Bunun üzerine Hz. Peygamber Suffa Ehlinden yetmiş kadar sahabiyi bu iş için görevlendirerek Ebu Bera ile birlikte Beni Amir kabilesine gönderdi. Münzir bin Amr başkanlığındaki Müslümanlar, Bi'r-i Mâune'ye varınca korkunç bir ihanetle karşılaştılar.
Müslümanlar kuşatıldıklarını anlayınca kılıca sarıldılar ve: "Biz, Resulullah (s.a.v.)'in gönderdiği mürşidleriz. Sizinle hiç bir ilgimiz yok" dedilerse de söz anlatamadılar. Mürşidler: "Allah'ım! Resulü'ne durumumuzu haber verecek senden başkasını bulamıyoruz, selamımızı ona sen ulaştır. Allah'ım! Rasülün vasıtasıyla kavmimize haber ver ki; biz Rabbimiz'e kavuştuk. Rabbimiz bizden hoşnud oldu ve bizi de hoşnud kıldı." diyerek hallerini Allah'a arzetmişler ve insafsız düşman kılıçlarıyla Rablerine kavuşmuşlardır. Allah bu sevgili kullarının isteklerini yerine getirerek vahiy meleği Cebrail'i Hz. Peygamber (s.a.s.)'e göndermiştir. Cebrail: "Onlar Rab'lerine kavuştu. Rab'leri onlardan hoşnut oldu ve kendilerini de hoşnut kıldı." diye durumu Hz. Peygambere bildirmiştir.
Rasulullah (s.a.v.) durumdan haberdar olunca çok üzüldü. Hemen bir hutbe irade ederek olayı ashabına bildirdi. Allah'a hamd-u senâ'dan sonra şöyle dedi: "Kardeşleriniz müşrikler tarafından kuşatılıp şehit edildiler. Onlar Allah'dan hoşnut oldular, Allah da onlardan hoşnut oldu. "
Bu olay sonunda yetmiş sahabiden biri hariç tümü şehid edilmişti.
Bunlar ashab-ı suffeden olup kurra idiler.(Radıyallahu anhum ecmain)