Bir tarafı karanlık olan bir dünyada yaşıyoruz… Bütün şerleri bünyesinde barındıran karanlık, haramları da bir köşesinde ağırlıyor… Bu haramlar birer mekân olacağı gibi içilen bir sıvı da olabilir…
Bir de dünyanın çok geniş bir alana yayılan helalleri vardır… O helaller arasında Allah’a sevimli gelenler olduğu gibi sevimli gelmeyenler de vardır… Burada iki tercihle karşı karşıya olduğumuzu görürüz;
Allah’ın sevip sevmediği yerler
İnsanın sevip sevmediği yerler
Eğer insan hidayet ile ölüm arası sınava tabii tutuluyorsa bu demektir ki gittiği yerlere dikkat edecek… Çünkü yarın imtihan edilen varlığa nerelere gittiği sorulmuş olacak… Hidayetle tanışan bir insan atacağı her adıma çok dikkat etmeli ve bazı kriterler belirlemeli… Kimin rızası istenecek? Allah’ın mı nefsin mi?
Eğer mahşer gününde hesap verirken alnı ak çıkıp cennette Allah ile muhabbet yapmak istiyorsan Allah’ın sevdiği mekânları öğrenip o mekânlarda vakit harcaman gerekir…
Allah’u Teâlanın sevdiği mekânlardan bahsetmesi bir kulları için tam bir nimet… Hem de büyük bir nimet… Bil ki o yerlerde melekler dolaşıyor… Ve şeytanın pek uğradığı yerler değildir… Demek ki çok sevap toplanılan bir yerdir oralar… Şimdi Allah’ın sevdiği ve sevmediği mekanlardan sadece birer tanesinin adreslerine bakalım;
Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ’nın bir beldede en beğendiği yer oranın mescitleri, bir beldede en sevmediği yer de oranın çarşı-pazarıdır.”[1]
Tek cümleden oluşan bu muhteşem hadise baktığımızda ilk önce Allah’ın beğendiği bir mekânla başlaması cümleye pozitif bir güzellik serpiştirdiğini görürüz…
Cümlenin bitiminde ise sakınmamızı öğütleyen bir adres vardır… Her iki adres açık ve nettir;
Mescidler
Çarşılar
Allah’ın sevgisini kazanmak isteyen kişi sınırları belli olan bir beldede çok binalar, dükkânlar, evler, camiler ve park alanları vardır…
Mescidleri biliyoruz… Mescide doğru yürürken bile her adımına sevaplar yazılır… Mescid içinde kılınan namazlar, yapılan tesbihatler, okunan kur’anlar, verilen/dinlenilen Cuma hutbeleri, kılınan cenaze namazları gibi ibadetlerle sevaplar toplanır… Allah’ın anıldığı o yerler Allah’a çok sevimli gelir.
Bir de o beldenin kalabalık olan ve olmayan çarşıları vardır… Alışverişlerin yapıldığı, ihtiyaçların giderildiği, ama haramların da yoğunla işlendiği yerlerdir çarşılar… Allah’ın sevmediği çarşılar islami bir ticaretin yapılmadığı çarşılardır… Yoksa helalinden çalışmaya Allah bir şey demediği ve demeyeceği gibi sabahın erken saatlerinde çalışmaya teşvik bile ediyor…
Peki, bu uyarıdan ne anlamamız gerekir şimdi onun hakkında bir iki söz söyleyelim. “Harama düşme ihtimali olan yerlerde işini alel acele görüp haram bir sıyrık almadan döneceksin…”
Bu hadisten anladığım özetle budur….
[1] Müslim, Mesâcid 288
Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz. Ankebut-57
Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bilseler! Ankebut-64
O ADRESTEN UZAK DUR!
O ADRESTEN UZAK DUR!
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi