Hayat boşluk kabul etmez demişti annem
Ben bunu ağzından işitmiştim hayatın
O sıralar epeyi çocuktum; yoktu nutkum
Adını bilmeden bir ağacın söğüt olması gibi
Gelip gidip dudaklarıma konan bir şeydi konuşmak
Boş gözlerle bakardım cebine ellerimin
Çarçabuk kururdu avluda gülünce çamaşırlar
Şarkıya dönüşürdü uzaktan gelen ne varsa
Bir ölünün kendisine hiç gelmeyen haberi
Ya da bir uzun hava, o ağlarkenki heyecan
Şimdi adımı arıyorum her musallada
Kurtuluyorum zamanın ellerinden
Hayat hep tekrarlardı kendini hiç bıkmadan
Şimdi hatırladım, bir sürü dinleyeni vardı onun
Tabut boşluk kabul etmez demişti annem.
Bir süre beklemiştim, gelecek yaz gelsin diye
Herkes tarih okur, ben pencereden bakarım
Her bakışta başkasıdır beklediğin demişti annem
İnsan sinemaya gitmek için gelir dünyaya
Gitmek için gelir dünyaya insan, bağışlayın
Sinema görmek istediğin kadarını almaktır
Gitmekten ötesi yoktur, gitmekten ötesi yol
Susarak uzakları seyre dalmaktır
Bir tren camından aksa da dünya
Yaşamak dönmemek, burada kalmaktır.
Hüseyin AKIN