' ilâhi kelâmını daimâ söyleyiniz.

[Resim: urjn1.jpg]


Gaflet içinde gördüm, nice canlı cesedi ;
Câhillerden beterdi, âlimlerin hasedi..
Bunu ilk beğenen sen ol.
Üye
RE: Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki
Hz. Peygamber Efendimiz -Sallallâhu Aleyhi Ve Sellem- buyurdular ki:

Bir gün bana Cenab-ı Hakk’ın dört büyük meleği geldi. Bunlar; Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail aleyhimüsselam idiler.

* Cebrail (a.s) bana dedi ki:

Ya Resulallah! Senin ümmetinden bir kimse size günde on defa salavat ederse yarın kıyamet gününde ben onun elinden tutar, sıratı kuşlar gibi geçiririm.

* Mikail (a.s) de dedi ki:

Ben o kula senin kevser havuzundan kana kana içiririm.

* İsrafil (a.s) dedi ki:

Ya Resullallah! O kulun affı için başımı secdeye koyarım Allahu Teala onu affetmedikçe başımı secdeden kaldırmam.

* Azrail (a.s) de:

Ya Nebiyallah! Sana günde on defa salâvat edenin ruhunu Peygamberler gibi kabzederim, dediler.

Bunun üzerine Hz. Peygamber Efendimiz –sallallahu aleyhi ve sellem- :

Bu ne büyük lütuf ya Rabbi!
Bu ne büyük ihsan Allahım!
buyurdular.

Ayet ve hadîs-i şeriflerde bildirildiği üzere salavât-ı şerîfe getirmenin pek çok faydaları vardır.

Bunları şöyle sıralayabiliriz:

* Salavât, Ahzâb Suresi 56. ayette belirtildiği üzere Cenâb-ı Hakk’ın buyruğuna itâattir.
* Salavât, günahların affedilmesine vesîledir.
* Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e yakın olmanın en güzel ve en kolay yolu ona salavât getirmektir.
* Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-, kendisine salât okuyana mukâbelede bulunur.

Her salât getirenin ismi, Peygamber - Sallallâhu Aleyhi Ve Sellem - Efendimiz’e arz edilir.

* Salât-ü selâm okuyan kimse, Allah ve Rasûlü’nün muhabbetini diğer muhabbetlere tercih etmiş olduğu için, O’nun ahlâkıyla ahlaklanmada seviye alır, kötü ahlaktan kurtulur, fazîlete erer.
* Allah Teâlâ’nın rahmetinin üzerimize inmesine vesîledir.
* Salavât unutulan sözün hatırlanmasına sebep olur.
* Salavât duâların kabûlüne vesîledir.
* Yine salavât kıyametin o zor gününde arşın gölgesinde gölgelenmeye vesîledir.

Nitekim hadis-i şerifte şöyle buyurulur:

“Kıyamet gününde üç kişi Allah’ın arşının gölgesinde gölgelenir.”

* Üzüntülü kişinin sıkıntısını teselli eden kişi.
* Benim sünnetimi ihyâ eden kimse.
* Benim üzerime çok çok salavât getiren kimse.

Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammed!
Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Nebiyyina Muhammed!
Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Rasulina Muhammed!
Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke Ya Rasulallah!.
Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke Ya Habiballah!.
Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke Ya Emine Vahyillah

Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedini’n-Nebiyyi’l-Ümmiyin ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim!

Yüreklerimizde vaz geçilmez bir yerin var Ya Rasulallah!.

Rabbim cümlemizi salâvatın özüne ulaşıp, Peygamber ahlâkıyla ahlâklanmayı, O’nun 23 yıllık nübüvvet hayatından lâyıkı vechile hisseler almayı ihsan eylesin!
Bunu ilk beğenen sen ol.
Üye
RE: Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki
PEYGAMBER EFENDİMİZ'DEN (SAV)
ÇOK ÖZEL TAVSİYELER...

