You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

“Kaybedilmiş Cennetler”

“Kaybedilmiş Cennetler”

Acemi Üye
“Kaybedilmiş Cennetler”
TRT’de, yapımcılığını ve yönetmenliğini Zeliha İlhan Doymuş’un yaptığı “Ömür Dediğin” isimli bir program var.

Her hafta, Anadolu’nun farklı bölgelerinden, çoğu yarım asrı geçmiş insanların hayat hikâyelerini ekrana taşıyan ibretlerle dolu bir program.

Ekrana yansıyan insanların istisnasız tamamı ömürlerinin son dönemlerini yaşarken ortak bir kaderi paylaşıyorlar.

Neredeyse tamamı “muhannete muhtaç etmemek” için ömürlerini tükettikleri çocukları tarafından unutulmuş vaziyetteler.

Hepside yalnız ve kimsesizler.

Kırgın, küskün, mahzun ve kederliler.

Birçoğu mağdur ve bîçareler.

Kuş uçmaz kervan geçmez bir dağ başında, kimsenin uğramadığı bir ücra viranede unutulmuşluğun, terk edilmişliğin yüreklerinde açtığı onulmaz yaralar, nurlanmış simalarında bıraktığı derin izler doğdukları günden beri bir “gün göremeyişlerinin”, kaderleri belledikleri yoksulluğun, fukaralığın, çaresizliğin izlerinden çok daha belirgin durumda.

Bellerini iki büklüm eden şey sırtlarında taşıdıkları “dünya” veya başlarına gelen herhangi bir felaket ya da dert değil, yalnızca kendilerini unutanlara duydukları hasret ve onların başlarına gelebilecek herhangi bir olumsuzluğun yol açtığı endişe ve korku…

Maruz kaldıkları yalnızlığı kabullenmiş durumdalar. Sadece ara sıra da olsa hatırlanmak, ciğer parelerinin “el âlem” tarafından hayırsız olarak addedilmemeleri için aranıp sorulmak, hepsinden önemlisi de onların iyi olduklarını bilmek istiyorlar.

Oysa ne bayramlarda, ne tatillerde kapılarını açan yok.

Yinede her şeye rağmen dillerinde dua, gözleri yolda, bin umutla bekliyorlar.

Asla müşteki ve isyankâr değiller.

Olabildiğince vakur ve metanetli, mütebessim ve dirayetliler.

Sabır, hamd ve şükür ehliler.

O’ndan başka kimselerinin olmadığı Rablerine karşı mütevekkil ve müteşekkirler.

Hastalıktan değil “düşüp kalkamamak”tan, ölmekten değil “ölüp kalmaktan” korkuyorlar.

Bütün ihmal edilmişliklerine ve unutulmuşluklarına rağmen yollarına/uğurlarına hiç tereddüt etmeksizin canlarını verecekleri çocukları dâhil hiç bir kimseye “yük olmak” istemiyorlar.

88 yaşındaki, beli iki büklüm olmuş, İzmir/Torbalı/Dağlıca köyünde tek başına yaşamaya çalışan, evlatlarından merhamet, Allah’tan rahmet bekleyen Emine teyzenin “Allah, imanımızla, Kur’anımızla” göç ettirsin diye özetlediği gibi iyi ya da kötü, bu güne kadar taşıdıkları emaneti sahibine verecekleri günü bekliyorlar.

Uğurlarına her şeylerini feda ettikleri evlatları tarafından dışlanmış olmayı bile “kendi yaptıkları herhangi bir hatanın bedeli” olarak bilip öylece kabullenseler de kendi kendilerine sormadan edemiyorlar:

“Bir anne baba dokuz çocuğa bakabiliyor da dokuz çocuk bir anne babaya niçin bakamıyor?”

Dokuz bilinenli bu denklemi bir türlü çözemiyorlar!

Her hafta TRT ekranlarında sadece bir kaçına şahit olduğumuz bu mahzun ve yalnız insanların binlercesi her birimizin yanında, yöresinde, hayatında var!

Oysa onlar; sahip olduğumuz her şeye rağmen bir türlü bulamadığımız huzur ve saadet, hissedemediğimiz rahmet ve berekettir.

Onları yok saydığımızdan dolayı şikâyet etmek durumuna düştüğümüz dün, endişe etmek zorunda kaldığımız gelecektir.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz (sav)’in ifadesi ile onlar; “Kaybettiğimiz Cennetler” dir.

Rivayet olunur ki Peygamberimiz (Sav)’in çok öfkeli bir şekilde üç defa, “Ana babası veya bunlardan birisi yanında ihtiyarladığı hâlde Cennet'e giremeyen kimsenin burnu yere sürtülsün! (O kimseye yazıklar olsun!)” diye buyurmuştur.

Cenneti ölümden sonra aramayalım!

Cennet burada… Yanı başımızda…
Mustafa Yelek (Hafta sonu yazıları, Hayata dair-2)
Hayatta en önemli şey, hayatın neresinde durduğundur.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Uzman
RE: “Kaybedilmiş Cennetler”
teşekkürler kardeşim paylaşım için ...
Düşlerinden vurulurken çocuklar, hangi yaşamaktan bahseder ki masallar ...
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.