You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

İslamiyet Dönemleri

İslamiyet Dönemleri

Administrator
İslamiyet Dönemleri
CAHİLİYE DÖNEMİ


İslam dininin peygamber tarafından açıklandığı ve bundan hemen önceki zamandaki Arabistan'a ve genel olarak bu döneme klasik İslam kaynaklarında Cahiliye denir. Bununla birlikte bu daha ziyade İslamî klasik kaynaklarca tercih edilen bir dönemdir ve çağdaş din bilimleri araştırmalarında bu dönemden bahsedilmekle birlikte İslam tarihi içerisinde bu isimle zikredilmez.

İslam'a göre Cahiliye dönemi tam İsa'ya gelen İncil'in tahrif edildikten sonra, Muhammed'in peygemberliğine kadarki zamana denir. İsimdeki cahiliye tabiri salt okur-yazarlık veya bilgisizliğe değil de daha geniş ve genel, dinî ve toplumsal bağlamlar içeren bir kapsama sahiptir.


PEYGAMBER DÖNEMİ


Çağdaş din bilimlerinde İslam tarihi sıklıkla bu dönem ile başlar. Peygamberin peygamberlik döneminden (yani Kur'an'ın gönderilmeye başlamasından) Abbasi Hilafeti'nin sonuna yol açan 1258'deki Bağdat istilasına kadar süren döneme sıklıkla Klasik Dönem denir ve Peygamberin Dönemi bu Klasik Dönemin ilk kısmını oluşturur.

İslam dininin kabul ettiği son peygamberin peygamberlik görevini alışından ölümüne kadar ki döneme klasik İslam kaynaklarında Asr-ı Saadet yani "saadet zamanı" adı verilir. Asr-ı Saadet kendi içinde 2 ana bölümde incelenir bunlar: Mekke dönemi ve Medine dönemidir. Mekke dönemi daha çok dinin doğuşu, ilk Müslüman topluluk, ahlâki ve dini değerlerin Müslüman topluluk tarafından benimsenişi, var olan dini inanç ile İslam'ın çatışması ve direnişleri içerir. Bu dönem Hicret le beraber sona erer. Medine döneminde ise, İslam devletin ve toplumun kuruluşu ile daha siyasi ve toplumsal bir dönem olup, çeşitli savaşlara ve hem siyasal otorite hem de toplumsal refah anlamında yükseliş arz eden bir zaman dilimidir. Bu dönemde bütün Arap Yarımadası Müslümanların idaresine girmiştir


4 HALİFE DÖNEMİ


Bu dönemde İslam Devleti'nin sınırları batıda Trablusgarp, doğuda Horasan ve kuzeyde Kafkasya'ya kadar genişletilmiş; böylece Arap Yarımadası dışına taşan İslamiyet, Asya ve Afrika'daki çeşitli milletlerce benimsenmiştir. Kurulacak olan yeni İslam devletlerinin siyasi ve hukuki temelleri de bu dönemde atılmıştır. Sırasıyla halife olan Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali, gerek siyasî gerekse toplumsal kararlar açısından peygamberin yolunu izlemişlerdir ve bu sebeple onların hükmettiği dönem sonraki hilafetten ayrıca işlenir. Yine bu nedenle Dört Halife Dönemi, "Doğru Yolda Giden Olgun Halifeler Dönemi" anlamına gelen "Hulefa-i Raşidin Dönemi" olarak adlandırılır. Bu dönemin sonraki hilafet dönemlerinden bir farkı da halifelerin saltanat benzeri bir miras yoluyla hilafeti almamış olması, şura yoluyla, seçim-benzeri bir düzenleme ile halife olmuş olmalarıdır. Ali'nin ölümünden kısa bir süre sonra hilafeti alan Muaviye hilafeti oğlu Yezid'e bıkarak seçim ve benzeri yollarla yapılan halife seçimini bertaraf etmiş ve ondan sonra kurulan İslami devletlerde hilafet babadan oğula geçen, miras yoluyla edinilen saltanat benzeri bir makam olmuştur.
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.