You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Coca Cola, BİR İŞGAL ARACI

Coca Cola, BİR İŞGAL ARACI

Profesör
Coca Cola, BİR İŞGAL ARACI
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki facebookta, sokaklarda, caddelerde ve çeşitli sosyal medya ağlarında en fazla boykot edildiği halde en fazla tüketilen ürün COCA COLA’dır. Böyle başka bir ülke yok. İşte bu meçhul yer Türkiye.

Emperyalist ülkeler artık işgal etmek istedikleri bir ülkeyi topla tüfekle işgal etmiyorlardı. Bir gazlı içecekle işgal edip halkı o gazlı içeceğe bağımlı hale getiriyorlardı. Mesela Türkiye Coca Cola ile işgal edilmiş bir ülkedir. Birçok ülke bu durumdadır. Aslında Coca Cola tam bir “kitle imha silahıdır” Az sonra okuyacaklarınız bunun kanıtı olacaktır.

Coca-Cola Şirketi 128 yıl önce Amerika Birleşik Devletleri’nde kuruldu. 1886’da eczacı John Pemberton’un icat ettiği içecektir. Şurup şeklinde bir “ilaç”(!) olarak geliştirilen Coca Cola, 9 yıl süreyle ABD eczanelerinde sinir sistemi yatıştırıcısı olarak satılır. Genellikle de siyahîlere reçete edilir. Coca Cola şirketi dünyanın en büyük besin sanayisinden birini oluşturur.1954’ten sonra iş alanını genişletti. “California şaraplarını” üretmeye başladı. Ayrıca içecekle hiç ilgisi olmayan işlere de girişti. Örneğin 1982’de “Columbia Film Şirketini” de satın aldı. Bir içecek şirketinin film şirketiyle ne işi olur demeyin! Dünya ve bölge hâkimiyeti artık filimler aracılığı ile oluyor. Kuşkusuz dünyanın en ünlü içeceği fabrikası, 1886’da ABD’de kurulan Coca Cola ilk olarak eczanelerde satılmak üzere üretilen bir ilaçken içeriğinde değişikliğe gidilerek 1895’de gizemli bir içeceğe dönüştürüldü. İçinde kafein ve kokain bulunmakta. Hem kokain, hem de kafein bağımlılık yapıcı bir madde olup birlikte alındığında bağımlılığı daha da artırır. Coca Cola firması her yıl Güney Amerika ülkelerinden 8 ton civarında kokain ithal etmekte. İnsanları bağlayıp günümüze kadar güçlenerek tüm dünyaya yayıldı. Bugün yaklaşık piyasa değeri 140 milyar doları, marka değeri 65 milyar doları aşan uluslararası içecek.

Bugün dünyanın en tanınmış markası konumunda olan Coca-Cola’nın yanı sıra, Cola-Cola light, Fanta, Sprite, Coca-Cola Zero, Vitamin Water, Powerade, Minute Maid ve Georgia Coffee de, her birinin marka değeri 1 milyar doları aşan birçok marka dâhil olmak üzere binlerce içecek çeşidini pazarlamaktadır.

Bugün Coca Cola Dünya’da “206 ülkede” kullanılmaktadır. Coca Cola bugün 206 ülkede topolam “770 bin” işçi çalıştırmaktadır.125 yıldır üretilen Coca Cola gizli formülü Atlanda’daki Mutluluk Evinde çok sıkı saklanmaktadır. Türkiye'de Coca-Cola, “Ankara, Bursa, Çorlu, Elazığ, İzmir ve Mersin’nde” bulunan fabrikalarda üretilmektedir. Türkiye'deki fabrikalarında yaklaşık doğrudan ve dolaylı olarak “30 bin” kişiye iş imkânı sağlıyor. Yani bu fabrikaları boykot edip kapattığınız zaman 30 bin kişi işsiz kaldı demektir. Bu da başka bir yönü. Peki, Coca Cola Türkiye’ye ne zaman girdi? Dikkatli okuyalım.

