You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Kanije kahramanını ağlatan ferman!

Kanije kahramanını ağlatan ferman!

Profesör
Kanije kahramanını ağlatan ferman!
1600 yılında Kanije Kalesi fethedilerek "Beylerbeyi"lik hâline getirildi ve idâresi Tiryaki Hasan Paşa'ya verildi... Aradan bir yıl geçmişti ki, Avusturya Arşidükü Ferdinand 50.000 kişilik kuvvetle Kanije'yi kuşattı. Orduda; başta Avusturya-Almanya olmak üzere İtalya, İspanya, Papalık'la gönüllü Fransız ve Macar birlikleri bulunmaktaydı. Kaledeyse sadece 5000 civârında mücâhid vardı...
Kaleyi bombalamaya başlayan müttefikler, günde ortalama 1500 gülle atıyorlardı. Açılan gedikler geceleri binbir müşkülatla kapatılıyordu. Hasan Paşa, Vezir-i âzama haber göndererek yardım talep ettiyse de bir netice elde edemedi... Düşman varını yoğunu ortaya koyuyordu. Ancak karşılarında öyle bir çetin ceviz buldular ki, Müttefik kuvvetler nihâyetinde 18.000 ölü vererek hücumdan vazgeçti. Böyle bir 18 Kasım günü (1601) her şeyi bırakıp kaçtılar... 45 top, 14.000 tüfek, 50 otağ ve 10.000 çadırın yanında Ferdinand’ın otağı, tahtı, altın ve gümüş eşyâları, arabaları Hasan Paşa'nın eline geçti... Hasan Paşa elde ettiği ganîmetleri ancak iki ayda kaleye nakledebildi. Muhâsara esnâsında hizmeti görülen beylere ve kumandanlara hediyeler dağıtarak rütbelerini yükseltti...
***
Sultan Üçüncü Mehmed Han, Avusturya ve müttefiklerinin bozgunuyla neticelenen bu zafer haberine çok sevindi. İstanbul’da şenlikler yapılmasını emretti. Tiryâki Hasan Paşa'ya "Vezir" rütbesi verilip, haslar, murassa kılıç, muhteşem şekilde donatılmış üç hilâlli sancak ve bir de hatt-ı hümâyun gönderdi. Pâdişâh, hatt-ı hümâyununda Hasan Paşayı;
“Berhudar olasın! Sana vezâret verdim ve seninle mahsur olan askerlerim ki; mânen oğullarımdır, yüzleri ak ola. Makbûl-i hümâyunum olmuştur. Cümleyi Hak teâlâ hazretlerine ısmarladım” diyerek medh-ü senâ ediyordu...
Pâdişâhın fermânını okuyan Hasan Paşa'nın gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Sebebini soranlara, tarihe geçen şu cevabı verdi:
-Kanije Müdafaası gibi küçük hizmetlere de vezirlik verilmeye, Pâdişâh mektubu yazılmaya başlandı. Eskiden böyle hizmetlere vezirlik verilmez, Pâdişâh mektubu yazılmazdı. Biz ne idik, ne günlere kaldık diye ağlıyorum!
Hasan Paşa, Kanije zaferinden sonra Budin Beylerbeyi oldu. Bu vazifedeyken 1611 yılında vefât etti. Ruhu şad olsun...
.
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.