Murat Bardakçı "Abdülhamit içki içerdi. Torununun bizzat röportajını yayınladım" diyor ve delil olarak Abdülhamitin Torunu Ertuğrul Osman Efendi'yi gösteriyor...

Ertuğrul Osman Efendi'nin 1999 yılındaki röportajında dediklerine göre:
Dedesi Abdülhamiti bir bayram sabahı ziyarete gitmişler. O sırada Dedesinin elinde içki varmış. Babasına dönerek "Kuran'da yasak olan Şaraptır. Bu şarap değil... Benim içtiğim ROM'dur" demiş..

Kısaca bir bakalım;
ROM İÇKİSİ VE ÜRETİLİŞ YILI.
ROM içkisi 1400 yıllarında bulunmuş ancak dünyaya genel olarak 1862 yılında yayılmıştır. Çeşitleri ise o yılda KÜBA'da açılan bir fabrikada çıkmıştır. Yani 1912 yılında Abdülhamit'in ROM adında bir içkiyi bilmesi ve sarayda içebilmesi ihtimali düşüyor.
Kaldı ki bu içki ağır bir içkidir, Bayram sabahı akrabalarla görüşmeden önce içilecek bir şey değildir.

Murat Bardakçının delil olarak gösterdiği Osman Ertuğrul Efendi, Abdülhamitle görüştüğü sırada 4-5 yaşlarındaydı. 4-5 yaşlarında ki bir çocuğun dedesinin içtiği alkol markasını hatırlaması biraz anormal sanırım. Kaldıki o sırada yani 1912 yılında Abdülhamit Beylerbeyi sarayında Hapisteydi. Sadece bayram günleri yakınları ile görüşebiliyordu. Murat Bardakçıya göre Abdülhamit, Torunlarını görür görmez :

-Amaan bak bayramında ilk günü zaten, Hazır torunlarımda gelmiş ben onları hiç görmeden hemen bir kadeh içki içeyim.
-
Mantığı ile hareket etmiş oluyor.

Son olarak Murat Bardakçı 4-5 yaşlarındaki bir çocuğu delil olarak gösterirken biz daha olgun, Abdülhamiti daha net tanıyan ve daha beraberliği olan insanları delil gösteriyoruz:

Şadiye Osmanoğlu (Kızı)
-Babam içki içmezdi. İçenleri hoş görmezdi, Saraya sokulmasını istemezdi.

Celaleddin Velora Paşa
-Az yer, içki içmezdi; Kumar oynamaz, ibadetinde kusur göstermezdi.

Semih Mümtaz.
-Şehzadeliğinde bilhassa açıklarda yemek yemeyi tercih eder, bu gibi alemlerin içkisiz eğlencelerine katılırdı.

[Belgeleri şekilden şekile sokan, Gerçeği işine geldiği gibi yansıtan, Ecdadı kötülemekten başka amacı olmayan insanları değilde; Gerçekleri konuşan ADAM'ları dinlersek hepimiz için daha hayırlı olacaktır.]

Paylaşım için teşekkürler...Bu kadar şanlı ecdadı olan bir milletiz örnek alacağımız yere kötülüyoruz...Bahsi geçen padişah Halife üstelik...

tarihi yanlış anlatanlar ALLAH dan bulsun .övünülecek ceddimiz var ama kötülüyolar

Amin...Cennet mekan Abdulhamit Han'ın ne yapıp edip yahudilere vermediği Filistin topraklarında yıllardır zulüm var...

kaç senedir bir parça bile vermediği topraklar başkası geçince kimlerin eline geçti.bide derlerki sattılar bilmem nettiler sonra osmanlıyı kötülediler

Aslında yapılması gereken basit...Biz ne zaman 3 kıtaya hükmettik Yükselme döneminde...o dönemi kılı kırk yarar şekilde araştırıp inceleyip şimdiye uygulayacağız...

günümüz artık herşey çok kolaylaştı.araştırmada özgür kısıtlama yok çok şükür eskisi gibi atayı bi kişi olarak gösteren zihniyet yok osmanlıının yaptıklarının tersini anlattılar kendileri yapmış gibi gösterdiler artık öyle değil herşey meydanda

Evet haklısınız herşey meydanda tek tıkla dünyaya erişiyoruz resmen...Peki bende dahil olmak üzere günümüz insanlarının ilgisini nasıl çekebiliriz ecdadımıza???

küçüklükten aşılaması daha güzel olur ceddimizi içki içen kadın düşkünü olarak gösterenlerden değilde küçüklükten ailenin anlatımıyla öğrenmesi çocuğun çekirdekten yetişmesine sebep olur. bize anlatılmadı tarih sosyal bilgiler dersindede anlatılmadı bi adam üzerinde dururldu. ama ondan öncesi anlatılmadı taa ki Türkiye eski dönemi geçip öyle düşünceleri azaltana kadar internet ten olsun kitaptan olsun yazarlarımız bilgilendirmeye başadı korkusuzca.ben lise bitip üni ye kadar osmanlının nası olduğunu bilmiyodum çünkü analatan bilgilendiren yoktu bir yerlerden göre göre dinleye dinleye okuya okuya merak ederek tanıdım.mustafa armağan ın yavuz bahadıroğlunun yazılarını okumanızı tavsiye ederim. herşey elimizn altında artık

Dediğiniz gibi küçüklükten aşılamak gerekiyor bu sevgiyi burada öğretmenlere çok iş düşüyor...Beni 6. sınıfta nefret ettirmişti öğretmenim...Hiç sevmediğim bir ders haline gelmişti...7. sınıfta ise tam tersi başka hocam sevdirdi...ama böyle modamod çıkıp tahtaya ölüme yazan olmadı hiç o hoca hep ilgi çekici şekilde anlattı.Sınıfta canlandırarak anlattı.Ondan sonra üni'deki hoca ne yaparsa yapsın o sevgiyi kıramadı benden.Henüz alıcılar açıkken ve ilgi dağılmamışken başka alanlara,yerleştirmek gerek o sevgiyi kalplere...İstanbul'un fethi çizgi filmi halen izlediğimde etkiler beni...Böyle yapıtların artırılması gerekiyor diye düşünüyorum...Tarihine azcık ilgisi olan insan mutlaka okumuştur o yazarları gerçekten değerli kalemler...