Bu şeytan suyunu Türkiye’ye getiren kişi Kadir Has’dı. Kolayı ilk olarak Adana İncirlik üssündeki PX adlı mağazada tanımış. Kendi ifadesiyle, içmeye başladıktan sonra bağımlısı olmuş. Bulamayınca da, Beyrut’tan getirip evine depolamaya başlamış. Kolanın neredeyse iliklerine kadar işlediği anlaşılan Kadir Has, Türkiye temsilciliğini almak için 1950’de Amerika’ya gider. Kolacılar önce bu açgözlü işadamına kapıyı gösterirler. Seyahati bedavaya getirmekte kararlı olan Kadir Has, orada yine Yahudi Amerikan Emperyalizmin ana sembollerinden biri olan McDonald’s’la tanışır. Bu kez onun kapısını çalar. McDonald’scılar; “Biz ürünlerimizde özel et kullanıyoruz. Bu et, Türkiye’de üretilemez. Hamburgerimizi Türkiye’de imal etmek için buradan et hatta patates ithal etmeniz gerekir. Ama sizin bunu satın alacak döviziniz bile yok” diyerek burada da kapı gösterilir kendisine...

1950’lerde MİT’in başında Behçet Türkmen vardı. Amerika’yla arası çok iyiydi. Behçet Türkmen, MİT’in Amerika’nın kontrolüne girmesinde çok büyük rol oynadı. 1960 Darbesi’nden sonra MİT’in başından uzaklaştırıldı. Behçet Paşa’nın Amerikalılarla olan ilişkisini iyi bilen Kadir Has, kendisinden yardım ister. Kadir Has, Behçet Türkmen sayesinde Coca Cola’nın Türkiye temsilciliğini almayı başarır. Bunun karşılığında Behçet Türkmen %5 hissesini alır. Geri kalan hisseler Kadir Has’ın olur. 1964’te üretilmeye başlar. Coca-Cola'nın dünyadaki “1916'ncı fabrikası” Bakırköy'ün İncirli semtinde 30 bin metrekarelik bir alanda kuruldu. Böylece Coca Cola’nın üretildiği,126'ncı ülke Türkiye olur. Yıl 1965 olmuş, iktidara Süleyman Demirel gelmiştir. Sanayi Bakanlığı’na ise Mehmet Turgut. Kadir Has bu defa da Coca Cola firmasının bir başka markası olan “FANTA”nın üretim ruhsatı için, Bakanın kapısını çalar. Bakan Turgut, uyanık Kayserilinin talebini “Fanta’da kafein var. Memleketimizin narenciyeleri dalında çürüyor. Niçin onları değerlendirmiyorsun da yabancı markaları Türkiye’ye getiriyorsun” diyerek reddeder. Ama bu kez DEMİREL devreye girer ve iznin verilmesi için bakana baskı yapar. Bakan ise Türkçe bir isimle olması şartıyla izni vermek zorunda kalır. Bu nedenle de Kadir Has, yeğeninin adı ile yani “ELVAN” markası ile üretime başlar. Fakat daha sonra Mason Demirel bastırmaya devam edince, kısa bir süre sonra da FANTA ismiyle üretim izni alınır. Kadir Has, utanmadan bir de şöyle diyor: "Bu sihirli ürün bugün 200’den fazla ülkede, insanları esir almış durumda."

