hani 5 ti dersiniz, onlardan kalmadı der. yada şurdaki ürünler 5 tl der. bakarsınız ki satılmayacak iki tişörtü bir köşeye atmışlar, cama o tabelayı yazıp, sizi dükkana sokmak için kurulmuş bir üçkağıt yöntemidir.
başka bir dükkanda sokağın öbür başından görünecek büyüklükte .... 20 tl. yazar. aa ne kadar ucuzmuş deyip bakmaya girersin ve kalmadı derler. aslında öyle bir ürün zaten yoktu. sizi bu üçkağıt yöntemiyle dükkana sokup, alakasız birşeyler satmaya çalışırlar.
pazarlarda meyve sebze alacağınız zaman gördüğünüz ön sıraya dizilmiş meyvelere bakmayın. onlar aldatmak ve göz boyamak için seçilir ve öne dizilir. satıcının önündeki kısımlara bakın.
ayrıca etikete iyice yaklaşmadan birşey istemeyin. kilo 2 tl yazan etiketin köşesine tam yaklaşırsanız küçücük harflerle yarım yazısını görürsünüz. sonrada kavga ve tehditle almak zorunda kalmazsınız.
etiket fiyatının sonunda 9 yada 90 varsa o dükkan size her türlü kazığı atar demektir. çünkü dürüst insanlar 3.99 yada 49.90 diye bir fiyat koyup sizi psikolojik yönden kandırmanın hesabını yapmaz. bu tür etiketler gördüğünüz mağaza yada dükkan sahibi üçkağıtçıdır.
girdiğiniz bütün 2. el telefon mağazaları satana kadar size gülümser. bozuk çıkarsa değiştireceğini hatta iade alacağını söyler. ama parayı verdiğiniz dakikadan sonra bırakın iade etmeyi değiştirmeye kalkarsanız ya fark alır, yada sizi kovana kadar tartışmaya devam eder. vazgeçmezseniz sizi döverler. o yüzden böyle durumlar için hep dükkanlar ya pasaj şeklinde ya çarşı şeklinde dipdibedir. kolay kolay tek dükkan bulamazsınız.
en güvenilir mağazalardan bile alsanız, bir ürünün açılıp açılmadığını anlamak için kutusunu titizlikle araştırın. açılmışsa o ürün kesinlikle ikinci eldir, hatta tamir görüp gelmiştir.
çünkü hiçbir firma yada mağaza asla satmadan hiçbir sebeple ürünün kutusunu açmaz hatta zedeletmez.
bedava göz muayenesi adı altında müşteri çekmek. eğer sizden para çıkmayacağını anlasalar kör olmak üzereyim deseniz bile sizi içeri sokmazlar. zaten muayene diye bir şey yok. amaç sizi yoldan çevirip içeri sokmak ve para kazandıracak birşeylere ikna etmek. muayeneye girince gözünüzden önce sizden para çıkıp çıkmayacağını araştırırlar, sosyal güvencesiz, parasız yada sağlam çıkarsanız arkanızdan küfürü yersiniz. çünkü attıkları yem boşa gitmiştir.
bir devlet hastanesine gittiğiniz zaman, kesinlikle özel muayenehanesi olan doktorlardan uzak durun. çünkü o sizinle üstünkörü ilgilenecektir. hatta daha kötü duruma düşmenizden yanadır. çünkü yıllarca okudum, muayanahane açtım, sizin gibi beleşçileri burda bedava muayene etmek içinmi diye düşünür. başarabilirse burası uygun değil gibi laflarla sizi oraya çekmeye çalışır, başaramazsa ilgileniyor gibi davranır. çok basit tedaviler için bile sizi yıllarca hastaneye git gel perişan eder.
ev boyatacaksanız, mobilya, parke fayans v.s. yaptıracaksanız, asla paranızı peşin vermeyin. çok iyi tanısanız bile. çünkü onun çalışmasındaki amaç para kazanmaktır. sizden alacağını almıştır ve artık sizinle ilgilenmesine gerek kalmaz ve sizi son sıraya atar. telefonunuzu bile açmayabilir. ilgi alanı parasını henüz alamadığı işlerdir. gelip işinizi yapması için elinde hiç iş olmaması ve adamların boşa çıkması gerekir ki buda zor ihtimal. sizden sonra aldığı işler bile henüz parasını almamışsa sizin işinizden daha önceliklidir. hatta bir zaman sonra sizden para aldığını bile inkar edebilir.
sayfalarca yazabilirim.