"Müminlerin yolundan başkasına uyma" bağlamında Tekfirci kelamcıların hatalı olarak anladığı bir ayet hakkında İbn Hazm'dan açıklama
 " ومن يشاقق الرسول من بعد ما تبين له الهدى ويتبع غير سبيل المؤمنين نوله ما تولى ونصله جهنم وساءت مصيراً "

قال أبو محمد: هذه الآية نص بتكفير من فعل ذلك فإن قال قائل أن من اتبع غير سبيل المؤمنين فليس من المؤمنين قلنا له وبالله تعالى التوفيق ليس كل من اتبع غير سبيل المؤمنين كافراً لأن الزنا وشرب الخمر وأكل أموال الناس بالباطل ليست من سبيل المؤمنين وقد علمنا أن من اتبعها فقد اتبع غير سبيل المؤمنين وليس مع ذلك كافراً 

"Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir. "

Ebû Muhammed şöyle dedi: Şayet birisi" Her kim müminlerin yolundan başka bir yola tabi olursa o kimse, müminlerden değildir. " derse, - Allâh'ın yardımıyla- ona şöyle cevap veririz:
Müminlerin yolundan başkasına tabi olanların hepsi kafir değildir. Çünkü zina etmek, şarap içmek ve haksız yere insanların malını yemek müminlerin yolu değildir. Biz söz konusu haramları işleyen bir kimsenin müminlerin yolundan başkasına tabi olduğunu biliriz. Bununla birlikte o kafir değildir...

İbn Hazm Rahmetullahi aleyh

Açıklama gayet güzel.

Bu nasıl bir fitneydi başımıza geldi ya hu?

Düşünüldüğünden çok daha büyük ve karmaşıktır. Tek taraflı değildir, hem tekfir edenler hem de tekfir edilenlerin eliyle asrımızda yaşayan bir fitnedir. Işidin, el kaidenin, selefilerin, sufilerin, particilerin, müsteşriklerin, uluslararası güçlerin(!) muhtelif fraksiyonların hatta içinde yaşadığımız bu toplumun da payı vardır bu fitnede... Kişiler arasında tek taraflı olmadığı gibi konu olarak da çok yönlüdür.
Allâh'ın yardımı olmadan bu fitneden kurtulmak mümkin değildir.