1964 yılında Coca Cola’nın Türkiye’ye gelişi “Dünyaca Meşhur Coca Cola Şimdi de Memleketimizde” sloganı ile duyuruldu. Şirketin ilk yatırımları İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde gerçekleşti. Coca Cola’nın Türkiye’ye gelişi 18 Eylül 1964’te 19 araçlık “Coca-Cola Kervanı” ile Türk halkına duyuruldu. Beyazıt’tan yola çıkan Coca-Cola Kervan’ı, bando ve alkışlar eşliğinde bütün İstanbul’u dolaştı. Hâlbuki Coca Cola ile ülkemizi işgal ediyorlardı. Hep top tüfekle işgal etmezler. Ülkemizde bir Coca Cola eksikti. O da girince tam olmuş. Darısı girmeyen ülkelerin başına(!) İşte Coca Cola’nın Türkiye’ye giriş hikâyesi bu. Buraya kadar anlattıklarımız iyi hoş. Fakat iyi hoş olmayan şeyler var.

Tüketicilerin yiyip içtikleri gıda ürünlerinin tüm içeriklerini bilmeleri temel insan haklarından biri olduğu halde tüketiciler, Coca Cola başta olmak üzere birçok ürünün içeriğinde ne olduğunu tam olarak bil(e)miyorlar.

Coca Cola’nın İçeriğinde bulunan maddeleri sadece iki kişinin bildiği ve bu bilgilerin bir banka kasasında saklandığı, bunun da ‘ticari bir sır’ olduğu gibi birçok bilginin dolaştığı bu üründen, dünyada saniye de 8 bin, yılda ise 252 milyar 288 milyon kutu Coca Cola tüketiliyor. Yani dünyanın Coca Cola tüketimi, kişi başına ortalama 36 kutu civarında seyrediyor. Pepsi ve diğer yerel markaların tüketimleri de hesaba katıldığında, yıllık kişi başı ortalama 200-250 kutuluk tüketim ortaya çıkıyor. Öte yandan bugün dünyanın taşınabilir su kaynaklarının yüzde 25’inden fazlası tek başına ‘The Coca-Cola Company firmasının elinde bulunmaktadır. Hindli Aktivist Vandana Shiva’nın da ifade ettiği gibi, bu durum bile tek başına büyük bir insan hakları ihlalidir ve umuma ait olan yeryüzünün su kaynaklarının bir şirketin tekeli geçmesi, Türkiye Cumhuriyeti de dâhil devletlerin bu büyük firmaların su kaynaklarını keyfine göre kullanıp bir milyon kat kârla satması için bekçilik yaptığı ortaya koymaktadır. Bu tür firmaların suyu ne derece yasal yolla elde ettiği ayrı bir konu iken, bu firmaların faaliyet gösterdiği bölgelerde su sevilerinde çok büyük düşmeler yaşanmakta ve içme suyu temininde zorluklar ile maliyet artışları ortaya çıkmaktadır. Doğal olarak bu bedel, yerli halklara ödetilmektedir.

Coca Cola susuz olmaz. Bu yüzden üretime başladığı her ülkede su kaynaklarını tekeline alıyor. Bizim suyumuzla ne idiği belirsiz kolayı yapıp bize satıyor. Şuan Coca Cola şirketi dünya üzerinde bulunan birçok ülkeden daha güçlüdür. Yıllık geliri birçok ülkenin yıllık gelirinden fazladır. Peki bu Coca Cola’nın dünyadaki Yönetim Kurulu Başkanı kim biliyor musunuz? Bir Türk olan “Ahmet Muhtar Kent’tir” 23 Nisan 2009 tarihinde Coca Cola'nın Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Düşünebiliyor musunuz bir Türk, Coca Cola’nın dünyadaki Genel Yönetim Kurulu Başkanı. Bir Türk, Coca Cola’nın tüm dünyaya satılması ve tüm ülkelerde üretilmesi için uğraşıyor. Gelin biraz Muhtar Kent’ten bahsedelim. Bakalım kimmiş.

