Bugünlerde çok kez duyduğum bu ifade tevhidi bir sapmadır. Özellikle tevhidi bir çizgide bulunan ya da bulunduğunu iddia eden kişilerin bu gibi bâtıl sloganları kullanması daha da kötüdür!
Mutlak hakimiyet sahibi olan Allâh'ın hâkimiyetinde herhangi bir eksiklik söz konusu değildir. Allâh'ın hâkimiyeti, biz aciz kulların tamamlayacağı bir hâkimiyet olmadığı gibi, tamamlanacak bir hâkimiyet de değildir.
Hâkimiyet nedir?
Hâkimiyet kelimesi: “Engel olmak, men etmek” anlamına gelen bir masdardır. Buna göre: “Hâkimiyet, kendisi dışında tüm kudret ve kuvvet sâhiblerine engel ve üstün olma hâlini ifâde etmekle birlikte, hüküm verme, kanun ve nizam belirlemede de tek yetkili olma hâlini ifâde eder.” [Bakınız: “H-k-m” Maddesi: İsfahânî, el-Müfredat; Firûzâbâdî, el-Kâmûsu’l-Muhît; İbn Manzûr, Lisânu’l-Arab; Cevherî, es-Sıhâh; İbn Fâris, Mucemu Makâyisi’l-Luğa; Zebidî, Tâcu’l-Arûs…]
Görüldüğü gibi kısaca hâkimiyet hüküm koyma noktasında tam yetkili olma halidir. Bu bağlamda herhangi bir ülkede mesela yaşadığımız coğrafya olan Türkiye'de her ne kadar tagutlar İslam’ın hükümlerini tatbik etmeselerde burada "Allah'ın hâkimiyeti yoktur" denemez. Bilakis burada olduğu gibi her yerde Allâh'ın hâkimiyeti sözkonusudur.
Bizler ise ancak İslam’ın hâkimiyetini tesis etmek için çalışabiliriz.
Ebû Muhammed ez zahiri/kalemşör