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

“Müslümanların ayıplarını
(ve gizli şeylerini) araştırmayın.”
(Hucurat 12)

Resulullah (asm) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:

“Her kim bir Müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını
kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeyleri örterse
Allah Teala da kıyamet gününde onun ayıplarını örter.
Her kim müsülüman kardeşinin meydana çıkmasını
istemediği bir şeyini ortaya çıkarır ve dile verirse:
Allah da onun ayıplarını kimsenin bilmesini istemediği
hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi
içinde de olsa onu rezil eder.
Müsülüman kardeşinin ayıbını
öreten bir ölüyü diriltmiş gibidir.”
(Buhari)

“…Kul başkalarının hatâlarını affettikçe
Allah da onun şerefini ziyâdeleştirir…”
(Müslim, Birr, 69; Tirmizî, Birr, 82)

“…İyilik ve kötülük müsâvî değildir.
Sen kötülüğü en güzel bir tarzda önlemeye çalış.
O zaman (göreceksin ki),
seninle arasında düşmanlık bulunan kimse,
sanki candan, sıcak bir dost oluvermiştir.”
(Fussilet, 34)

“İnsanlar iyilik yaparsa biz de iyilik yaparız,
şayet zulmederlerse biz de zulmederiz,
diyerek her hususta başkalarını taklit eden
şahsiyetsiz kişiler olmayınız!
Lâkin kendinizi, insanlar iyilik yaparsa iyilik yapmaya,
kötülük yaparlarsa zulmetmemeye alıştırınız!”
(Tirmizî, Birr, 63/2007)

“Kim bir kardeşini (tevbe ettiği)
günâhı sebebiyle ayıplarsa, o günâhı işlemeden ölmez.”
(Tirmizî, Kıyâmet, 53/2505)

“Kim bir mü’minin ayıbını örterse,
sanki diri diri toprağa gömülmüş bir kız
çocuğunu kabrinden çıkararak diriltmiş gibi olur.
” (Ahmed, IV, 153, 158; Ebû Dâvûd, Edeb, 38/4891)

“Ölüyü yıkayıp da onda gördüğü hoş olmayan
hâlleri gizleyen kimseyi Allah Teâlâ kırk kere bağışlar.”
(Hâkim, I, 506/1307; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, III, 395)

“Arkadaşının ayıplarını söylemek istediğinde,
hemen kendi ayıplarını hatırla!”
(Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, no: 328)

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’ın
hikmet dolu nasihatlerinden biri şöyledir:
“Sizden biri, kardeşinin gözündeki çöpü görür
de kendi gözündeki koca kütüğü unutur.”
(Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, no: 592)

“İşlediği günahları açığa vuranlar dışında,
ümmetimin tamamı affedilmiştir.
Bir adamın, gece kötü bir iş yapıp,
Allah onu örttüğü hâlde, sabahleyin kalkıp;
«–Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım.»
demesi, açık günahlardandır.
Oysa, Rabbi geceleyin onun kötülüğünü örtmüştü.
Fakat o, sabaha çıktığında
Allâh’ın örttüğünü açığa vuruyor.”
(Buhârî, Edeb, 60; Müslim, Zühd, 52)

Peygamberimiz buyuruyor:
"Ey diliyle müslüman olup kalbiyle
işlememiş olanlar gürûhu!
Müslümanları üzmeyin, onları ayıplamayın
ve onların kusurlarını araştırmayın.
Şu bir gerçektir ki; her kim müslüman
kardeşinin ayıbını araştırısa
Allah da onun ayıbını meydana çıkarır ve
Allah her kimin ayıbını meydana koyarsa,
evinin içinde bile olsa onu kepaze eder."
(Tirmizi)
Bunu ilk beğenen sen ol.
Son Düzenleme: 21-04-2013, Saat:01:08 PM, Düzenleyen: Taner-O.
Üye
RE: Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki
Peygamber efendimiz, Hz. Ali ye buyurdular ki;
Ya Ali şu 5 şeyi yapmadan yatma!

1-Kuran-ı kerimin hepsini okumadan,

2-4000 dirhem sadaka vermeden,

3-Kabeyi ziyaret etmeden,

4-Cennette yerini hazırlamadan,

5-Küs oldugun biriyle barışmadan,

Hazreti Ali: Ya Resulallah! Bu nasıl olur? Diye sorunca buyurdular ki:

1-3ihlas okumak, kuran-ı kerimi hatmetmek gibidir.

2- 4 fatiha okumak, 4000 dirhem sadaka vermeye eşittir.

3- 10 defa; “ La ilahe illallah vahdehu la-şerike-leh lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyı ve yümit ve hüve ala külli şey’in kadir.” Demen de kabeyi ziyarete eşittir.

4- 10 defa; La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.” Demen , cennette yerini hazırlamana vesiledir.