Muhtar Kent, 1953 yılında New York’ta doğdu. Muhtar Kent daha sonra “Tarsus Amerikan Koleji'ni” bitirdi. İşte bombanın patladığı yer burası. Bu tip Amerikan Kolejleri, Türkiye’nin birçok yerinde vardır. Bu kolejleri bitirenlerin kafaları sömürülür. Amerika’ya ve Batılıların çıkarlarına uygun hale getirilir. Tarsus Amerikan Koleji Amerikan sistemine uygun bir şekilde yabancı eğitimcilerle yönetilir. Amerika’ya uygun kafalar yetiştirilir. Muhtar Kent, 1995-1997 yılları arasında Coca Cola’nın şişeleme grubu olan Coca Cola Amatil Holding Avrupa Başkanlığı döneminde “1 milyar dolarlık” Orta ve Doğu Avrupa yatırımlarını gerçekleştirerek, “23 ülkede 26 yeni fabrikanın” kurulmasını sağladı. Evet bir Türk, emperyalizme hizmet eden Coca Cola’yı dünyanın çeşitli ülkelerinde yaygınlaştırmış. Ve şuan da yaygınlaştırmaktadır. Muhtar Kent ABD'deki Yahudi lobisi tarafından da tanınan ve sevilen bir isim. Muhtar Kent adındaki Türkümüzle gurur duymalıyız(!)

Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı bir Türk olan “Muhtar Kent” ve birinci yardımcısı ise yine bir Türk olan “Ahmet Bozer’dir.” Yönetim Kurulu’nun diğer üyeleri ise şunlardır: Herbert A. Allen, Ronald W. Allen, Ana Botín, Howard G. Buffett, Richard M. Daley, Barry Diller, Helene D. Gayle, Evan G. Greenberg, Alexis M. Herman, Robert A. Kotick, Maria Elena Lagomasino, Sam Nunn, James D. Robinson III, Peter V. Ueberroth. Yönetim kurulundaki diğer yabancı isimlerin çoğu Yahudi ve koyu Hristiyan iş adamlarıdır.

Coca Cola elindeki parasal gücüyle birçok yerde darbe yaptırabilecek ve yönetimde etkili olabilecek bir güçtür. Coca Cola, İsrail’in ve Amerika’nın çıkarlarını koruyacak birçok başkan ve cumhurbaşkanı adayına parasal destek verir. Bunu birçok ülkede yapar. Amerika ve İsrail’in çıkarlarını koruyacak birçok medya kuruluşuna parasal destek verir. Siz yeter ki Amerika ve İsrail’in çıkarlarına hizmet edeceğinizi söyleyin, Coca Cola size “gazı” verir. Malum, Coca Cola gazlı içecektir. Ufak bir detay daha verelim.
Muhtar Kent’in babası Necdet Kent, 1937 yılında Dışişleri Bakanlığı'na girdi. 1941 -1944 arasında Türkiye'nin Marsilya Başkonsolosluğunda Muavin Konsolos idi. II. Dünya Savaşı sırasında birçok Yahudi’ye Türk pasaportu vererek hayatlarını kurtardı. Birçok Yahudi’nin hayatını kurtardığı için Yahudiler’den ve İsrail’den birçok ödüller almıştır. Hatta Yahudilere olan bu yardımından dolayı oğlu da ödüllendirilmiş ve Coca Cola’nın başına getirilmiştir. Anlaşılan Yahudilerle bağlantısı çok iyi.

Şunu kafamıza kazımamız lazım: Coca Cola içeceğin dışında her şey. Fakat içecek değil. Coca Cola basit bir gazlı içecek değil. Coca Cola “Amerikan emperyalizmin” bir başka işgal aracı olarak çalışıyor. Coca Cola aslında bir kültür dayatıyor. Batı kültürünü dayatıyor. Gazlı ve alkollü içecek kültürü Batı kültürüdür. Bizim kültürümüz “meyve suyu, hoşaf ve ayran” kültürüdür. O yüzden yerli kola üretmek de saçmadır. Kültür yozlaşmasına sebep olur. Çünkü Kola Batı’nın çılgınlığını ve zevkperesliğini simgeliyor. Patavatsızlığı, şarlatanlığı temsil ediyor.

Coca Cola’nın içinde bulunan maddeler insanda “karakter bozulması” meydana getirmektedir. Gençlerde, Batı Medeniyeti’nin zevkperes ve çılgın karakterini oluşturmaktadır. Uzun süre Coca Cola içenlere bakın, zevkpereslik, şarlatanlık görürsünüz.
İçinde bulunan maddeler “kölelik hissi” oluşturmaktadır. Kölelik hissi oluşan insanda zulme, emperyalizme ve sömürüye karşı direnme gücü kalmaz. Direniş iradesini kaybeder. Coca Cola dünyada “köle sürüsü” oluşturmaktadır.

Coca Cola ve ürünlerini içen insanlarda “vurdumduymazlık, çılgınlık, canilik, aşırı şehvet, aşırı yeme ve pasiflik” oluşmaktadır. Manevi duyguların körelmesine de sebep olmaktadır. Velhasıl Coca Cola “karakteri, parayı, yeraltı kaynağını, maneviyatı ve zihni” sömürmektedir. Tam bir “kitle imha silahı” ve savaş aracı! Coca Cola şuan dünyadaki tüm Müslüman ülkelerde satılıp üretilmektedir. Hatta dünyanın tüm ülkelerinde üretilip satılıyor. Sadece dünyadaki iki ülkede satılmıyor. Bilin bakalım hangileri? “KÜBA ve KUZEY KORE” Evet bu iki komünist ülkede Coca Cola’nın satılması yasak. Küba ve Kuzey Kore’de satılması yasak ama tüm Müslüman ülkelerde satılıyor ve fabrikaları kuruluyor. Coca Cola da elde ettiği gelirlerle başta İsrail’e hizmet ediyor ve Amerika’nın hâkimiyet alanını genişletiyor. Evet bir gazlı içecekle bunu yapıyorlar. ÜLKELER GAZLI İÇECEK İLE İŞGAL EDİLİYOR. Şuan oturduğunuz yere en yakın bir bakkala gidin muhakkak Coca Cola vardır. Çünkü tüketiliyor ki satılıyor. Biz bu Coca Cola’yı para verip almazsak inanın bakkal ve marketler tüketilmeyen ürünü bir daha satmazlar. Sonra da diyoruz ki bakkallar, marketler satmasın! Şimdi anlatacaklarımızı iyi okuyun ve not edin.

Kemal Özer, Sudan ile ilgili bir anısında şunları anlatıyor: “Epey zaman önce bir İslam ülkesi olan Sudan’daydım. O zamanlar Hasan Turabi, Sudan’ın ilham kaynağı idi. Bana soğuk içecekler ikram ediyordu ve aralarında Coca Cola da vardı. Kendisine: “Afedersiniz Turabi, Coca Cola’nın burada bulunması beni çok şaşırttı” dedim. Turabi bana “Ben de sizin gibi düşünüyorum fakat Coca Cola’yı yasaklatmak istediğimde ABD hükümeti bana, “Bunun ithalatını yasaklarsanız, araçlarınızın yedek parçaları size verilmeyecektir” tehdidinde bulundu dedi. Bu da gösteriyor ki Coca Cola sandığımızdan daha büyük bir işgal aracı.

Yine Kemal Özer Bosna’yla ilgili bir anısını şöyle anlatmaktadır: Bosna savaşından kısa bir süre sonra bu ülkeye gitmiştim. Bir vesileyle Genelkurmay Başkanı ile görüşme imkânım oldu. Kendisine savaşta en çok ihtiyaç duydukları ve hiç ihtiyaç duymadıkları şeylerin ne olduğunu merak ettiğimi belirtince, bana teşekkür ederek “Bu ilginç soruya şöyle cevap vereyim. En çok neye ihtiyaç duyduğumuz zaten sizin de malumunuz(silah).Dağları, taşları su olan ve her yeri nehirlerle kaplı bir ülkede, ABD helikopterleri birliklerimizin bulunduğu yerlere Coca Cola indiriyordu. Çocuklarımız suya erişemediği için Coca Cola içmekten mideleri delindi.” dedi.