5- 10 defa; “Estağfirullahel’ azim ellezı la ilahe illa hu el hayyel kayyum ve etubü ileyh.” Demen, dargın ve husumetli oldugun insanlarla barışmış derecesinde mükafata
Bunu ilk beğenen sen ol.
Profesör
RE: Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki
Allah razi olsun her ikinizden de

Şimdi gelip kaynak sorarlar haberiniz olsungülücük
"Ey Sevgili!..
Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreğimizi,
Taşıyabilir miydin acaba bendeki seni!..
Bunu ilk beğenen sen ol.
Üye
RE: Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki
Amin ilk once sizlerden sonra cümle ümmetten sonrada bizlerden razidir insaAllah....sorusunlar sahih hadisler.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Üye
RE: Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki...

Sukur ve Sabir...
"Kim nimete kavusunca sukreder, dert ve acilarla karsilasinca sabreder, haksizlik yapinca af diler, haksizliga ugradiginda da affederse... iste onlar guvende ve dogru yolda olan kimselerdir."
(Taberani)

Nimete sukur, acilara sabir, hatalarindan ozur dileme ve karsilastigi haksizliklari affetme buyuk bir erdemdir .


Dogruluk...
"Tehlikeli oldugunu bile gorseniz, gercegi aramaktan, dogruya ulasmaktan geri durmayin.
Zira kurtulus, sadece ve sadece dogruluktadir."
(Ibn-i Ebiddunya)


Insanlarin en hayirlisi...
"Insanlarin en hayirlisi, omru uzun, ameli de guzel olan kimsedir."
(Tirmizi - 2330)

Insanlarin hayirli olup olmamalarini belirleyen sey, amelleridir. Guzel ve salih ameller isleyen; ibadetleri, hayir ve iyilikleri cok olan kimseler insanlarin en hayirlisi sayilmaya layiktirlar.

Amelleri guzel olan kimsenin omrunun uzun olmasi da ikinci bir guzellik ve hayirlilik sebebidir.

Omrun uzun, amellerin de guzel olmasi, gercekten insan icin buyuk bir bahtiyarlik vesilesidir.

Uzun omur tek basina bir dua ve istek konusu olmamali, beraberinde guzel ameller, guzel davranislar, o uzun omru susleyip guzellestirmelidir..

Keske deme...
"Basina bir is geldiginde: 'Sayet soyle yapsaydim, soyle olurdu' deme.
Fakat 'Bu Allah´in takdiridir ki, oyle olmasini diledi ve oyle yapti' de. Cunku keskeler, seytanin vesvese ve kandirmalarina yol acar." (Muslim - 2664)


Bir is olup bittikten sonra, ardindan keske soyle yapsaydim, boyle yapmasaydim diye ah vah etmenin hicbir yarari yoktur. Olan is, Allah´in diledigi sekilde olmus bitmistir. Allah´in takdir ettigi bir seyi kulun degistirmeye gucu yetmez.

Bu sebeple keske sozunden Allah hoslanmaz. Bu soz, seytanin vesveselerine yol acar, kader inancina zittir.

Uc sey kabre gelir, ama...
"Uc sey, olen kisinin ardindan gider: Ailesi, mali ve ameli...
Ailesi ve mali olu kabre konduktan sonra geri doner. Ameli ise, olen kisiyle birlikte kalir."
(Buhari - 6514; Muslim - 2960)

Olen kisinin dunyadan her seyle ilgisi kesilir. Ancak su uc sey bundan istisnadir :

Ailesiyle ilgisi, kabre konulup topraga gomulunceye kadar devam eder. Sonra aile fertleri onu orda birakip mezarliktan geri donerler.

Mali ile ilgisi de, kefenlenip kabre konmasiyla biter. Geride biraktiklari, mirascilarina intikal eder.

Olunun ameliyle yani yaptiklari ile ilgisi ise kabre konmakla sona ermez. Iyi veya kotu ameller kulun yaninda kalmaya, ona mukafat veya ceza kazandirmaya devam eder.


Yeniden dirilirken...
"Her kul, olmus oldugu hal uzere diriltilecektir."
(Muslim/Cennet 83)

Dunya hayati bir imtihan meydanidir. Kulun iyi veya kotu nasil bir hayat yasayacaginin, denenme yeridir.

Insan icin onemli olan, bu imtihan suresini tamamlayip bu dunyadan ayrilirken iman ve guzel amel sahibi olarak ahirete gocmek, hayat imtihanini yuzunun akiyla verip kazananlardan olmaktir.