Yanlış hatırlamıyorsam Kolombiya’da McDonald’s 12 şube açıyor. Halk boykot edip gitmiyor ve satış yapamayınca kapatıp çekip gidiyorlar. Bizim üniversiteli âşıklar(!) ise MCDonald’stan çıkmıyor. Biz ise halı sahalarda COCA COLA’sına maç yapıyoruz. İftarlarda Coca Cola ve Fanta tüketiyoruz. Ne mutlu bize(!) Ha bu arada bazı zamanlar Coca Cola’yı boykot ediyoruz. Ne zaman mı? İsrail, Gazze’yi 3 hafta boyunca bombalamaya başlıyor. Biz o 3üç hafta boyunca Coca Cola’yı facebookta, sokaklarda, caddelerde boykot ediyoruz. Sanki İsrail ile savaşıyormuşuz gibi “tatmin” ediyoruz kendimizi. İsrail, Gazze’yi vurmayı kestiğinde Coca Cola’yı tekrar içmeye başlıyoruz. Tekrardan sofralarımızdaki yerini alıyor. İşte Müslümanların boykotu böyle bir şey! Ne de olsa Lahmacun ve keçaplı döner Coca Cola’sız gitmiyor. Olmuyor. Boğazdan geçmiyor(!)Vah ki ne vah! Coca Cola’ya para verme diyorsun adama. Adam: “Ama bizimkiler de kalitelisini üretemiyor!” diyor. “Biz de kaliteli ayran, meyve suyu üretiyoruz sen de onları iç” diyorsun. Adam yüzünü buruşturuyor. Sonra da İsrail’e, Amerika’ya, Rusya’ya kafa tutmaktan bahsediyor. Bekle, çok tutarsın!

Ama farkına varmadığımız bir mesele var. İsrail, Gazze’ye attığı bombaların masrafını inanın 10-15 gün içinde çıkartıyor. Bizim içtiğimiz Fanta ve Coca Cola, İsrail ordusuna milyarlarca dolar yardım yapıyor. Dünyada 15 gün boyunca tüketilen Coca Cola ürünleriyle İsrail’in bomba masrafı karşılanıveriyor hemen. Sistemi çok güzel dizayn etmişler. Biz halen Coca Cola’sına “HALI SAHA” maçı yapmaya devam edelim. Lahmacun ve dönerimizi Coca Cola ve Fanta ile yemeye devam edelim. Hatta içtikten sonra şişenin kapağını kapatın. Yoksa gazı kaçar sonra tadı kalmıyor(!)

İsrail, Mescidi Aksa’yı yıkarsa en fazla şunu yaparız: Coca Cola’yı bir ay boykot ederiz. İsrail bombalamayı kestiğinde tekrar içmeye devam ederiz. Biz en fazla bunu yaparız. Hatta Kâbe’yi yıksa da bunu yaparız. Abartmıyorum. Çünkü kalbimizi “dünya sevgisi” esir almış.
Daha basit bir gazlı içeceği boykot edemeyen topluluk, zalimlere ve küfre meydan okuyamaz.

Selam ve dua ile… Mustafa GÜLDAĞI

KAYNAKLAR:
1) Kemal Özer, Deccal Tabakta, Hayy Kitap, 2011
2) Kemal Özer,Şeytan Çıplak, Hayy Kitap, 2015
3) Takvim Gazetesi 01 Haziran 2012 Cuma
4) Büyük Larousse Ansiklopedisi
5) Muhtar_Kent
6) Coca Cola’nın kendi sitesi

Göz sayesinde görüyor olsaydın gece uyurken rüya göremezdin.
Demek ki görmüyorsun, sana gösteriliyor.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Son Düzenleme: 14-08-2017, Saat:02:21 PM, Düzenleyen: Nazlıcan.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.