Hadisin ifadesine gore, kul son nefesini nasil bir inanc ve duygu icinde verirse, ahirette o hal icinde diriltilecektir. Bu durumda kulun ahiretteki durumunu belirleyici faktor bu dunyadaki yasayisi ve son nefesindeki inanci olmaktadir.


Allah su uc kimseye kiyamet gununde rahmet ederek bakmaz...
"Allah su uc kimseye, kiyamet gununde rahmet ederek bakmaz. Onlari kusur ve gunahlarindan (bagislayarak) temize cikarmaz. Ayrica onlar icin cok uzucu bir azap da vardir:

- Elbisesini (kibirle) yerlere kadar saliverene,

- Yaptigi iyilikleri insanlarin basina kakana,

- Yalan yemin ederek sattigi esyasina surum saglamaya calisana..."

(Muslim, Ebu Davud, Nesai, Ibn-i Mace)



Alis-verisleri Bereketli Kilmak...
"Alici ile satici, (sozlesme imzalayip) birbirinden ayrilmadikca, bir mali alip almamakta tercih haklari vardir. Alici ile satici, alisveriste dogru konusur ve maldaki kusuru acikca soylerlerse, alisverisleri kendilerine bereketli kilinir.

Sayet malin kusurunu gizleyerek yalan soylerlerse, (belki) kar edebilirler, ama alisverislerindeki bereketten yoksun kalirlar.

Yalan yere yemin, (aliciya guven verip) satisi (surumu) artirsa dahi, gercekte kazancin bereketini yok eder."

(Buhari, Muslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai)


Dua ederken...
"Sizden biriniz:

- Allahim, dilersen beni affeyle, dilersen bana aci, demesin.

Allah´tan istegini kesin dille yapsin. Cunku Allah´i zorlayan hicbir kuvvet yoktur."
(Buhari, Muslim)


Insanin dua yaparken tereddutlu ve istemekte cekingen olmasinin bir tek sebebi vardir : Yaptigi gunahin cok buyuk olduguna inanmasi ve Allah´in onu bagislayacagina umidinin tam olmamasi...

Halbuki isledigi gunah ne kadar buyuk olursa olsun, Allah´in af ve bagislamasini asip tasamaz. Allah´in rahmet ve affi daha coktur, daha buyuktur, daha genistir.

Allah´in rahmetinden umit kesmenin ise, hicbir hakli nedeni yoktur. Allah´i affetmemeye zorlayacak hicbir guc ve kuvvet yoktur. Insan yeter ki samimi tovbe etsin, gunahtan kesin kararla vazgecsin.

Allah´a inanan bir kisi, Rabbinden hicbir zaman umitsiz olmaz; sadece kendini affa layik hale getirmeye calisir.


Allah'tan (celle celaluhu) afiyet isteyiniz...
Dusmanla karsilasmayi (sakin) arzu etmeyiniz. Allah´tan (bela degil) afiyet isteyiniz. Dusmanla karsilasmak zorunda kaldiginizda da sabrediniz."

(Buhari, Muslim)

Kulun, sevabi cok diye bela istemesi, sabretmek zorunda kalacagi durumlara istekli olmasi, edebe uygun bir temenni degildir.

Cunku kulun belayi isteyipte verildigi zaman sabredememesi hali, aleyhine bir durumdur. Bu durumda sizlanmaya hicbir mazeret bulamaz.

Uygun olan, Allah´tan hep afiyet istemektir. Beladan Allah´a siginmaktir. Ama bela geldiginde de sabra calismaktir. Bu durumda Allah´tan yardim ve tahammul istemek; hem makul, hem de edebe uygundur.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Üye
RE: Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki
Resulullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Birinizin kulağı çınladığında beni ansın ve bana salavat getirsin
ve ‘zekerallahü men zekerani bi-hayrin’ desin”
Resulullah, “Muhammedün Resulullah sallallahü aleyhi ve selem” ve bunun benzeri salava-ı şerife okumak ile zikredilir, anılır.

Mü’minin kulağı çınladığı esnada Resulullah (s.a.v.) onu
Cenab’ı Hak katında anmış, ona dua etmiştir.
Mü’minin ruhu bunu duyduğu zaman kulağı çınlar.
Bunun için salavat’ı şerife okuması tavsiye buyurulmuştur.

Nitekim ayak uyuşup karıncalandığında da
salavat getirmek tavsiye edilmiştir.
paylaşarak dostlarınızın öğrenmesine de vesile olun.
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.